Damla GÜLER / İSTANBUL

Samsun’da yaşayan 36 yaşındaki 2 çocuk annesi Dilek Aygün 17 Aralık 2020 tarihinde konuttan çıkmış ve bir daha geri dönmemişti. Aygün’ün babası evvel CİMER’e kayıp müracaatında bulunmuş, sonrasında karakola gitmiş ve rastgele bir gelişme olmayınca bir televizyon programına çıkarak kızını aramıştı. Aygün’ün sevgilisi Muharrem Coşkun’un birinci evvel şahit olarak sözü alındı. Tabiri alındıktan sonra özgür bırakılan Muharrem Coşkun, polisin kuşkusu üzerine yine gözaltına alındığı emniyetteki çapraz sorgusunda, Dilek Aygün’ü tabanca ile vurarak öldürdüğünü ve cesedinin Terme ilçesine bağlı Kozluk Mahallesi’nde olduğunu itiraf etti.

YENİ AYRINTILAR ORTAYA ÇIKTI

Takımlar, kelam konusu bölgede Aygün’ün cansız vücuduna ulaştı. Muharrem Coşkun, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Muharrem Coşkun hakkında, yürütülen soruşturma evvelki gün tamamlandı. Sanık Coşkun hakkında, “tasarlayarak taammüden öldürme” ve “hırsızlık” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle hazırlanan iddianamede cinayete ait yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

POLİSLE MESAJLAŞMIŞ

İddianamede İstek Aygün’ün babası Seyfullah Aygün’ün karakola kayıp başvurusu için gittiği anlatıldı. Karakola ilişkin bir cep telefonuyla polisler tarafından İstek Aygün’ün cep telefonun arandığı anlatıldığı iddianamede, telefona karşılık verilmediği lakin daha sonra tıpkı telefona bildiri atıldığı anlatıldı. Dilek Aygün ismiyle atılan iletide, “Artık ailemle görüşmek istemiyorum. Beni rahat bıraksınlar. Bulunduğum yerde telefon iyi çekmiyor. Sesli arama yapamıyorum” sözlerinin yer aldığı iddianamede anlatıldı.

ART KOLTUĞA GEÇİP GERİSİNDEN VURMUŞ

Sanığın Dilek Aygün’ü öldürdüğünü itiraf ettiği belirtilen iddianamede olay anına ait ayrıntılara da yer verildi. Sanığın Aygün’ü sabah saatlerinde otomobiliyle aldığı anlatılan iddianamede, “Maktulün öteki bireylerle dostluğu nedeniyle bir mühlet tartıştıklarını, şüphelinin bir orta aracın art koltuğuna geçtiği, üzerinde taşıdığı lakin ele geçirilemeyen tabancayla ön sağ koltukta oturan maktulün başına bir el ateş ederek onu taammüden öldürdüğünü söylediği..” sözlerine yer verildi. Sanık Coşkun’un daha sonra Aygün’ün cesedini art koltuğa yatırıp ormanlık alana götürerek hafriyat yığınının içine üstüne çuval örterek gizlediği anlatıldı.