Ebeveynler: Çocuklar ders takibinde zorlanıyor

Salgın müddetince hangi uygulamanın gerçek olduğunun en çok tartışıldığı bahislerden biri de eğitim. Okullar kapalı mı/açık mı olmalı, öğrenciler virüsün yayılmasına sebep oluyorlar mı, okul ortamından-arkadaşlarından uzak kalan çocuklar nasıl etkileniyor, uzaktan eğitimin yol açtığı eşitsizlik nasıl giderilebilir, uzaktan eğitim vermeye çalışan öğretmenlerin üzerinde oluşan bu alışılmadık yük ile nasıl başa çıkmak gerekli üzere çeşitli sorulara cevap arandı, aranıyor. Dünyanın her yerinde hasta ve kayıp sayıları azalıp-arttıkça bu mevzuda farklı kararlar gördük. Ülkeler vakit içinde farklı formülleri devreye soktular. Birtakım ülkede çocuklar süratli test kitleri ile hafta birkaç defa test edilerek okula gitmeye devam ettiler, kimilerinde karar veli inisiyatifine bırakıldı.

Görüş farklılığı yok

Türkiye’de genel olarak uzaktan eğitim yapıldı, lakin kaideler el verdiği noktada okulların yüzyüze eğitime dönmesi temeli ile ilerledik. Günlük hadiselerde son tepeyi yaşamadan evvel ilkokullar ile 8. ve 12. sınıflar yüzyüze eğitime dönmüşlerdi. Kısmi kapanma önlemleri çerçevesinde ilkokullar da tekrar uzaktan eğitime geçtiler. Bu karar her on vatandaştan altısı tarafından gerçek bulunuyor. Ebeveynler ortasında da misal oranı görüyoruz. Aslında yeri gelmişken çocuğu olan ve olmayan vatandaşlar ortasında eğitim konusunda bir görüş farklılığı olmadığını da söylemek lazım.

Uzaktan eğitime geçme fikrinin bu türlü takviye buluyor olması bu hususta her şeyin rahat ilerlediği izlenimi yaratabilir lakin bu gerçek değil. Ebeveynler, her on çocuktan yedisinin uzaktan eğitime ahenk sağlamakta zorlandığını söz ediyorlar. Çocuğu öğrenci olan ebeveynlerin %80’inden fazlası, çocuklarının dersleri takip etmekte zorlandıklarını belirtiyor.

Yüzde 30 ortaya karşı

Pek de azımsanmayacak bir kesim, vatandaşların %30’u salgına karşın yüzyüze eğitime orta verilmesi fikrine karşı. Hem genel toplumun, hem de ebeveynlerin %60’ ülkemizde eğitimde (salgının yarattığı şartlardan bağımsız) bir fırsat eşitsizliği olduğu fikrinde. Uzaktan eğitimin bu sorunun daha da derinleşmesine yol açtığını söylersek pek de yanılmış olmayız.

Daha evvel yaptığımız araştırmalarda bir çok hanede her çocuk için başka bilgisayar/tablet üzere aygıtlar bulunmadığını, kâfi internet ilişkisi, uygun çalışma ortamı üzere gereksinimler açısından eksiklikler olduğunu tespit etmiştik.

Çocukların fizikî, zihinsel ve toplumsal gelişimleri açısından yüzyüze eğitimin ne kadar kıymetli olduğunu, okulların eğitimde fırsat eşitliği için değerli platformlar olduğunu, öğretmenlerin rolünün nasıl da harika kritik olduğunu bir sefer daha fark ettiğimiz bir devir oldu bu.

Birçok aile uzaktan eğitime geçilmesi kararına onay veriyor, bakanlığın aldığı kararları destekliyor

Soru: İlkokullarda tüm sınıflarda, ortaokullarda 8. sınıflar haricinde tüm sınıflarda ve liselerde 12. sınıflar haricinde tüm sınıflarda uzaktan eğitime geçilmiştir. Bu karara ait görüşünüzü belirtir misiniz?

Artan olay sayılarıyla nedeniyle Ramazan ayında denetimli olağanlaşma sürecine son verilip sokağa çıkma kısıtlamaları ülke çapında tekrar uygulanmaya başlandı. Bu periyotta birebir vakitte makul kurallar çerçevesinde yürütülen yüzyüze eğitime de son verilerek 8. ve 12. sınıflar hariç tümüyle uzaktan eğitime geçilmesine karar verildi. Genel kamoyu Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın aldığı bu kararı destekliyor (%60). Misal halde çocukları lise ve altı eğitim kurumlarına devam eden ebeveynler de bu kararı hakikat oluyor. Başka yandan hem toplumun geneli hem de ebeveynlerin üçte biri kararın yanlış olduğunu savunuyor.

Öğrencilerin büyük kısmı eğitim hayatına ahenk sağlamakta zorlanmış

Soru: 2020-2021 eğitim öğretim periyodunu düşündüğünüzde genel olarak, çocuğunuzun/çocuklarınızın eğitim hayatına adapte olmakta zorlanıp zorlanmadıklarını belirtir misiniz? 

Salgın hayatın birçok alanını olumsuz etkilerken, eğitim de en çok etkilenen alanlardan birisi oldu.  2020-2021 eğitim öğretim yılında öğrenciler hadise sayılarının gidişatına nazaran vakit zaman yalnızca uzaktan eğitim vakit zaman uzaktan ve yüzyüze eğitim birlikte bir eğitim aldılar. Ebeveynlere çocukların bu devir eğitim hayatına ne kadar yum sağlayabildiklerini sorduğumuzda; çocukların %70’inin zorlandığını görüyoruz. Hatta çocukların üçte biri (%32) için süreç epeyce zorlayıcı geçmiş. Ebeveynlerin de çocukları dersi takip etme konusunda teşvik etmede zorlandıkları anlaşılıyor. %83’ü çocuklarının derslerini takip etmelerini sağlamada zorlandığını söz ediyor. Bu sürecin hem çocuklar hem de ebeveynler açısından güçlü geçtiğini söylemek yanlış olmaz.

Her 10 ebeveynden 8’i çocuklarının derslerini takip etmekte zorlanmış

Soru: 2020-2021 eğitim öğretim periyodunu düşündüğünüzde genel olarak, çocuğun/çocuklarınızın derslerini takip etmesini sağlamak üzere konusunda zorluk yaşayıp yaşamadığınızı belirtir misiniz? 

Çoğunluk, ülkemizde eğitimde fırsat eşitliği olmadığını düşünüyor

Soru: Genel olarak kıymetlendirecek olursanız; sizce Türkiye’de eğitime erişimde fırsat eşitliği var mı?

Vatandaşlara ülkemizde eğitimde fırsat eşitliği olup olmadığı sorusunu yönelttiğimizde %60 eşitlik olmadığını belirtiyor. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan bir çok öge var, fakat pandeminin bu eşitsizliği daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Örneğin uzaktan eğitime geçişle bir arada öğrencilerin meskende ders dinleme ve çalışma için ortamlarının uygunluğu, hanede çocuğun kullanımına açık bilgisayar, tablet üzere aygıt sahipliği, internet irtibatı sahipliği yahut internet kontağının kâfi olup olmaması üzere soruları Koronavirüs Salgını ve Toplum araştırmamızda tertipli olarak takip ediyoruz. Araştırma sonuçlarımız da  çocukların bu kaynaklara eşit formda sahip olmadıklarını net bir halde ortaya koyuyor.

Koronavirüs Salgını ve Toplum: Genel Kamuoyu Araştırması 16 – 19 NİSAN 2021