Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, terörden yatırımlara, turizmden tarıma, toplumsal hayattan istihdama birçok mevzuda Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. Diyarbakır’ın huzur ve inanç bakımından Türkiye’nin en inançlı kentlerinden biri haline geldiğini kaydeden Vali Karaloğlu, hem yatırımlarda hem turizmde hem de toplumsal hayatta Diyarbakır’ın geliştiğini ve gelişmeye devam edeceğini kaydetti. Terörün geçmişte Diyarbakır ve bölgenin önünde set oluşturduğunu belirten Karaloğlu, “Şehir, huzur ve itimat iklimine kavuştukça, kentin üzerinde bir rahmet bulutu üzere olumlu havayı güçlendiriyor ve bir yatırım olarak Diyarbakır’a ve bölgeye dönmeye başladı. Şu anda Diyarbakır, hakikaten huzur ve itimat bakımından Türkiye’nin en inançlı kentlerinden bir tanesi ve bunun meyvelerini de topluyoruz. Pandemiye karşın Diyarbakır 2020’yi müspet kapadı” diye konuştu.

‘DİYARBAKIR, ÜRETİM MERKEZİNE DÖNÜŞÜYOR’

Diyarbakır’da, tarımdan güce, ulaşımdan eğitime, sağlıktan toplumsal hayata kadar son 5 yıldır devam eden çok kıymetli projeler olduğunu aktaran Vali Karaloğlu, şunları söyledi:

“Bunların içerisinde Silvan Barajı üzere GAP projesinin en büyük ayağı olan Atatürk Barajı’ndan sonra en büyük barajı olan Silvan Barajı’nın yakın bir vakitte Sayın Cumhurbaşkanı’mız, gövde tamamlama merasimine katıldı ve Silvan Barajı’na bağlı alt barajlardan ikisinin de açılışını yaptı. Silvan Barajı, hükümetimizin, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın bölge için çok değer verdiği yatırımlardan bir adedidir. Silvan Barajı bittiğinde hakikaten bölge ve Diyarbakır, öbür bir üretim merkezine dönüşmüş olacak. Bilhassa tarım ve tarıma bağlı sanayi olarak, dokumacılık de bunun uzantılarından bir tanesi. Bilhassa bölgede sanayi eseri dediğimiz mısır ve pamukta çok kıymetli bir üretim patlaması bekleniyor. Bu üretimle birlikte tarladan podyuma, bilhassa dokumacılık ve konfeksiyon sanayi şu an zati gelişiyor, Silvan Barajı’ndan sonra çok önemli bir gelişim gösterecek. Şu anda Diyarbakır’da mevcut karma organize sanayi bölgemiz var, dokumacılık ihtisas organize sanayi bölgemiz kuruldu ve şu anda fabrikalar devam ediyor. İnşallah bu 2021’in içerisinde en az 15 fabrikayı tamamlayıp, üretime geçmesini hedefliyoruz. Haziran ayına kadar bir toplu açılış planlıyoruz. Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili de bütün planlamalarımız bitti, imar çalışmaları sonuçlandı, altyapı proje ihalesine çıkma kararı aldık. Bu yıl içerisinde altyapı projelerini bitirip, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızla bir arada Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi’nin altyapı çalışmalarına başlayacağız. Bu, tarımdaki gelişmelerle birlikte kentteki üretim faaliyetlerinin de artmasına çok önemli katkı sunacak. Öbür taraftan bizim esasen Hayvancılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi var, orayı yine organize ediyoruz şu anda. Büyükşehir Belediyesi, oradaki paylarını artırdı, oranın altyapısını, oradaki hayvancılık faaliyetlerini ve et entegre tesislerinin sayısını artırma noktasında bir uğraşımız var.”

‘HUZUR VE İTİMAT ORTAMI İŞ, AŞ VE EKMEĞE DÖNÜŞÜYOR’

Oluşan huzur ve inanç ortamının kentte iş, aş ve ekmek olmaya devam ettiğini lisana getiren Vali Münir Karaloğlu, genç işsizlerle ilgili çok kıymetli proje ve yatırımları başlattıklarını söyledi. 4 yeni davet merkeziyle birlikte Dokumacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 10 bin kişilik yeni bir istihdam alanının oluşacağını söyleyen Karaloğlu, “Diğer taraftan yeniden bilhassa genç işsizlerimizle ilgili ki kentin en büyük sorunlarından bir tanesi bu ve o mevzuda süratli istihdam yaratacak dallardan bir tanesi de davet merkezleri. 2020’de başlayan çalışmalarımızla kentte 4 yeni davet merkezinin kurulma çalışmaları devam ediyor, iki tanesi şu an işçi alımına başladı, onlar da faaliyete geçtiğinde bir taraftan dokumacılık ihtisas OSB’de 10 bin kişilik yeni bir istihdam alanı, bir taraftan yeni davet merkezleri, öteki taraftan Karacadağ OSB de faaliyete girdiğinde yeni bir 10 bin istihdamla Diyarbakır’da en büyük sıkıntımız olan genç işsizlik sorununu inşallah çözmüş olacağız” dedi.

‘TURİZMDE YENİ VİZYONUMUZ; MEZOPOTAMYANIN ALTIN ÜÇGENİ’

Diyarbakır’ın en kıymetli kesimlerinden birinin turizm olduğunu vurgulayan Vali Karaloğlu, turizm yatırımlarını ve maksatlarını anlatarak, şunları söyledi:

“Turizm noktasında Diyarbakır’da 2020 yılı içerisinde çok değerli bir faaliyetimiz oldu. Kültür Turizm Bakanlığı’mız, turizm kesiminin çok değerli sivil toplum kuruluşlarını, hava yolu şirketlerini, cins operatörlerini ve büyük acenteleri Diyarbakır’a davet ettik ve Diyarbakır’da Mezopotamya’nın altın üçgeninde kültür ve inanç destinasyonu çalıştayı yaptık. Bu, Diyarbakır için de bölge için de çok değerli bir başlangıçtı. Biz artık yalnızca kent tanıtımıyla turizm pastasını büyütemeyeceğimizi görüyoruz. Bizim Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’in birbirini tamamlayan ve insanlığın başlangıç noktası olan çok kıymetli bir bölgede olduğumuzun, çok kıymetli bir destinasyon olduğumuzun farkındayız. Bizim bu 3 kenti bir arada bir turizm paketi haline getirerek tüketiciye sunmamız lazım. Bunun toplantısını yaptık ve tıp operatörleri, kesim bundan çok büyük heyecan duydu. Şu anda cins operatörleri Mezopotamya’nın altın üçgenine 3 gece 4 günlük tipleri, pandemiye karşın satışa çıkardılar. Bunun altını doldurmamız lazım. Yalnızca Diyarbakır değil, biz 3 kent olarak ‘Mezopotamya’nın altın üçgeni’ kavramı üzerinden, bu destinasyon tarifi üzerinden bölgedeki turizm hareketliliğini artırmamız, turizm iktisadını güçlendirmemiz lazım. Bu 3 kentin Diyarbakır tarafında neler yapıyoruz? Tabi ki en büyük varlığımız, en büyük kültürel mirasımız bizim, tabi ki artık yalnızca Diyarbakır’ın ve Türkiye’nin değil, dünya miras listesine girdikten sonra insanlığın ortak bedeli Diyarbakır Surları. 5200 metreyi bulan, Çin Seddi’nden sonra dünyadaki en büyük suru oluşturan Diyarbakır Surları’nı, ecdadımızdan devraldığımız üzere koruyarak gelecek kuşaklara aktarma sorumluluğumuz var. Diyarbakır’da şu anda surlarla ilgili çok değerli çalışmalar yapıyoruz. Bir taraftan surların etrafındaki gecekondular artık surların duvarına bitişik hale gelmişti, yıllardır kimse buna müdahale etmemişti. Biz 2020 yılı içerisinde surların etrafını gecekondulardan temizleme ve surların etrafını açma projemizin 3’üncü etabını bitirmek üzereyiz. Bölgede yıkımlar gerçekleşti şu anda bitmek üzere. Yakın bir vakitte 4’üncü etabını da şu anda kamulaştırma çalışmalarımız devam ediyor, inşallah yakın bir vakitte 4’üncü etapla birlikte surların etrafında birinci kısımdaki konutların kamulaştırması ve yıkım süreçleri tamamlanmış olacak. Bizim açmış olduğumuz surların etrafında çok hoş bir projeyle surları dıştan kesintisiz, dışarıdan gelen insanların, turistlerin, konuklarımız ve Diyarbakırlı hemşehrilerimizin Ben-u Sen Mahallesi’nden Hevsel Bahçeleri’ne, öbür taraftaki Millet Bahçesi’ne yürüyerek ve bisikletle gidebilecekleri, surların etrafını 5200 metreyi yürüyebilecekleri bir parkur oluşturmak istiyoruz. İnşallah onu 2021 yılı içerisinde vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız. Surlarla ilgili yalnızca bu değil, başka taraftan tabi surların yıllardır kısmi olarak onarım çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız tarafından yapılmış olsa da bugün bizim yaptığımız kadar kapsamlı bir onarım çalışması yapılmamıştı. Şu anda Urfakapı’dan Yedikardeş Burcu’na kadar olan 6 burçta onarım çalışmalarımız devam ediyor. İkinci onarım ihalemizi iç kalenin etrafında, bizim iç surumuz var. O çalışmalar da devam ediyor, hava müsaade verdikçe bu iç surların tamamının onarımını tamamlayacağız. Amida Höyük’ün etrafında bulunan duvarları yenileyeceğiz. Orada gezen insanlara bir tehlike oluşturuyor, onu da ortadan kaldıracağız. İnşallah bu çalışmalarla suru tekrar ihya etmiş olacağız. Biz, surlarda diriliş başladı diyoruz. Sur, bu yeni haliyle hem kent turizmine çok önemli bir katkıda bulunmuş olacak hem de insanlığın ortak mirası olarak burayı, gelecek jenerasyonlara aktarmış olacağız.”

O MAHALLELERDEKİ ÇALIŞMALARDA SONA YAKLAŞILDI

Sur içinde 2015 olaylarında yıkılan 6 mahalledeki çalışmalarda sona yaklaşıldığını kaydeden Vali Karaloğlu, 2021 yılında bir kısmının vatandaşın kullanımına açılacağını söyledi. Bölgede 390 tescilli mimari örneği olduğunu ve bu yapıların onarım çalışmalarının devam ettiğini belirten Karaloğlu, “Şu anda TOKİ tarafından o yapıların onarım ihaleleri yapıldı, inşaatlar devam ediyor, lakin tarihi yapılardaki inşaat çok süratle bitirilemiyor. Tahminen bu sene o tarihi yapıların onarımı tamamlanmamış olacak fakat biten kısmını biz inşallah halkın kullanımına bu sene kısmen de olsa o bölgeyi açmış olacağız. Bilhassa Kurşunlu Camii dediğimiz Fetih Camii’nin etrafını vatandaşımızın kullanımına açmayı murat ediyoruz. Keçi Burcu’nu ve alttaki yeni yapmış olduğumuz yolları, vatandaşımızın kullanımına açacağız inşallah, o denli bir niyetimiz var” dedi.

‘YENİDEN KÜLLERİNDEN DOĞAN, DİRİLEN VE UYANAN BİR ŞEHİR’

Diyarbakır’ın tarım ve turizmin yanı sıra tıpkı vakitte ticaret ve lojistik merkezi olduğunu lisana getiren Vali Karaloğlu, kentin tekrar küllerinden doğan, dirilen ve uyanan bir kente dönüştüğüne vurgu yaparak, “Lojistik köy, diye Diyarbakır’da şu anda projelerinde son evreye geldiğimiz 240 hektarlık alan üzerinde kuracağımız bir çalışmamız var. Bu, Diyarbakır’ın tarihten beri getirmiş olduğu, bölgenin ticaret ve lojistik merkezi olma özelliğini perçinleyecek ve bilhassa bu son devirde gelişen, e- ticaret konusunda da Diyarbakır’ı yeni bir lojistik merkezi haline getirecek çok kıymetli bir proje. İnşallah bunu 2021 yılı içerisinde, yakın bir vakitte ihaleye çıkıp, lojistik köy çalışmasına da başlamak istiyoruz. Diyarbakır, tarımıyla turizmiyle ticaretiyle ve artık yeni yeni oluşan sanayi ve üretim noktasında yine küllerinden doğan, tekrar dirilen ve uyanan bir kente dönüşecek” diye konuştu.