Saat 09.30’da başlayan duruşmaya Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu, avukatlar ve sanıklar katıldı. Daha evvelki duruşmalara tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile bağlanan sanıklar Davut Uçum, Aydın Özsıcak ile Yusuf Yiğit, bu duruşmada mahkeme salonuna getirildi.

Duruşmada, arama- kurtarma çalışmaları için bölgeye gönderilen kaza kırım takımındaki askerlerin Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin başında yer aldıkları görüntü gösterildi. Daha sonra helikopterdeki aygıtı söktüğü öne sürülen ve ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘kişinin vefatından yararlanarak hırsızlık yapma’ ile suçlanan sanıklardan Aydın Özsıcak, savunma yaptı. Özsıcak savunmasında,  suçlamaları kabul etmedi. İddianamede kendi lehine olan kısmına değinilmediğini belirten Özsıcak, “Kimsenin canına kastedecek bir insan değilim. Ne aygıt aldım ne bir aygıt götürdüm. Ben yalnızca inceledim” dedi.

UÇUM: 31 MART TARİHLİ FOTOĞRAFLARDA AYGITLAR PANELDE

‘Silahlı terör örgütüne üye olma’ ve ‘kişinin vefatından yararlanarak hırsızlık yapma’ ile suçlanan sanıklardan Davut Uçum ise mahkemede gösterilen fotoğraflar üzerinden savunma yaptı. Uçum, fotoğraflara bakıldığında kendilerince helikopterden söküldüğü öne sürülen GSP aygıtları Argus 5000 ve Skymap III C’nin panelin üzerinde olduğu, panelin helikopterden söküldükten sonraki fotoğraflarda da her iki aygıtın da yeniden panelde görüldüğünü belirtti. Davut Uçum, savunmasının devamında 31 Mat 2009’da çekilmiş bir panel fotoğrafı göstererek, “Bu fotoğrafta da aygıtların panelde olduğu açıkça görülüyor. Yani aygıtları alan bizler değiliz” dedi.

Kaza Soruşturma Heyeti (KSK) üyelerinin evrakta olmasına bir mana veremediğini, KSK heyetinin dokunulmazlığı olduğunu kaydeden Davut Uçum, avukatların 30 Mart 2009’da çekilen imajlarda Aydın Özsıcak’ın tornavida ile helikopterin başında ne yaptığını sorması üzerine şunları söyledi:

“Eğer benim çalışanından bir kişi sökmüş olsaydı en ağır halde cezasını keserdim hem de hukuk dışı bir biçimde. Volkan Sürmeli, Feridun Seren’in masasında o aygıtları gördüğünü söyledi. Sökme süreci yok. Tornavidasız yanıma gelen teknisyeni kovardım. O fotoğrafa nazaran bu türlü bir süreç yaptı diyemezsiniz. Aydın’ın bulunduğu yer motor kısmı.”

Silahlı terör örgütüne üye olma ve kişinin vefatından yararlanarak hırsızlık yapmakla suçlanan ve tapelerde ‘Bir söken grup var, bir de sökülen malzemeyi yakan takım. Biz de yaktık’ formunda sözleri olduğunu öne sürülen Yusuf Yiğit ise 14-15 dakikalık konuşmanın yalnızca bir kısmının cımbızlanarak alındığını, konuşmanın genelinde hata ögesi olmadığını belirtirken, kaza sonrası ne bölgeye geldiğini ne de başka sanıkları tanıdığını tabir ederek suçlamaları kabul etmedi.

Silahlı terör örgütüne yardım etme, kişinin vefatından yararlanarak hırsızlık hatasına yardım etmekle suçlanan Nedim Bakırhan ise 13 yıldır bitirilemeyen bir davanın isimli bir yargılama olamayacağını, uzun süren yargılama nedeniyle mağdur olduğunu söz ederek suçlamaları kabul etmeyip, beraatını talep etti.

AVUKATIN AĞBEYİNİN VEFATI NEDENİYLE DURUŞMA ERTELENDİ

Öte yandan, duruşma başladıktan bir müddet sonra Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz’un ağabeyi Nuh Yavuz’un vefat haberi geldi. Yarın devam edecek olan duruşmaya katılan Yazıcıoğlu ailesinin öteki avukatları, iş yerinde arızalanan vincin tamiri sırasında istikrarını kaybederek düşmesi sonucu hayatını kaybeden Nuh Yavuz’un cenazesine katılmaları gerektiğini tabir ederek, duruşmanın ertelenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, 12 saat süren duruşma sonunda avukatların taleplerini kabul ederek duruşmayı 14 Şubat 2022 tarihine erteledi.