Dünyanın sayılı zenginlerinden biri olan ünlü Yunan armatör Aristotle Onassis’nin doğduğu konut, kıssasıyla ünlü oldu. Akhisar’da yaşayan ve ticaret yapan Yunan armatör Onassis’in, Hashoca Mahallesi’nde bulunan müdafaa altındaki 3 katlı konutu, 1972 yılında Akhisar’ın ünlü iş insanlarından Cemal Yalazı tarafından satın alındı. Yalazı, konutu 4 çocuğunun annesi eşi Mihriye Hanım’ın üzerine yaptırdı. Eşi Cemal Yalazı’nın 2004 yılında vefat etmesiyle, Mihriye Yalazı meskende yalnız yaşamaya devam etti. Dünyaca ünlü armatörün ismine kurulan Onassis Vakfı’nın yöneticileri, bir müddet evvel Yunanistan İzmir Konsolosluğu yetkilileriyle konutu görmeye geldi. Meskeni, vakıf ismine satın almak istedi. Fakat Mihriye Yalazı, konutu satmadı.

‘YUNAN BAYRAĞI DALGALANMASIN DİYE SATMADIM’

Tarihin izlerini taşıyan müdafaa altındaki 3 katlı konutuyla ilgili kıssayı anlatan Mihriye Yalazı, “3 kızım, 1 oğlum var. Benim yaşadığım konut, herkesin bildiği Onassis’in doğduğu yer olan tarihi bina. Eşim Cemal Yalazı bu konutu 1972 yılında aldı. Meskenin tapusunu benim üzerime yaptı. Bizim burada çok hoş günlerimiz geçti. Bir gün Yunan armatör Onassis ismine kurulan vakıf yöneticileri konutu görmek istediler. Gelenler ortasında vakıf yöneticilerinin yanı sıra Yunanistan Konsolosluğu’ndan yetkililer de varmış. Konutu Onassis Vakfı’nın kıymetlendirmek istediğini söylediler. Meskeni satın almak için 3 milyon euro teklif ettiler. Bu para karşısında çok şaşırdık” diye konuştu. Teklif karşısında şaşıran ve durumu aile ortasında konuştuklarını anlatan Yalazı, bir Türk askerinin konuşmasıyla konutu satmamaya karar verdiklerini söyledi. Yalazı, “O tarihlerde Akhisar’da Garnizon Kumandanı olan Cüneyt Kavuncu ziyaretimize geldi. Vatan sevdalısı, Atatürkçü, milliyetçi bir Türk askeri olan Kavuncu, bu meskeni satmanın vatanı satmakla muadil olduğunu, burada Yunanistan bayrağının dalgalanacağını, Akhisar Askerlik Şubesi’ndeki Türk bayrağı ile Yunan bayrağının tıpkı sokakta bulunmasının her Türk’ü yaralayacağını anlattı. Ben bu sözlerle burada Yunan bayrağının dalgalanmasını kabul edemeyeceğimi anladım. Eşim ile keyifli günler geçirdiğimiz bu meskeni Onassis Vakfı’na satmama kararı aldım” dedi.

Tarihi mesken hoşluğuyla ilgi çekerken Mihriye Yalazı, kendisine yardımcı olan torunu Pelin Demircan ile birlikte meskenine adeta gözü üzere bakıyor. Yalazı, “Normal bir konuta nazaran daha çok bakım istiyor. Fakat biz içinde yaşadığımız, anılarımızın olduğu bu tarihi konutu muhafazaya kararlıyız” diye konuştu.