İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, beklenen büyük Marmara sarsıntısına karşı seferberlik gerektiğinin altını çizerek, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde bir Zelzele Kurulu kurulması davetinde bulundu. İmamoğlu, evvelki gün Beylikdüzü Belediyesi ve KİPTAŞ A.Ş. ortasında imzalanan “Gürpınar Siteler Bölgesi Protokol İmza Töreni”ne katıldı. İmamoğlu, daha sonra Beylikdüzü Ömür Vadisi’nde bir küme gazeteciyle bir ortaya geldi. Beklenen büyük Marmara sarsıntısına ait açıklamalarda bulunan İmamoğlu, şu iletileri verdi:

“Bu iş siyaset üstü bir problem. İmkan olsa da 3 bin daire var Gürpınar’da, hepsinin konutu değişse, hiçbiri bana oy vermese. Kâfi ki hayatları kurtulsa. Bütün İstanbul dönüşse hiçbiri bana oy vermese. Bakın bu kadar siyaset üstü bir problem. Ben burada A partisi, B partisi demedim. Bu bir seferberlik sıkıntısı. Bunu bu türlü çözmeliyiz.”

120 yıl gerek!

“Bu beşerler ne yazık ki o konutlardan çıkmıyorlar. Diyorlar ki ‘Biz bu konutta yaşayacağız.’ Niçin? ‘Başka bir yere gidemeyiz.’ Diyorsun ki, ‘Bu konutta yaşanmaz kardeşim. Sağlam meskene taşın, 100 lira fazla ver.’ Ona bile ‘hayır’ diyor. Biz nitekim yüz binlerce insanımızın hayatını tehdit altında tutuyoruz bu kentte. Çok süratli hareket etmeliyiz. Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor, 5 Mayıs’ta diyor ki; ‘Biz, 975 bin bina yaptık TOKİ eliyle, Türkiye’de.’ Diyor lakin, daha 6,5 milyon binayı dönüştürmek zorundayız. Kaç yılda yaptınız? 18 yılda. 6,5 milyon bina için ne kadar vakte gereksiniminiz var; 120 sene. 120 senede nasıl çözeceğiz zelzelesi? O yüzden diyorum ki; bu işi Cumhurbaşkanlığı çözemez, Bakanlık çözemez, Büyükşehir Belediyesi çözemez. Bu işi ilçe belediyesi çözemez. Bu işi TOKİ, KİPTAŞ çözemez. Lakin bu işi daima birlikte çözebiliriz.”

Zelzele Kurulu

“Bir başka sorun, bu süreci yönetmek. Ounun için diyorum ki, her kentin bir Sarsıntı Kurulu oluşmalı. Bu kuruldan kastımız ne? Bakanlık süreci yönetsin. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, ilgili teknik odalar, finans kuruluşları, müteahhitler, inşaat dalı temsilcileri. Bir sistem kuracağız. Bir insanın binasının dönüşümüyle ilgili bir bahis var ise orada bir ortak akıl o işi çözecek. Hiçkimse bunun siyasi münüzarasını yapamayacak. Ben bu Zelzele Kurulu sürecini sayın Şehircilik Bakanımızla Ocak ayında İstanbul’da toplantıda paylaştım. Çok şad oldu, hatta dedi ki, ‘Biz bugünün açıklamasına sizin teklifinizi de bir unsur olarak koyabilir miyiz?’ dedi. Ben de ‘Ne demek, bu bir telif problemi değil, onur duyarım’ dedim. O günün açıklamasına bu koyuldu. Sonrasında ben kendileriyle Kovid sürecinde iki üç defa görüştüm. ‘Kovid kıymetli bir sıkıntımız ancak bizim görünmeyen en kıymetli problemimiz zelzeledir. Lütfen sayın Bakan, bu mevzuyu ihmal etmeyelim’ dedim. En son anlaştık, uzlaştık ve heyetlerin görüşmeyi sürdürmeleri kararını verdik ve İstanbul’dan bir heyeti Ankara’ya yolladık. Çok verimli bir görüşme gerçekleşti. Bu olur ve sahiden tahlilin kıymetli bir kesimi olur biçiminde. Hatta biz şu anda bu teklifimizi İBB Meclisi tartışsın, teklife katkı sunsun diye ben bunu Başkanlık olarak Meclis gündemine yolladım, kurula sevk edildi.”

‘Feryat ediyorum’

“İstanbul zelzelesi, Türkiye’nin bağımsızlık meselesidir. İstanbul sarsıntısı 100 milyarlarca dolarlık bir bedeli olacak iştir. Daha berbatı, geri gelmeyecek canlar sıkıntısıdır. Diyebilirsiniz ki, ‘Sen artık Büyükşehir Belediyesi’sin. Çöz.’ İşte bizim tahlilimiz bu kadar. Bu türlü kaşıkla kamyona kum yüklemek üzere olur bu. Zelzele olduğu vakit bu ülkede ne banka ne sigorta şirketi kalır. Yüz milyarlarca dolarlık kaybın yanı sıra motivasyonun kaybını bir düşünün. 99 zelzelesi 2001 krizini getirdi Türkiye’ye, bedellerini hatırlayın. O bakımdan İstanbul’u hiçbir şeyle kıyaslamayın. Lütfen bu feryadımızı duyun. Artık feryat ediyorum. Bu çok büyük bir bağımsızlık problemidir. Daima birlikte altından kalkabiliriz. Hiçkimse ‘Ben bu işi çözerim’ diye siyasi nara atmasın. Buna ben de dahilim, bir diğeri da. Altına imza atalım, siyasi arenalarda ‘O hususta ortak aklımız var, onu yapıyoruz’ diyelim. Ulusal bir problemdir. Herkesi bu seferberliği davet ediyorum.”

Tahlil teklifleri

Yasal mevcut binanın yıkma ve kamulaştırma üzere bir durumunun kelam konusu olmadığını tabir eden İmamoğlu, “Adam geçmişte planı varsa, projesini yapmışsa, ruhsatını almışsa, binasını yapmışsa bugün ‘Senin planın değişti. Sana 10 kat yerine üç kat veriyoruz’ diyemezsiniz. Bu insanlara şu hakkı verelim: Planı varsa, ruhsatı varsa tıpkı binayı yapma hakkını verelim. Üç dört ilçemizde vermişiz esasen. 39 ilçede verelim. Bunu Meclis’e verdik, komiteye gitti. Bir öbür mevzu, bin 500’e yakın konutumuz var, müdürlüğümüze ilişkin. Meskeni yıkılmak üzere beşerle pazarlık yapalım. Onun konutunu alalım. Ya da biz o konutu ona satalım oraya taşınmak kaidesiyle. Daireyi boşaltalım. Son teklifimiz de çatı ortası. Bir bina yapıyorsunuz, beş kat. Diyor ki, ‘Çatı ortası yapabilirsin lakin alttaki kata bağlayacaksın.’ Bu dünyanın hiçbir çağdaş ülkesinde yok. Hatta Avrupa’da gezenler bilir, o çatı ortasındaki müstakil yapılar bazen o meskenin en değerli yapısı haline gelir. Bizde çatı ortasına müstakil yapı hakkı verilmiyor. İlla alt kata bağlayacaksın. Ne oluyor? Adamın altta 150 metrekare konutu varsa 100 metre çatı ortasını da katıyor, 250 metrekare konut olacak. Ya arkadaş, oraya müstakil bir hak ver. Bina metrajı büyümüyor. Yalnızca adama o orta alanda müstakil ünite, kat mülkiyet hakkı veriyorsunuz. Meclis’e gönderdik, reddettiler. Bu bahis, birtakım merkezdeki ilçelerde dönüşümü sağlayacak bir maddi yarar elde ettiriyor” dedi.

Gürpınar Siteler Bölgesi’nde yıllardır çözülemeyen kentsel dönüşüm sorunu, Beylikdüzü Belediyesi ve KİPTAŞ A.Ş. ortasında sağlanan mutabakat ile tahlile kavuştu. 260 dairenin dönüşeceği projenin imza merasimine İmamoğlu da katıldı. İmamoğlu, daha sonra bir küme gazeteciyle Beylikdüzü Hayat Vadisi’nde bir ortaya geldi. Toplantıya Milliyet ismine Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş katıldı.