“Benim Romanlarımı Okuyanlar” başlıklı çevrim içi aktiflik, Yaşar Kemal Vakfı ve Sarıyer TV’nin YouTube kanallarında yayınlandı.

Programda konuşan usta edebiyatçının yakın arkadaşlarından Zülfü Livaneli, Yaşar Kemal’in, problemi olan bir muharrir olduğunu söyleyerek, “İnsanlığın daha iyiye gitmesine, dünyanın sömürülmeyen bir yer olmasına, gelir adaletine, insanların, kültürlerin birbirini aşağılamadığı, savaşların olmadığı bir dünya hasretine bütün sanatını ve hayatını adadı.” dedi.

“Onun kelamlarını söylemek istiyorum, ‘benim kitaplarımı okuyan katil olamaz, savaş düşmanı olsun’ demişti. Barışı savunmak çok değerli bir şey” diyen Livaneli, şöyle devam etti:

“Bizim periyodun sanatçılarında barışı korumak, savaşa karşı çıkmak bir sefer işin alfabesi üzereydi. Yaşar Kemal’in en çok üzerinde durduğu hususlardan birisi de onur sıkıntısıydı, hem ömründe hem de kitaplarında. Bir de şunu konuşmamız lazım, Yaşar Kemal bugün dünyayı yok olmaya götüren etraf konusunda hassas ve mevzuyu birinci yazan kalemdi. Yaşar Kemal’i bir prizma üzere her tarafından kavrayarak hayata geçirmemiz gerekir.”

Programda konuşan ünlü sanatçı Türkan Şoray da Yaşar Kemal’in bir destan müellifi olduğuna işaret ederek, “Bu coğrafyanın dağını, taşını, toprağını, insanını destanında birleştirmiş, buluşturmuş ve yarattığı dünyayla insanların yüreğinde yer etmiş bir müellifimiz. Bu türlü bedelli bir müellifi, insanı tanımış olmanın gururunu taşıyorum. Yaşar Kemal’le sohbetlerimiz, onun bir yapıtını sinemaya almak benim ömrümdeki anıların en hoş yerinde yer alıyor. Dünya var hayli Yaşar Kemal kitaplarıyla ve kocaman yüreğiyle insanların kucaklamasıyla her vakit anılarımızda ve kalbimizde yer alacak.” halinde konuştu.

“O gerçek bir şairdir”

Müellif Selim İleri de Yaşar Kemal’in, “İnce Memed” isimli romanıyla tanındığını belirterek, şunları söz etti:

“Yaşar Kemal’e baktığımızda büyük eserler yazmış. Ama onu yalnızca ‘Çukurova’ çerçevesinde değerlendirmişler. Bence Yaşar Kemal’in müellifliğini 3, 4 periyoda ayırmak mümkünse son periyodunda büyük bir İstanbul romancısıydı. Onun İstanbul’a gerçek yol alışı, benim çok sevdiğim bir eser olan ‘Al Gözüm Seyreyle Salih’ romanıyla başlamıştır. Bu eser 1976’da yayınlandı. Kitapta İstanbul yoktur, roman Karadeniz’de geçer lakin romanın kahramanının en büyük hayali İstanbul’u görmek, gitmektir.”

“Deniz Küstü” romanının da Yaşar Kemal’in baş yapıtlarından biri olduğunu kıymetlendiren İleri, şunları kaydetti:

“Deniz Küstü’nde romanın baş şahsı direkt İstanbul’dur. Romanda birçok insan karşımıza çıkar, bu insanların birbirleriyle yolları kesişir yahut yolları ayrılır. Fakat İstanbul daima bir baş kişi, neredeyse bir baş anlatıcı olarak bizimle birlikte roman boyunca yürüyüp sarfiyat. Romana baktığınızda İstanbul tasvirleri açısından, İstanbul’un değişmesi, dönüşmesi açısından, İstanbul’daki hayatın yavaş yavaş bir yozlaşmaya yanlışsız sürüklenmesi açısından, hatta çıkarlar uğruna çürümeye gitmesi açısından çok değerli etkileyici kısımlar vardır. Bunlardan bir tanesi Bankalar Caddesi’nden, Galata’dan direkt Tepebaşı’na bir yolu tasvir ettiği bir kısımdır ki Türk romanının bence en hoş sayfaları ortasında yer alır. Zati Yaşar Kemal’in anlatımı, lisanı, üslubu konusunda konuşmak imkansızdır. O gerçek bir şairdir.”

Programda, İdil Biret ise Yaşar Kemal’in müzikle olan bağlantısını anlattı.