Gül, Edirne’de düzenlenen ‘Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları’nın birinci toplantısında yaptığı konuşmada, Mağdur Hizmetleri Ünitesinin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan yeni bir ünite olduğunu, mağdur ve insan odaklı adalet anlayışı için seferberliği Edirne’den başlattıklarını belirti. İsimli Dayanak ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin adliyedeki bütün mağdurların eli, kolu ve gözü olacağını söz eden Gül, toplantıda da bilhassa mağdura adalet hizmetleri verilirken ne üzere eksiklikler olduğunu değerlendireceklerini vurguladı.

Ele alacakları sıkıntıların başında çocuk teslimi sorunu olduğunu belirten Gül konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çok üzülerek söylüyorum, çocuğun bir eşya üzere icraya bahis olmasını kabul edemeyiz. Bu mevzu çok hassas ve kıymetlidir. Çocuklar boşanma sırasında yahut sonrasında sürecin en saf bir o kadar da kırılgan ve örselenen tarafıdır. Ayrılmış çiftler ortasında anne baba ortasında kalan çocukların maruz kaldığı o acı tabloların son bulmasını sağlayacağız. Dünyanın her yerinde de ya polis ya icra üzere, aşikâr bir kurum devlet otoritesi çerçevesinde çocuk başka tarafa gösterilmediği vakit devreye girmektedir. Gösterdiğinde uygar bir formda onu görüp tekrar teslim ettiğinde sorun yok. Sorun gösterilmediğinde çıkıyor ve burada da devlet düzeneği devreye giriyor. Ancak biz diyoruz ki ‘Bu devlet otoritesi icra kanalı ile olmasın.’ İcra Müdürlüğü değil Mağdur Hakları Merkezi ile uzman arkadaşlarımız eşliğinde psikologlar, pedologlar, sosyologlar, çalışmacılarla arkadaşlarımızla yeniden valiliklerimizin uyumunda bu mevzudaki uzmanlar marifetiyle bu çocuk teslimini, çocuk teslim merkezleri de oluşturarak sağlamayı hedefliyoruz ve bu mevzuda da sonuç alacağımıza inanıyoruz.”

Çocuk teslimatının İsimli Takviye ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü kanalı ile yapılmasını hedeflediklerini vurgulayan Gül, “Kendi çocuğunu görmek için icraya yatırılan para da kabul edilebilir bir durum değildir. İcraya para yatırma uygulamasını da sona ermesini sağlayacağız” diye konuştu.

Boşanma davası süratle bitecek

Boşanma davalarındaki türel prosedürü kısaltacak bir model üzerinde çalışmaların sürdürüldüğünü söz eden Gül, şöyle devam etti: “Boşanma davalarında hukuksal prosedürleri kısaltacak bir model üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Boşanmak isteyen taraflar hakim huzuruna geldiğinde her iki taraf boşanmak istiyorsa bir celsede boşanabileceği, öbür mevzuların ayrıyeten devam edeceği lakin uygar halleriyle ilgili artık karı-koca konusunda boşanma iradelerini yıllar sürüp 5-10 yıl sürüp bu bahiste mağdur etmeyecek biçimde davaların süratli bir formda sonuçlanması üzerinde çalışıyoruz.”

Mahremiyet hakkı

Mağdur haklarının çiğnenmemesine herkesin ihtimam göstermesi gerektiğini tabir eden Gül, “Mağdur hakkının temel ögelerinden biri mahremiyet hakkıdır. Mağdurun ifşa edilmeden özel hayatının korunması hakkı hiçbir suretle elinden alınmamalıdır. Lakin üzülerek görüyoruz ki kimi basın yayın organlarında, toplumsal medyada hatta bu alanda faaliyet gösteren kimi STK’lerde bu hassasiyet paylaşılmıyor. Bu mevzuda herkesi daha dikkatli ve ihtimamlı olmaya davet ediyorum.” diye  konuştu.