Gaziantep Batıkent Mahallesi’nde, 13 Ağustos 2020 tarihinde meydana gelen olayda, His Delen (17), erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın (20), 5 katlı apartmanın 4’üncü katındaki konutunun balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Mehmet Kaplan tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. His Delen’in cinayete kurban gittiğinin sav edilmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Polis gruplarınca gözaltına alınan Mehmet Kaplan, sevk edildiği adliyede ‘kasten öldürme’, ‘cinsel istismar’, ‘yağma’ ve ‘hakaret’ suçlamasıyla tutuklandı.

Hakkında, ağırlaştırılmış müebbet ve 32 yıla kadar mahpus cezası istenen Mehmet Kaplan’ın yargılanmasına bugün 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. His Delen’in vefatına neden olmakla suçlanan Mehmet Kaplan’ın tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS metoduyla bağlandığı duruşmaya; Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğü, Gaziantep Barosu, Gaziantep Barosu Bayan ve Çocuk Hakları Kurulu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Bayan Hakları Kurulu ve Kahramanmaraş Barosu müdahil olarak katıldı. Salonda His Delen’in babası Bülent, annesi Şenel Delen ve avukatları da hazır bulundu. 

‘260 PROMİL ALKOLLÜYLEN VERDİĞİM SÖZ İLE ŞİMDİKİ SÖZÜM AYNI’

Davada tutuklu bulunan ve SEGBİS sistemi ile bağlanan Mehmet Kaplan, hakkındaki suçlamaları reddederek olayın kaza olduğunu ileri sürdü. 260 promil alkollü iken verdiği tabirle şu anki tabirinin birebir olduğunu savunan Kaplan, “Duygu ile aramızdaki ilişkiyi burada anlatamam. Gençliğin ve kıskançlığın getirdiği küçük yanlışların bu halde beşere katil sıfatını yakıştırmak bu kadar kolay olmamalı. Gerçekten neden yaptı, nasıl yaptı, tahminen de yapmadı, kazara oldu. Bence kazara oldu, zira His bu türlü bir insan değildi. Yaşamayı seven bir insandı. Bu acı benim için ömür uzunluğu devam edecek. Bu türlü bir şeyi kendimden beklerdim, ondan beklemezdim. O beni alkolden ve uyuşturucudan uzaklaştırdı. İnsanın sevdiğine bu türlü bir şey yapması o denli kolay konuşuluyor ki; çok olağan üzere konuşuluyor” dedi.

Mehmet Kaplan, kendisine iftira atıldığını öne sürerek, “Duygu’nun ailesini tanıyorum. Bizim bu türlü bir durumda karşı karşıya kalmamız His için acı verici durum olurdu. Bu durum ve haksız yere tutulmak bana çok acı veriyor. Haberlerde kendimi görüyorum. Beşerler bir şey bilmeden insafsızca davranıyorlar. Ben adalete güveniyorum sadece gecikmesinden korkuyorum. Sözlerimde çelişki var diyorlar lakin rastgele bir çelişkiye tutunamıyorlar. Benim her yerde verdiğim tabir birebirdir. Gelen raporlar da beni destekliyor” diye konuştu.

Mehmet Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut ise Duygu Delen’in avukatlarının beyanlarının birbirini tutmadığını söyledi. Mehmet Kaplan hakkında uyuşturucu ve alkol dışında somut bir kanıt ortaya konulmadığını belirten Akbulut, Duygu’nun düşmeden evvel şuurunun kapalı olması tarafındaki tezlerin da yanlışsız olmadığını, düşme anında Duygu’nun elinin açık olduğunu ve şuuru kapalı olan bir insanın bu hareketi gerçekleştiremeyeceğini tabir etti.

His Delen’in odadan balkona kadar sürüklendiği tarafındaki beyanlara ait de konutun içerisinde rastgele bir sürüklenme belirtisi olmadığını anlatan Akbulut, ”Katılan avukatlardan birisi atılıp, oburu de öldüğü sanılıp atıldığını söylüyor. Çamaşır üzerinde rastgele bir kana rastlanmadığı raporlarda mevcuttur. Müvekkil ile ilgili alkol ve uyuşturucu dışında bir şey söylemediler. Odadaki bütün kanlar müvekkilime aittir. Düşme anı ile ilgili yavaşlatılmış imgelerde Duygu’nun elinin açık olduğu görülüyor. Oda içerisindeki kanlarda hiçbir formda sıvama yoktur. Sanığın çıktım, gördüm biçimindeki beyanı doğrudur. Ayak izi balkona gerçek bakmaktadır. Bayıltıp öldürmek isteten bir şahıs neden daha sonra aşağı inip 20-25 dakika boyunca ayıltmaya çalışsın. Sanık bunu yapmıştır ve imajlarda de varmış. Bu imajlara bakınca sanığın beyanları çelişkili değildir” biçiminde konuştu.

‘ADLİ TIP AYRINTILI KARŞILIK VERMİYOR’

Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı ise düşme anını gösteren kamera kayıtlarında Duygu’nun atıldığının görüleceği ve balkondaki uzunluğun 145 santim olarak ölçüldüğünü, buna bağlı olarak sanık tabirinde balkona bir adım attığında Duygu’yu yerde görmesinin mümkün olamayacağını aktardı.

Balkonun uzunluğuna bakınca bunun mümkün olmadığını tabir eden Balcı, olayın intihar değil cinayet olduğunu Mehmet Kaplan’ın Duygu’yu bilinci kapanana kadar darbettiğini öne sürdü.

Balcı, Duygu’nun düşerken şuurunun kapalı olup olmadığı tarafındaki bahse ait İsimli Tıp raporunun bahse kâfi karşılığı vermediğini söyleyerek, “Olay günü His, sanıkla bağlarını bitirmek için yanına gidiyor. His olay günü şuuru kapanıncaya kadar dövülüyor. Mehmet ile His bir ortadayken sanık Duygu’nun telefonuna baktığında yarı çıplak bir fotoğraf görüyor. Orada alkol ve kullandığı esrar hususunun tesiriyle uzun mühlet darbediyor. Adli Tıp, Duygu’nun düşerken şuurlu olup olmadığı tarafındaki hususa karşılık vermiyor. His düşerken 3’üncü kattaki çamaşır telinin 2 tanesi kırılmış. Olay yeri bu iplerden 12 başka svap almış ve Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı bu 12 başka svapı inceledi. Şayet bu tellerde Duygu’nun kanı varsa öldürüldüğü kesin olarak ispatlanacaktır. Balkon demirinde kan örneği var. Lakin sanığın sol eli kanamamıştır. Sağ bileğinde ve avuç içinde kesik vardır. Sanığın sağ eliyle soldaki demiri tutması mümkün değildir” halinde konuştu.

AİLE ŞİKAYETİNDE ISRAR ETTİ

His Delen’in babası Bülent Delen ise kızının intihar edecek birisi olmadığını belirterek sanıktan şikayetçi olduğunu yineledi.

Duygu’nun annesi Şenel Delen de Mehmet Kaplan’ın kızını daima rahatsız ettiğini, daha evvel meskeninin önünde kaos çıkarıp gelen polislere de zorluk çıkardığını hatırlatarak, “Ben Mehmet Kaplan’ın annesini de aradım, durumu anlattım. Mehmet Kaplan kızımla evlenmek istediğini söyledi. Ben de bunun süreksiz bir durum olduğunu ve ona ‘siz çocuksunuz’ dedim. Benim çocuğum yaşamayı seven bir çocuktu. Evvel Allah’a sonra sizin adaletinize sığınıyorum. Çocuğuma hayatının baharında kıydılar. Öteki anaların yüreği yanmasın. Ben şikayetçiyim” diye konuştu.

Mahkeme heyeti, Mehmet Kaplan’ın tutukluluğunun devam etmesi ve olayın meydana geldiği yerde eksper heyetiyle yine keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrası adliye bahçesinde basın açıklaması yapan Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri davanın takipçisi olacaklarını kaydetti.