‘Mor renkli köy’ olarak bilinen Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı 261 nüfuslu Kuyucak köyü sakinlerinde koronavirüs hadisesine rastlanmadı. Yaz aylarında mor bahçeleri görmek ve fotoğraf çektirmek için binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği Kuyucak’ta bugüne kadar yerleşik nüfustaki hiç kimsede koronavirüs hadisesi görülmediği açıklandı.

Köyde şu ana kadar izolasyon yahut karantina da uygulanmadı. Koronavirüsle uğraşta tüm önlemlerin alındığı köyde sakin bir hayat geçiyor. Muhtarlık ise tüm bunlara karşın önlemleri elden bırakmıyor. Köy mescidinde daima koronavirüs önlemleri kapsamında anons yapılıyor. Vatandaşların maske ve uzaklık kuralına uymaları isteniyor.

Her yıl temmuz ve ağustos aylarında Türkiye ve dünyadan ziyaretçi akınına uğrayan Kuyucak köyünde, lavanta bahçeleri köyün turizm kaynağı oldu. Geçen dönem koronavirüs salgınına karşın lavanta bahçeleri yaklaşık 500 bin turisti ağırladı.

‘ŞU AN DÜŞÜNCEMİZ YOK’

Köy Muhtarı Gürol Yılmaz, çok sayıda konuk ağırlamalarına karşın, bir tane bile hadiseye rastlanmadığını söyledi. Muhtar Yılmaz, “Allah’a şükürler olsun ki bir tane koronavirüs hadisesi yaşamadık. Köyümüzde olay sayısı sıfır. Lakin hadise yok diye maske, ara ve paklık kurallarını hiçbir vakit göz arkası etmiyoruz. Şu an külfetimiz yok” dedi.

‘LAVANTA BİZE YETERLİ GELİYOR’

Köyde hadiseye rastlanmamasını lavantaya bağlayan Muhtar Yılmaz, “Biz lavantaları kaynatıp buharını içimize çekiyoruz. Bunun da iyi geldiğini kendimizce düşünüyoruz. Bilimsel bir sonucu yok lakin hadise olmamasını buna bağlıyoruz. Lavantanın çayını içiyoruz. Zati köyümüzde bir gelenek var. Herkes yatmadan evvel yarım çay bardağı lavanta suyunu içer. Gece harikulade bir uyku nizamı sağlıyor. Bedendeki ağrılara iyi geliyor. Birçok yararı da var. Yalnızca lavanta bize iyi geliyor diye kuralları hiçe saymıyoruz. Bizim köye yakın 2 köy daha var, onlarda da bizim üzere olaya rastlanmadı” diye konuştu.

BAHÇE SEYAHATLERİNDE TOPLUMSAL ARALIK

Yaz devrinde lavanta bahçelerine gerçekleşen 500 bin civarındaki ziyaret ve köydeki hayat sürecinde koronavirüsle ilgili tüm tedbirlere de uyduklarını lisana getiren Yılmaz, “Yazın hem ihtiyar heyetimiz hem de jandarmanın takviyesiyle lavanta bahçelerine gelenlere toplumsal ara ve maske kuralları uygulandı. Alışveriş yapan çabucak herkese de lavanta suyu ikramında bulunduk. Seyahate gelenlerden de bugüne kadar bir şikayet almadık. Örneğin oğlum evlendi ancak yalnızca nikah yaptık, düğün stili etkinlikler yapılmadı” dedi.

‘KÖYÜMÜZDE VE YAKIN ETRAFLARINDA HADİSE YOK’

Köyde yaşayan Emrah Özcan, “Lavanta işlemesi yapıyoruz. Köyümüze dönemde gelen giden turistlerde hadise yaşanmadı. Lavantanın tesiri olduğunu düşünüyoruz. Köyümüzde ve yakın etraflarında olay yok. Biz lavantanın buharını kullanıyoruz. Lavanta yağını eklem ağrılarında kullanıyoruz. Suyun içine katarak, buhar yoluyla kullanıyoruz. Koronavirüste bize iyi geldiğini düşünüyoruz” dedi.

Köyde lavanta yağı üretimi yapan emekli Ramazan Artık, emekli olduktan sonra köye yerleştiğini, lavanta ve gül yağı üretimi yaptıklarını söyledi. Bir kazana 30 kilo yaş lavanta kattıktan sonra sürece ile yarım kilo yağ çıkardıklarını belirten Artık, şöyle konuştu:

“Kazanı yaktıktan sonra lavantayı içine basıyoruz. Kaynattıktan sonra damla yöntemi ile şişeye dolduruyoruz. Koronavirüs olayının görülmediği köyde ise bunu lavantanın kokusuna ve yağına bağlıyoruz. Yağı, yaralara iyi geliyor. Sinüzite iyi geliyor. Lavanta suyu mide rahatsızlığına iyi geliyor. Lavanta suyunu içtiğinde rahatlatıcı özelliği var. Yatmadan yarım saat evvel lavanta yağı içtiğinde hoş bir uyku oluyor.”

‘RAHATLATMA ÖZELLİĞİ VAR’

Lavanta kokulu köyde Bayanlar Kooperatifi Lider Yardımcısı Aysun Yavru da dönemde çok sayıda konuk ağırladıklarını belirterek, koronavirüs hadisesinin görülmemesini lavanta yağı ve çayını daima tüketmelerine bağladıklarını kaydetti. Lavantanın karaciğer yağlanmasını önlediğini belirten Yavru, “Rahatlatma özelliği var. Uykusuzluğa iyi geliyor. Kendimiz onları kullandığımız için bu türlü düşünüyoruz” dedi.