Lider Yılmaz – Ankara / TBMM Müsilaj Araştırma Komisyonu’nda müsilajın Marmara Denizi’ndeki balık cinslerini yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı tespiti yapıldı. “Marmara’dan çıkan balık yenir mi yenmez mi?” tartışması yapan bilim insanları, balık çeşitlerinin korunması için balık avlanma döneminin bir yıl ertelenmesini masaya yatırdı.

‘Balıkçılığı çökertti’

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, müsilajın önemli balık vefatlarına yol açtığını ve “balıkçılığı çökerttiği”ni vurgularken, Bandırma
17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, denizdeki sarı süngerler ve az mercanların öldüğünü, yenilerinin oluşması için en az 100 yıla muhtaçlık bulunduğunu söyledi. “Dil balığından vatoza, hamsiden zarganaya, lüferden uskumruya, her çeşitten balık öldü” diyen Sarı, bu ölümlerde müsilaj kadar balıkçıların da olumsuz katkıları olduğunu savundu.

‘Balıkçılar çok kaygılı’

Prof. Dr. Mustafa Sarı: “Balıkçılığı yasaklamaktan çok sürdürülebilir balıkçılığı tavsiye ediyorum. Okyanusta avcılık yapması gereken 60 metre büyüklüğünde bir teknenin Marmara’da işi yok. Radarla avlanıyorlar, bu olmamalı. Biz algarnayla avcılık yapıyoruz Marmara Denizi’nde. Nedir algarna? Çerçeveli trol. Yasak lakin nasıl olmuş? Bunları düzeltmemiz lazım. Balıkçılar çok dertli. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bir an evvel bir karar verilmesini bekliyorlar. ‘Marmara Denizi avcılığa tam kapandı’ haberine de, ‘hiçbir şey yok arkadaşlar, yolunuza devam edin’ haberine de hazırlar, o kadar gelgitin içindeler. Süratli hareket etmemiz gerekiyor. Fakat bu karar en kolay olan ‘Yasaklayalım, balıkçılığa kapatalım’ değil, sürdürülebilir balıkçılık için akademisyenlerle, -Balıkçılık Su Eserleri Genel Müdürlüğümüz var- ve ilgili paydaşlarla oturalım ve sürdürülebilir balıkçılık prensiplerini oluşturalım, bu prensipleri ilan edelim, bunu uygulamaya aktaralım. Balık çeşitlerinin korunması lazım lakin balıkçılığın yasaklanmasına taraf değilim.”

‘Koruma alanı ilan edilmeli’

Marmara Denizi Bilim Teknik Şurası Üyesi Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, balıkçılık döneminin ertelenmesini teklif etti. Okyar, balık tiplerinin yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti. Balıkçılık döneminin eylülde başlayacağını hatırlatan Okyar şöyle konuştu: “Acil tedbir tekliflerimizi sunmamız gerekirse: Marmara Denizi muhafaza alanı ilan edilmeli, denetimli ve sürdürülebilir balıkçılık yapılmalı. Hatta endüstriyel balıkçılığı bir dönem durdurabiliriz, yapmalıyız, zira balık yumurta ve larvaları yüzeye yakın oluyor, müsilaj bu alanı kaplayarak bunların toplu vefatlarına sebep oldu. Artık, bir sonraki stoku bilmiyoruz. En büyük tasa şayet endüstriyel balıkçılık da devam ederse önemli manada balıkçılıkta bir azalma olacak.”

‘Acil plana gereksinim var’

TÜBİTAK Lideri Prof. Dr. Hasan Mandal, Marmara’da balıkçılık konusunda acil plana gereksinim bulunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Söylemeye çalıştığımız, sürdürülebilir balıkçılık temelinde. Marmara Denizi Bilim Teknik Heyeti üyeleri ortasında bu yıl için ‘kesinlikle avlanma olmasın’ diyenler var. Ekonomik boyutu da var bunun. Balıkçılarımızın da bu mevzuda duyarsızlık boyutu var ancak hassaslık boyutu da var, onlar da bu olayın birinci defa bu kadar farkına vardılar. ‘Gelecekte biz burada hiç balık bulamayız’ noktasındalar. O yüzden bunu ortaya koyarken sürdürülebilir balıkçılık… Uyum Heyeti ve Etraf ve Şehircilik Bakanlığı yetkili. Bizim bu türlü bir şeyi direkt ilan etme yetkimiz yok.”