Işıkkent Polis Merkezi Amirliği’ne geçen 21 Ağustos Cuma günü giden Sinan İhtimam, Ceren Duman’ı arkadaşı Tahir Yıldız ile moloz döküm alanına gömdüklerini söyledi.  İtiraf üzerine harekete geçen polis, İtina ve Yıldız’ı gözaltına aldı. Naldöken Mahallesi’ndeki moloz döküm alanında yapılan aramada ise Duman’ın cesedi bulundu. İzmir İsimli Tıp Kurumu morgunda yapılan ön incelemede Duman’ın bedeninde yara ve darp izine rastlanmadı.

Lakin Ceren Duman’ın boğazında peçete olduğu belirlendi. Yapılan sorguda peçeteyi Ceren’in boğazına kendilerinin tıktıklarını kabul eden ikili, sözlerinde, “Ceren’i gömmeye giderken ağzından berbat koku geliyordu, peçeteyi boğazına iterek kokuyu gidermeye çalıştık” dedi. Ceren Duman, Yeni Buca Mezarlığı’nda toprağa verilirken, şüpheliler İtina ve Yıldız tutuklanıp, cezaevine gönderildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda da İhtimam ve Yıldız’ın da ortalarında bulunduğu 6 kuşkulu hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, İhtimam ve Yıldız hakkında, ‘tasarlayarak adam öldürmek’, ‘cinsel istismar’, ‘uyuşturucu unsur içmeye yer temin etmek’, ‘hürriyeti mahrum bırakmak’, ‘mala ziyan verme’ ile ‘suç ve kanıtlarını gizleme’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet ile 31’er yıl mahpus cezası talep edildi. Tutuksuz şüpheliler İlkay T., İlyas G., Nedim D. ile bir diğer hatadan cezaevinde bulunan Mehmet Gümüşçü’nün ise ‘yardım’ cürmünden cezalandırılmaları istendi.

‘İDDİANAMEYİ HAZIRLAYAN SAVCIMIZIN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM’

Ceren Duman’ın dayısı Uğur Minareci, iddianamede zanlılar için istenen cezalardan şad olduklarını belirterek, “İddianameyi hazırlayan savcımızın ellerinden öpüyorum. Zanlılar için istenen cezadan ötürü memnunuz. Bunu yapanların farklı noktalardan faydalanmamalarını istiyoruz. Artık ne yaparsak Ceren’i geri döndüremeyiz. Fakat onun vefatına sebep olanlar hak ettikleri cezayı alırlarsa, acımız daha da katlanmaz. Zanlıların tabirleri birbirleriyle çelişiyorlar. İki tutuklu sanık da hatalı olmadığını savunuyor. Benim yeğenimi hastaneye bile götürmemişler” dedi. Zanlıların yakalanacaklarını bildikleri için teslim olduklarını savunan Minareci, “Adli Tıp Kurumu’ndaki otopside Ceren boğazında bez kesimleri olduğu ortaya çıktı. Biz bu bezlerin, Ceren hayattayken boğazına tıkılmış olduğunu düşünüyoruz. Yeğenim kurtulmak için uğraş vermiş ve kaçmaya çalışmış. Ama zanlılar soğukkanlılıkla öldürüp, istedikleri üzere kullanmışlar. Gömdükten sonra cesedin üzerinde yemek yemişler, ateş yakmışlar ve alkol almışlar. Vicdan azabından ötürü teslim olduklarını söylüyorlar ancak vicdanlı insan bunları yapmaz. Yakalanacaklarını bildikleri için teslim oldular” diye konuştu.

‘HAYATIMIZIN YARISI MEZARLIKTA GEÇİYOR’

Tutuksuz sanıkların da cinayetle irtibatı olduğunu savunan Minareci, şunları söz etti:

“Diğer sanıkların da bu cinayete yardım ettiklerini düşünüyoruz. Onlar da birinci verdikleri tabirlerle çeliştiler. Örneğin birinci tabirinde zanlıların Ceren’i çıkardıklarını gördüğünü söyleyen İlkay T., daha sonra görmediğini söylemiş. Bunun yanı sıra anahtarı verirken Ceren ile yanındakileri hatırlamadığını söylüyor.”

Adalete güvendiklerinin altını çizen Minareci, “Karşı taraftan bize ulaşan yahut başsağlığı dileyen olmadı. Devletimize ve yargıçlarımıza güveniyoruz. Yargılama sonrasında kesinlikle ağırlaştırılmış müebbet cezası çıkacak. Ya yeğenime kıyanlar ağırlaştırılmış müebbet cezası alacak ya da indirimlerden yararlanıp çıkacakları için biz ağırlaştırılmış müebbet cezası alacağız. Ceren elimizde büyüdü. Kendi evladımdan bir an olsun ayırmadım. Gündüzler çok çabuk geçiyor lakin geceler bitmiyor. Kimi geceler üç gün üzere geçiyor. Tüm sülale perişan durumdayız. Yalnızca bir çocuk değil tüm aileyi öldürdüler. Hayatımızın yarısı mezarlıkta geçiyor” dedi.