Hadise, 29 Temmuz’da merkez Osmangazi ilçesi Adalet Mahallesi Sönmez Caddesi’nde meydana geldi. Kıvanç B., arkadaşları Eren K., Berkay B. ve Cihan C. ile parkta buluştu. Kıvanç B., arkadaşlarına konuttan aldığı babasının tabancasını gösterdi. Teze nazaran, Kıvanç B.’nin elindeki silah ateş aldı. Eren K.’nin boynundan giren mermi, göğsünden çıktı. Kanlar içinde yere yığılan Eren K., ihbar üzerine sevk edilen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kıvanç B. ise polis takımlarınca gözaltına alındı.

ISIMLI DENETIMLE HÜR BIRAKILDI

Hadiseden bir gün sonra adliyeye sevk edilen Kıvanç B., çıkarıldığı mahkemece isimli denetim kuralıyla hür bırakıldı. Kıvanç B.’nin duruşmada yaptığı savunmada, “Eren benim arkadaşım. Konutumuzun bodrum katında babama ilişkin olduğunu öğrendiğim bir tabanca buldum. Sonra tabancayı geri yerine koydum. Bundan 1 gün sonra arkadaşlarım Berkay B. ve Cihan C. ile buluşmayı kararlaştırdık. Tabancayı arkadaşlarıma göstermek için yanıma aldım. Eren, Berkay ve Cihan ile birlikte parkta buluştuk. Sohbet ederken, yanımda getirdiğim tabancayı arkadaşlarıma gösterdim. Tabancanın emniyet kilidinin kapalı olduğunu düşünüp, elimde ateş edecekmiş üzere latife maksatlı tutuyordum. Tabanca bir anda ateş aldı. Sonra Eren’in boynundan kan geldiğini gördüm ve onun vurulduğunu anladım. Birinci müdahalesini ben yaptım. Eren ambulansla hastaneye kaldırıldı. Eren ile ortamızda bir sorun yoktu. Hata kastım yoktur” dedi.

YEMEK BORUSU PARÇALANDI

Eren K., Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 22 günlük tedavisinin tamamlanmasının akabinde taburcu oldu. Tabancadan çıkan merminin boynundan girip, göğsünden çıktığı Eren’in yemek borusu parçalandı. Vakanın akabinde yalnızca sıvı ile beslenen Eren, 2 ayda 21 kilo verdi. 21 Ağustos’ta savcılık sözü alınan Eren K., “Olaydan 2 ay evvel Kıvanç B. ile tanıştım. Daha evvelce beni gördüğü vakit bana küfrederdi. Hadise günü beni arayarak parka çağırdı. Ortak arkadaşlarımız ile bir arada parkta buluştuk. Berkay orada olduğu için gittim. Otururken Kıvanç bana toplumsal medyada attığı fotoğrafı görüp görmediğimi sordu. Kendi telefonundan fotoğrafı bana gösterdi. Fotoğrafta silah görünce korktum ve silah yanında mı diye sordum. Kıvanç da bana ‘korkak olma’ dedi ve silahı çıkardı. Sonra tabancayı başıma dayadı. İki kere tak diye ses duydum. Fakat silah ateşlenmedi. Ben çok korktum. Bana ‘ne biçim erkeksin’ dedi. Kıvanç bu sırada benim arkamdaydı. O ayakta, ben ise oturuyordum. Silahı boynumun sağ tarafına dayadı ve ateş etti. Ben kanlar içinde yerde kaldım. Arkadaşlarım gelip yardım etti. Kıvanç ise hadise yerinden kaçtı ve beni tehdit etmeye devam etti. Parktaki başka şahıslar yanıma geldi. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Bana bunu yapan Kıvanç’tan şikayetçiyim” dedi.

SATIRLA ATAK ANI KAMERADA

5 Ağustos’ta Kıvanç B.’nin amcası Gökhan B. ise, Eren K.’nin arkadaşı Abdullah Y.’ye (17) sokak ortasında saldırdı. Gökhan B., Abdullah Y.yi, hastaneye Eren’i ziyaret ettiği için darbetti. Gökhan B., evvel Abdullah Y.’nin başına tahta tabureyle vurdu. Akabinde belinden satır çıkaran Gökhan B., Abdullah Y.’nin bacak ve kollarından yaraladı. Hadisenin akabinde ağır yaralanan Abdullah Y., hastanede tedaviye alındı. Gözaltına alınan Gökhan B. ise isimli denetimle hür bırakıldı.

Gökhan B.’nin satır ve tabureyle Abdullah Y.’ye vurma anları ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

EREN’İN ANNESİ VAKA GÜNÜNÜ ANLATTI

Vaka gününü anlatan Eren K.’nin annesi Esen K., “Olay günü ben evdeydim. Saat 12.00 sıralarında çocuğumu vuran kişi ısrarla oğlumu aradı. Parka çağırdı. Oğlum çıktı, ben de işe gitmek için meskenden ayrıldım. İşe varmak üzereyken telefonum çaldı ve oğlumun öldürüldüğü söylendi. Birinci başta inanmadım, zira benim çocuğumun küçükken oyuncak silahı bile yoktu. Bu türlü arkadaşları olamaz diye düşündüm. Dünürümüz aradı, oğlumun kanlar içinde olduğunu söyledi. Apar topar çıkarak Uludağ Üniversitesi’ne gittik. Birinci gördüğümde oğlumun bedeni kan içerisindeydi. O anda şok geçirdik. Sinemalar çekildi, mermi kalbine yakın olduğu için ağır bakıma alındı. Oğlumun durumu berbata gitti ve kan kaybetmeye başladı. İç kanamaların başladığı söylendi. Hekim 10 dakika içerisinde çocuğumun ölebileceğini söyledi. Ne olduğunu anlayamadık, şaşırdık” dedi.

“BU BİR LATIFE OLAMAZ”

15 yaşındaki bir çocuğun elinde silah olduğuna mana veremediği belirten Esen K., “Bu bir latife olamaz. Latifenin nasıl yapıldığını bizler de biliyoruz. Çocuğumu boynundan vuruyor, iç organlarına ziyan vererek kalbinin üst kısmından mermi çıkıyor. Bu bir latife değil. Oğlumu vuran kişinin amcası, oğlum hastanedeyken yanına gelen arkadaşını satırla kolunu ayağını kesti. Benim oğlum yemek yiyemiyor, su içemiyor lakin bu şahıslar dışarıda geziyor. Bu türlü bir şey olabilir mi?” diye konuştu.

‘OĞLUM ARTIK YEMEK YİYEMİYOR’

Eren’in yemek yiyemediğini belirten Esen Kavuştu, “Çocuğum 64 kiloydu şu an 43 kilo. Yemek yiyemiyor, sıvıyla besleniyor. Hayalleri olan, cıvıl cıvıl bir çocuktu lakin şu an çocuğum yanına insan yaklaştırmıyor. Bana her gün ‘Ben ne vakit yemek yiyeceğim?’ diye soruyor. Şu anda tutuklanmaları gerekiyor lakin amca oğul sokakta geziyorlar. Bizim zavallı çocuklarımız meskende yatıyorlar. Yemek yiyemiyorlar. Biri yatağa bağlı kaldı. Oğlum bensiz tuvalete bile gidemiyor” dedi.