Oksidan hususların fazla oluşması ya da antioksidan unsurların azalması sonucunda oksidan husus lehine kaydığında canlı için hayati değer arz eder.

Oksidanların artışı;
• KV hastalıklar,
• GIS rahatsızlıklar,
• Diabet,
• Yaşlanma,
• Teneffüs,
• Boşaltım bozuklukları,
• Alzheimer,
• Spermde işlev bozukluğu,
• İnfertilite (kısırlık),
• Hafıza bulanıklığı,
• Alzheimer,
• Parkinson üzere sistemik rahatsızlıklara ve ciltte erken yaşlanma, cilt hastalıkları, rose, sedef, akne, leke, vitiligo, dermatit, alerjilere neden olurlar.

Hayatımızda karşılaşmaktan kaçınmakta zahmet çektiğimiz; zihinsel gerilim yahut beden yorgunluğundan kaynaklı gerilim; UV, Xray, gama, mikrodalga ışınları, Asbest, benzen, COhava kirleticiler; Kloroform ve öteki trihalometanlar, su kirleticiler; Paklık eserleri, tutkal, boya, parfümler ve böcek ilaçları; Alkol ve sigara kullanımı, sigaraegzoz dumanı da oksidanların salınımını arttıran nedenlerdir. Glutamik asit, glisin ve sisteinden oluşan, üç aminoasitli suda çözünür bir tripeptitdir. Bedende üretilen hücre içinde bulunan en güçlü, ana antioksidan, antikanser olarak da anılır. En sık kullanım alanları cilt beyazlatma, detoksifikasyon, üreme sıhhati, atlet beslenmesi (doping olmamasından), bağışıklık kuvvetlendirmedir, hafızayı güçlendirme, görme sıhhatidir.

Glutatyonun tesirini kuvvetlendirmek ismine seanslarda tekrar iv yolla C vitamini yüklemesi de yapıyoruz. Devam dozu açısından da glutatyon ve selenyum kombini olan tabletlerinden günlük tek doz alınacak formda hastaya başlıyoruz.OECD: Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü raporlarına nazaran; Türkiye’de beşerler senede 8 sefer doktora gitmekteler. Türkiye’ de yaş ömrü bayanlarda 80.7, erkeklerde 75.3, ortalamada ise 78. Lakin sağlıklı yaşlanma durumu yok. Türkiye’de beşerler yaşlanıyorlar ve emekli oluyorlar. Halbuki yurt dışına bakıldığında emeklilik yok ve yaşlanan beşerler hayatın içindeler. Gün içindeki hayatları karşılaştırılan insanların kanser riski göz önüne alınmış, hareketsiz bir hayat süren birinin, gün içinde daima hareket halindeki biriyle karşılaştırıldığında kanser riskinin yüksek olduğunu görüyoruz. İstatistiklere nazaran ekonomik boyuta bakıldığında hastalıkları önlemek için yalnızca yüzde 3’lük bir bütçe ayırırken, tedavi için yüzde 97’lik bir bütçe ayırıyoruz. Bu usul tedaviler hastalıklara ayrılan bütçeyi aslında önemli azalmaktadır. Terazimizi kurarken destek besinler, damar içi glutayon, ozon üzere tedavileri yaptırarak enfeksiyonlardan bile korunacağınızı hesaba katarsanız önemli maliyet faal bütçenize katkıda bulunmuş olursunuz.