Çiftin büyük oğlu R.Ç. annesine bankadan gönderdikleri paraların Tekirdağ’dan değil de İstanbul Etiler’den bir bankadan çekildiğini fark etti. R.Ç. annesini görüşmeye ikna edince İstanbul’da bir meskene çağırıldı. R.Ç. orada annesinin, yaşlı anne ve babasıyla yaşayan bir adamla karı-koca hayatı yaşadığını gördü.

‘5 YILLIK KOCASIYIM’ DEDİ

Hürriyet gazetesinden Özge Eğrikar’ın haberine nazaran, davada şahit olarak dinlenen R.Ç. yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Annem bize başını kazıtmış fotoğraflarını gönderirdi. Kendisini ziyaret etmek istediğimizde bizi engellerdi. Anneme toz konduramazdım. Sonra internet bankacılığından gönderdiğimiz paraları sorguladım. Paralar Tekirdağ’dan değil Etiler’deki bir bankadan çekilmişti. Annemi aradım. Bulunduğu meskeni söyledi. Meskene gittiğimde kız kardeşimin yanında yaşlı bir çift vardı. Sonra öbür bir adam geldi. Kim olduğunu sordum. ‘5 yıllık kocasıyım’ dedi. O adam, annemin babamla boşanma sürecinde olduğunu biliyormuş. Küçük kardeşim de o adama ‘Baba’ diyor.”

‘İLGİSİNİ ÇEKMEK İÇİN GİTTİM’

Eşinin hastalık palavrasını oğlundan öğrenen H.Ç. boşanma davası açtı. Çocuklarının velayetini isteyen H.Ç., bugüne kadar eşine tedavi için gönderdiği 400 bin TL ile 250 bin TL manevi tazminat talep etti. N.Ç. davaya verdiği karşılıkta, H.Ç.’nin kızı doğduktan sonra kendisinden uzaklaştığını, bilgisayar başında sabahlamaya başladığını argüman ederek, “Boşanmak istediğimde mevtle tehdit edildim. Tahminen benimle ilgilenir diye bir ailenin yanında yatılı bakıcı olarak çalışmaya başladım. Çocuklarımın velayetini ve 400 bin TL tazminat istiyorum” dedi.