Çocukluk yaşlarında fotoğraf yeteneğini keşfeden ve ilerleyen yıllarda hoş sanatlar fakültesini birincilikle kazanan İbrahim Şendil, Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nde yaptığı fotoğraf öğretmenliğinden emekli oldu. Kurs ve özel dersler vererek sanatını sürdüren ressam Şendil, 20 yıl evvel Ankara’da açtığı bir standında tablosunu almak isteyen bir kişinin kendisini aramasıyla farklı bir yeteneğini keşfetti. Tanımadan yalnızca telefonda konuştuğu o kişiyi içinden gelen hislerle yaptığı kestirim üzerine resmeden Şendil, göz renginden, saçlarına, burun yapısından yüz haline kadar tuvale birebir yansıtmayı başardı. 

TESADÜF MÜ DİYE DÜŞÜNÜP 15 ŞAHISTA DENEDİ

Tesadüf olup olmadığını anlamak için 15 kişi üzerinde deneme yaptığını lisana getiren ressam İbrahim Şendil, bu yeteneğini keşfettiği anısını şöyle anlattı: 

“Ankara’da bir stant açacaktım. Fotoğraflar daha asılmamış, duvara dayalı biçimde duruyordu. Ben yokken biri gelip tablolarımdan birini çok beğendiğini söylemiş. Daha sonra bana telefonla ulaştı ve almak istediğini söyledi. Ben de olur dedim ve randevulaştık. Eşimle o kişiyi beklerken enteresan bir şey oldu. Elime bir kağıt aldım ve ‘ben bu şahsın fotoğrafını yapayım’ dedim. Hafif saçı dökük, gözleri mavi, kaş pek yok, dudakları ince, burnu biraz uzun, yüzü kemikli birini iddia ederek çizdim. O kişi tam vaktinde geldi ve baktım çizdiğim fotoğraf ile birebiri. Çok değişik. Ben de şaşırdım. Bu yeteneğim bu halde ortaya çıktı. Sanki tesadüf mü diye çok defa diğerlerini çizdim, deneme yaptım. Lokantada bir komiser ile tanıştım. Bu durumdan bahsettim ve birini aradı, çizdim. Bana adresini verdi, git o kişiyi gör dedi. Gittiğimde birebir kişiyi çizdiğimi gördüm. Tekrar bir öğrencimin hiç görmediğim eşini çizdim. Akademiden bir bayan hocam, erkek kardeşini dinletti, onu yaptım. Yaparken de kardeşini ona tanım ettim. Anlatımın daha çok benziyor dedi. Tesadüf olmadığını anladım.”

‘NASILSIN DEMESİ KÂFİ OLUYOR’

Telefonla konuşup tanımadığı kişiyi resmetme yeteneğinin içinden gelen bir güç olduğunu aktaran Şendil, “Bir güç var lakin bilmiyorum. 20 yıldır yapıyorum. 15 şahısta denemelerim var. Hepsinde de isabetli çizimler oldu. Telefonda konuşurken, ‘Nasılsınız, iyi misiniz?’ demesi kâfi oluyor. Bir anda başımda bir manzara oluşuyor. Biraz keşfedeyim deyip uzun konuşmaya gerek duymuyorum. İçimde bir güç hissediyorum o an ve tuvale yansıtıyorum” dedi.