Terör örgütü FETÖ’nün, örgüt üyesi olmayan subay ve subay adaylarının TSK’dan atılmaları ve ayrılmalarının nasıl sağlanacağının anlatıldığı örgütsel buyruk ve talimatlar da ele geçirildi. Ankara Kara Harp Okulu Anafartalar Tabur Komutanlığı’nda bir periyot misyon yapan, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne de şahsen katılan FETÖ’cü eski Albay Erdoğan Kurt’tan ele geçirilen evrakta, akıl almaz sözler dikkat çekti.

İddianamede “Silahlı terör örgütünün ve TSK içerisine sızdırdığı hain mensuplarının, hiçbir insani ve ahlaki kıymet gözetmeksizin, kendilerinden olmayan, vatanı ve milleti için canını vermeye hazır, dürüst, namuslu, cesaretli ve başarılı birer Türk Subayı olan ve olmayı hedefleyen erdemli vatan evlatlarına karşı, Türk Silahlı Kuvvetlerinden kendiliklerinden ayrılmalarını yahut atılmalarını sağlamak gayesiyle gerçekleştirecekleri her türlü hain, sinsi, ahlaksız ve kuralsız hareket ve usullere yer verildiği görülmektedir” kıymetlendirilmesi yapıldı.

“DEVRİLMEYECEK HİÇBİR AĞAÇ YOKTUR”

TSK’daki örgüt üyesi olmayan subay ve subay adaylarının kendi istekleri yahut baskıyla nasıl ordudan ayrılmalarının sağlanacağına ait dokümanda dikkat çeken kelamda talimatlar şöyle:

* Devrilmeyecek hiçbir ağaç yoktur. Amir, öncelikle buyruk komuta ettiği işçisi küçük büyük ayırt etmeden tam olarak tanıyacak ve maksattaki işçiye ağırlaşacaktır. Bu bağlamda, amaç işçi, ne kadar disiplinli gözükürse gözüksün, dikkatli bir takip sonucu eksiklikleri, zafiyetleri basitçe tespit edilebilir.

* Eğer amir, kararlı bir hal sergilerse, birinci darbede gaye işçi sarsılacaktır. Başka bir sözle amaç yumuşatılmış olacaktır. Baskının sürdürülmesiyle birlikte gaye işçi daha fazla kusur yapacaktır.

İSTENİRSE FITRAT BİLE DEĞİŞİR

* İstenirse fıtrat bile değişir. Amirleri, gaye işçinin TSK’da yeri olmamasının en temel vazife olduğuna inanmalıdırlar. Bu sayede, en sakin ve ölçülü bir amir bile, maksattaki işçi karşısında cevval olabilir. Kıymetli olan fıtrat mazeretine sığınmamaktır

İTİ İTE KIRIRMALIDIR

* Amirin bir misyonu de ast amirleri disiplin tesisi konusunda eğitmektir. Ast amir, müspet bir kişi ise, bazen havuç bazen sopa ile maksat işçi hakkında süreç yapmasını sağlamalıdır. Şayet ast amir, olumsuz bir kişi ise, ona karşı da güç kullanarak, (tabiri caizse) “iti ite kırdırmalıdır.

GAYE IŞÇISI SIFIRLAYIN

* Amir, gerekli durumlarda maksattaki işçisi sıfırlamalıdır. Sıfırlamak, gaye işçisi kendi isteğiyle bu meslekten ayrılmaya elverişli bir ortam hazırlamak demektir. Örneğin, maksat çalışana, ‘gömleğinin yakası yağlı’ diye uygun ortamda ceza vermek bu kişinin onurunu kırarak, sıfırlayacaktır. Müsaadeden dönen maksat çalışanı, ‘tekmil vermedi’ diye cezalandırmak üzere. Amir bu kapsamda, amaç çalışanın buyruk komuta kabiliyetini elinden alabilmelidir

GAYE IŞÇIYE PASİF MISYON VERİN

* Maksattaki işçi ne kadar iyi olursa olsun gereksiz reklam edilmemeli ve parlatılmamalıdır. Bu cins amaçtaki çalışana pasif misyonlar verilmelidir. Yaptığı kusurlar üst amire karşı abartılarak anlatılmalıdır. Öbür taraftan maksattaki işçi esasen disiplinsiz ise, bu kişi, üst amir ile karşı karşıya getirilmelidir.

* Amirlerimiz, tarafından irade gösterilmemesi nedenleri; Berbat olmama anlayışı: Günümüzde birçok amir, ‘aman ben berbat olmayayım, huzurum kaçmasın’ anlayışı nedeniyle gaye çalışana karşı duyarsız kalmaktadır. Bir kısım amir ‘pisliğe bulaşmayayım, başıma bir şey gelir, önüm tıkanır’ anlayışı nedeniyle, maksat çalışana karşı duyarsız kalmaktadır.

KUL HAKKI VEHMİNE KAPILMAYIN

*Metotsuzluk ve bilgisizlik: Öteki bir kısım amir ise mevzuata hakim olmamak, deneyimlerden faydalanmamak, ortak akla müracaat etmemek nedeniyle fırsatları hezimete dönüştürmektedirler. Duyarsızlık: Malesef, amirlerin bir kısmı ise ‘Bana ne kardeşim, nasıl olsa oburu yapar, bu iş bana mı kaldı” anlayışından ötürü taşın altına elini sokmamaktadır Merhamet kisvesi altında sorumluluktan kaçma: Son olarak amirlerimizin bir kısmı ise geçmişte ve haşa yaşananlardan hiç ders almayarak, ‘aman ekmeğinden etmeyeyim, çoluğu çocuğu var’ anlayışından hareketle yanlışlı bir ‘kul hakkı’ vehmi ile koskoca bir “milletin hakkını” yemek durumunda kalabilirler.

ÇAĞDAŞ KÜMELERE TAKILDIN SENİN ÜSTÜN ÇİZİLMİŞ

İddianamede 27 askeri öğrenci mağdur/müşteki olarak yer aldı. İşte o çarpıcı tabirlerden birtakım örnekler.

Askeri öğrenci M.E.: “…9. Bölüğün Kadro Kumandanı Üsteğmen R.A. gelerek apoletini burnumun altından geçirerek, ‘burnunu apoletime mi siliyorsun?’ üzere baskılar yaptı. Kadro kumandanlarım da benim ‘bu taburun en disiplinsiz adamı olduğumu’ beyan ederek, bunu unutmayın halinde telaffuzlarda bulundu. Daha sonraları baskılardan ötürü ben ayrılmayı başıma koymuştum. Bu ortada O.Ç ile son kere görüştüğümde benim hatam ne, benimle neden uğraşıyorlar, ben okuldan ayrılacağım dediğim de “ bana  ‘Senin için yapacak bir şeyimiz yok senin üstün çizilmiş: Sen çağdaş kümelerle çok takılmışsın ister ayrıl, ister devam et sana kalmış bir şey şayet ayrılırsan bizim konutlarımıza gel dershane paranı karşılarız, kitap ve para yardımında bulunuruz” halinde kelamlar söyledi. Daha sonraları hak etmediğim disiplin cezaları almaya devam ediyordum yapılan zulme katlanamıyordum…”

“ŞOK MANGASI EĞİTİMİNE TUTULANLAR DEVAM EDEMEDİ”

Askeri öğrenci U.A: “…Şok mangası, Harp Okuluna girdiğimiz birinci yıl intibak eğitimi sırasında bir kısım öğrencilerin yıldırılıp okula girmekten vazgeçmelerini sağlamak emeliyle çok derecede eğitime tabi tutulanların isimlendirildiği, bizim isimlendirdiğimiz bir üniteydi. Bu uygulama İzmir Menteş Askeri kampına eğitime gittiğimizde Bilhassa askeri liselerden gelen öğrencilere bütün öğrencilerin tabi tutulduğu olağan eğitimin dışında çok halde eğitime tabi tutulup zorlanmaları halinde yapıldı. Bu eğitime tabi tutulan arkadaşlarımın çoğunluğu ayrılıp Harp Okuluna girmediler…”