CNN Türk canlı yayınında Yiğit Bulut, şu sözleri kullandı:

Sayın Nurettin Canikli biliyorsunuz bir açıklama yaptı. Ve bilhassa bu tez edilen rezervin nasıl dağıldığını, neyin nereye gittiğini yahut nerden geldiğini çok ayrıntılı bir halde açıkladı. Cari açıktan başlayarak Türkiye’nin neyi finanse ettiğini.

‘Ortaya atılan argümanlar çürüyor’

Geçen hafta söylemiştim lakin kimileri çarpıttılar beni söylediklerimi. Bir kez daha söyleyeyim. Rezerv brüt olarak bakılır ve rezerve brüt olarak baktığınız vakit satılabilir rezerv ile satılamayacak rezerv ortasında önemli bir fark olduğunu görürsünüz. Yani rezerviniz vardır ancak bunun bir kısmı satılabilir rezervdir, bir kısmı satılamaz rezervdir. Münasebetiyle satılabilir rezervlere baktığınız vakit aslında teknik olarak bu işi bilen birinin, birazcık anlayan birinin 128 milyar doların satılabilir bir rezerv olmadığını görür. Münasebetiyle ortaya atılan argümanlar aslında birinci unsurdan çürüyor. Lakin şunu da söyleyeyim. Diyorlar ki 128 milyar doları 7.50 ile 8.50 ortasında sattılar piyasaları denetim etmek için. O vakit yeniden yanlışa düşüyorsunuz. Şayet 7.50 ile 8.50 ortasında 128 milyar dolar sattıysak bunun ortalaması 7.75’e gelir. 7.75’ten sattığımız doları da 6.80 ile 7.00’ye geçtiğimiz haftalarda geri aldıysak yaklaşık yüzde 10 ila 15 ortasında kar etmiş olmamız gerekiyor. Yani yaklaşık 13 milyar dolarlık bir karımız olması gerekiyor ki burada yeniden teşekkür etmeniz gerekiyor. Teşekkür etmeyin zira bu türlü bir satış ve geri alış yok.

Çok net bir halde biliyorsunuz sayın Canikli açıkladı. Çok kısa olarak özetleyeceğim. Hususlara baktığınız vakit Türkiye’nin cari açığını finanse ettiğini, özel bölümün bilhassa dış borç ve yatırım finansmanı için bir ölçü döviz aldığını, 41 milyar dövizin Merkez Bankası tarafından satılan dövizin vatandaşlar tarafından alındığını ve kalemleri de alt alta koyduğunuz vakit altın ithalatıyla birlikte 93 milyar dolarlık bir sayıya ulaştığınızı görüyorsunuz. Çok net burada. Tabloda da var. Ve bu 93 milyarlık sayıya çok net bir biçimde ulaşıyoruz. Lakin baktığınız vakit bu satış işi manasına gelmiyor. Pandemi sürecinde ülkelere dikkatle bakarsanız hangi ülke sanki bu tip satışı ve içeriden gelen talebi yahut cari açığı yahut altın finansmanını finanse edebilmiş? Türkiye bunu muvaffakiyetle yapmış ve çok net bir halde döviz isteyene de döviz yok dememiş.

Geçmişte yaşadığımız krizlerin hepsinde döviz olmamasında yahut döviz bulamama riskinden ötürü yatırımcılar Türkiye’den çıkmak istediler. 2001 krizine bakın bir döviz krizi açığı oluşur mu? Sanki biz Türkiye’den çıkmak isteriz de döviz bulamaz mıyız? paniği ile piyasalar nereden nereye geldi. Lakin bugüne baktığınız vakit Merkez Bankası’nın yaptığını ve yaptıklarının da gayri ahlaki bir biçimde siyasi gereci yapıldığını ve gayri ahlaki bir biçimde de eleştirildiğini görüyorum. Tekrar ediyorum… Şayet bu tenkit 128 milyar doları sattınız, sonra geri aldınız eleştirisini şayet cahilce yapmıyorsanız bana şunu açıklayın; 128 milyar doları 7.50 ile 8.50 ortasında satıp ortalaması 7.75-7.80’e gelir. 6.80-7.00 ortasından geri alan bir Merkez Bankası yahut kamu bankaları 13 milyar dolarlık bir kar elde etmiş olmaları gerekiyor. Bu kar için teşekkür etmeniz gerekmiyor mu? Gördüğünüz üzere yani bu telaffuzda tuttuğunuz hiç birşeyin gerçek, gerçek bir tarafı yok. Onun için artık Türkiye’nin bu tartışmadan çıkması gerekiyor.

Sayın Cumhurbaşkanımız net tabir etti biliyorsunuz konuşmasında. ‘Evet. Bazen piyasalarda oluşan dalgalanmaları minimuma indirmek. Vatandaşın, şirketlerin ziyan görmemesi için döviz piyasalarına döviz satarak müdahale etmiştim’ dedi, bunu söyledi. Doğrudur. Kamu bankaları vakit zaman döviz satmıştır. Lakin söylüyorum bakın altını çiziyorum. Kamu bankaları da, Merkez Bankası da her sattığı dövizde karda şuanda. Yani 7 liradan başlayıp 8.50’ye kadar sattıysa 7.75-7.80 ortalamayla hala şu anda karda. Ki 6.80-7.00 aralığını gördük. Orada alıp yerine koymuşsa orada çok önemli bir kar oluşuyor.