Bakanlık’tan yapılan açıklamada “AB ile olumlu bir siyasi gündem oluşturmaya çalıştığımız ve üst seviye diyaloğumuzu canlandırdığımız bir periyotta, ne yazık ki aday ülke Türkiye’ye karşı sorumlulukların göz gerisi edildiği ve ülkemizle ilgilerde yeniden ikili standartlı yaklaşımın sergilendiği bir Türkiye Raporu yayımlanmıştır” değerlendirmesinde bulunuldu.

“Özellikle siyasi kriterler ile Yargı ve Temel Haklar faslındaki mesnetsiz savları ve haksız tenkitleri kabul etmiyoruz” tabiri kullanılan  açıklamada, AB’nin, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sınamalar ile PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DAEŞ üzere terör örgütlerinin tehditlerini dikkate almayan yaklaşımının, Avrupa’daki AB ve Türkiye aykırısı radikal bölümleri memnun etmekten öbür bir gayeye hizmet etmediği belirtildi.

Açıklamada, “Raporda, Doğu Akdeniz, Ege ve Kıbrıs problemlerine ait ve esasen AB’nin yetkisinde olmayan mevzularda, geçtiğimiz yıllarda olduğu üzere yeniden tutarsız ve taraflı Rum/Yunan tezlerine yer verilmesini de reddediyoruz. Gerginliğin düşürülmesi, diyalog ve iş birliğinin başlatılması bakımından üzerimize düşeni ziyadesiyle yerine getirmemize karşın, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını, AB’nin ısrarla teslim etmemesini esefle karşılıyoruz” denildi.