Bolu Belediye Lideri Özcan, ağustos ayında katıldığı programda, sunucu Armağan Çağlayan’ın siyasette yaşadığı komik anılarla ilgili sorusu üzerine, sıhhat sorunu nedeniyle çocuk sahibi olamayan ve tüp bebek konusunda kendisinden yardım isteyen bayanla ortasında geçen konuşmayı anlattı. Özcan, “Bir açılış yapıyoruz, Bolu’da acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. ‘Tanju beyefendi bir husus var konuşabilir miyiz’ dedi. Ben de ‘Hemen Ankara’ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz?’ dedim. ‘Sıkıntı yok’ dedi. ‘Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?’ dedi. ‘Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim’ dedim. Halbuki bayan tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş. Tabi o denli bahse bu türlü girince etraftakiler gülüyor. Benim bu türlü çok fazla anım var” dedi.

Lider Özcan, reaksiyon çeken kelamlarının akabinde partisinin MYK’sı tarafından ‘uyarı’ talebiyle Yüksek Disiplin Şurası’na sevk edildi. Özcan, bugün Ankara’ya giderek Yüksek Disiplin Konseyi’nde savunmasını yaptı. Savunmasının akabinde Bolu’ya dönen Özcan, belediyede açıklamalarda bulundu. 

‘BEN CHP’İN ÖZ EVLADIYIM’

Ceza almayı beklemediğini lakin Yüksek Disiplin Konseyi’nin ihraç cezası bile verebileceğini kaydeden Lider Özcan, “Bugün Yüksek Disiplin Heyeti’nde savunmamı yaptım. Ben o program sonrasında zati ‘Benim üzere deneyimli bir siyasetçinin bu türlü bir gaf yapmaması gerekiyordu’ dedim ve özür diledim. Disiplin Konseyi bugün yahut sonraki günlerde benimle ilgili ihtar cezası verebilir, kınama verebilir, süreksiz ihraç ve kesin ihraç kararı verebilir. Hepsine hazırım. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin öz evladıyım. Ben Cumhuriyet Halk Partisi ile gözünü açmış bir siyasetçi olarak kendimi öz evlat olarak nitelendiriyorum. Bugün yahut sonraki günlerde açıklanan kararda benim partimle ilişiğim kesilirse yalnızca türel bağım kesilmiş olacak. Gönül bağım devam edecek. Atatürkçü, Türk milliyetçisi, laikliğe inanan inançlı bir Tanju Özcan olarak yoluma motamot devam edeceğim” dedi.

SAVUNMASINI ANLATTI

Yüksek Disiplin Konseyi savunmasında söylediklerini anlatan Lider Özcan, “Savunmamda şunları söyledim. ‘MYK benimle ilgili bir suçlama yöneltmiş olabilir lakin tam bağımsız yargıyı savunuyorsak, elinizi vicdanınıza koyup, MYK’nın tesirinde kalmadan, parti idaresinin tesirinde kalmadan en adil kararı verecekseniz ben buna inanıyorum, Türkiye’ye de örnek olacak. Hakikaten Cumhuriyet Halk Partililer tam bağımsız yargı konusunda samimi diyecekler. Ben sizden bu kararı bekliyorum. Münasebetiyle özür dilemiş olduğum bir gaftan ötürü öteki problemler yüzünden bana ceza verirseniz bu benim asla içime sinmez. Ben bu gaftan ötürü ceza aldığıma inanmam lakin sonuç itibarıyla siz bağımsız bir yargısınız. Vereceğiniz kararı yanlışsız bulmasam da hürmet duyarım’ dedim. Olumlu ya da olumsuz bir sinyal almadım. ‘Değerlendirip kararımızı size bildiri edeceğiz’ dediler” diye konuştu.

‘DİSİPLİN KONSEYİ HER TÜRLÜ CEZAYI VERME HAKKINA SAHİP’

MYK’nın ihtar talebiyle Yüksek Disiplin Konseyi’ne sevk edildiğinin hatırlatılması üzerine Özcan, “Yüksek Disiplin Heyeti her türlü cezayı verme hakkına sahip. Talebe bağlı olmaksızın. Yahut ceza verilmesine yer olmadığına karar vermek de büsbütün disiplin konseyimizin inisiyatifinde. Beni ikaz talebiyle gönderdiler. Yüksek Disiplin Şurası hiç ceza vermeye gerek görmeyebilir. Kesin ihraç cezası verebilir. Bunda takdir büsbütün Yüksek Disiplin Konseyi’nde. Ben bana ceza verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Verilirse de o gafımdan ötürü olmadığını düşeceğim ve inanacağım. Şayet sığınmacılarla ilgili hükümeti rahatsız eden kanayan bir yaraya parmak basmasaydım, hak edenlerin başına çay atmasaydım. Memleketin değerli mevzularında sessiz kalsaydım, sineyi millete dönün daveti yapmasaydım. O programdaki cümleleri kesip montajlayıp, yayınlayıp beni bundan ötürü disipline falan vermeyeceklerdi. Hiçbirimiz saf değiliz” dedi. 

‘BAĞIMSIZ OLARAK YOLUMA DEVAM EDERİM’

Lider Özcan, ihraç edilmesi halinde yakın dostu olarak bilinen Muharrem İnce’nin partisine geçip geçmeyeceği ile ilgili soruyu ise “Muharrem İnce benim geçmişten bu yana dostum ve arkadaşım lakin siyasal olarak birlikte yol yürümüyoruz. Umuyorum, o denli bir şey yapmazlar ancak rastgele bir formda Cumhuriyet Halk Partisi ile tüzel bağım koparsa ben yoluma bağımsız olarak inandığım bedellerle yol arkadaşlarımla birlikte devam edeceğim” diye yanıtladı.