Bakanlıktan yapılan açıklamaya nazaran Pekcan, İsviçre hükümetinin mesken sahipliğinde görüntü konferans formülüyle gerçekleştirilen Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Gayrıresmi Bakanlar Toplantısı’na katıldı.

Toplantıda Türkiye’nin yanı sıra Avrupa Birliği, ABD, Arjantin, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Endonezya, Güney Afrika, Hindistan, Japonya, Kanada, Kazakistan, Kenya, Kore, Meksika, Mısır, Norveç, Rusya Federasyonu, Singapur, Suudi Arabistan, Şili, Tayland, Yeni Zelanda, Afrika Kümesi ismine Morityus ile Afrika, Karayip ve Pasifik devletleri ismine Jamaika’dan bakanlar ve üst seviye temsilciler yer aldı.

Kovid-19 salgını sürecinde toparlanmayı teşvik etmek emeliyle DTÖ 12. Bakanlar Konferansı için temel önceliklerin neler olduğu ve somut sonuçlar elde etmek için gerekli şartlar üzerine görüşlerin ele alındığı toplantıda, balıkçılık sübvansiyonları müzakerelerinin muvaffakiyetle sonuçlanabilmesi için uzlaşı sağlanması gereken temel öge konusu da tartışıldı.

Bakan Pekcan, buradaki konuşmasında, “Kovid-19 salgını sürecinde temel eserlerin sürdürülebilir arzı ve ticaret akışlarının devamı global manada en kıymetli mevzulardan birini oluşturuyor.” sözünü kullandı.

Salgının tüm ülkelerin karşılıklı olarak birbirlerine bağımlılığını ve memleketler arası ticaretin salgınla çabada hayati bir araç olduğunu bir sefer daha gösterdiğini bildiren Pekcan, bu nedenle DTÖ’nün faal işleyişinin her zamankinden daha fazla ehemmiyet taşıdığını vurguladı. Pekcan, “Kovid-19 salgınından kurtulmayı teşvik ederken, en iyi aracımız mutlaka hür, adil ve öngörülebilir global ticaret yapısı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Pekcan, DTÖ 12. Bakanlar Konferansı’na gerçek gidilen süreçte tüm ülkelerin menfaatine hizmet edebilecek ve kutuplaşmayı önleyebilecek bir DTÖ Genel Yöneticisi’ne muhtaçlık olduğunu kaydederek, genel yöneticilik seçim sürecinin bir an evvel sonuçlanması gerektiğini tabir etti.

“Eşitsizlikler giderilmeli”

DTÖ kurallarının günümüz şartlarına nazaran iyileştirilmesi tarafındaki ıslahat tartışmalarının, çok taraflı ticaret sisteminin salgın sonrası devirde tekrar güçlü ve tesirli hale gelmesi açısından değerine işaret eden Pekcan, “Bu doğrultuda, Türkiye olarak önceliğimiz DTÖ’nün yargı organı olan Uyuşmazlıkların Halli Sistemi Sistemi’ndeki problemlerin çözülmesidir.” tabirini kullandı.

Pekcan, DTÖ’nün temel fonksiyonlarından birinin gelişme yolundaki ülkelerin ticaret kapasitesini artırmak olduğunu bildirirerek, DTÖ’nün ıslahatı tartışmalarıyla ülkelerin kendi kalkınma düzeylerini kendilerinin belirme hakkı ortasında bir temas olmadığına işaret etti.

Türkiye’nin e-ticaret, hizmetlerde ulusal düzenlemeler, yatırımların kolaylaştırılması, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler ve bayanların ekonomik güçlenmesiyle ilgili teşebbüslere katıldığını belirten Pekcan, şunları kaydetti:

“Tarım üzere uzun müddettir müzakere gündeminde olan bahisler da bedelini koruyor ve bu mevzudaki eşitsizliklerin bir an evvel giderilmesi için çalışmaların devam etmesi gerekiyor. Çevresel olarak sürdürülebilir ticaret ile ilgili tüm teşebbüslerde, müzakerelerin bir tarafını ‘sürdürülebilirlik’, oburunu ‘kalkınma’ oluşturuyor. Temel maksadın ‘sürdürülebilir kalkınma” olduğunun unutulmaması gerekiyor.”

Pekcan, balıkçılık sübvansiyonları müzakerelerine de değinerek, ziyanlı sübvansiyonların kaldırılması için tesirli bir disiplin tanımlamanın ortak maksat olduğunu lakin balıkçılık dallarını sürdürülebilir biçimde geliştirmeye gereksinim duyanlar için gerekli siyaset alanının da sağlanması gerektiğine dikkati çekti.