Demir, Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ’nin (STM) konut sahipliğinde, gazetelerin savunma muhabirleriyle bir ortaya geldi. STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz’in de bulunduğu toplantıda Demir, gündeme ait soruları yanıtladı. Bir taraftan konvansiyonel eser ve teknolojiler ile ilgili açığı kapatmak üzere çalıştıklarını tabir eden Demir, “Diğer yandan çeşitli kapalı ve açık ambargolar, engellemeler devam ediyor. Bu engellemeleri kendi avantajımıza kullanıp, yerli eserlerle bu açığı doldurmayı fırsat olarak görüyoruz” dedi. Demir, “Bazen kısıtlamalara ‘iyi ki’ diyoruz. Zira bizim farkında olmadığımız ayrıntı eserdeki bir engelleme, adım atmamıza neden oluyor. Örneğin; HİSAR-A’yı 6 ay evvel kullanmaya başlayacaktık. Biraz gecikti. Zira bir sistemdeki parça-sensöre mani konuldu. Ne yaptık, biz o sensörü kendimiz yaptık” tabirini kullandı. Türkiye’nin F-35 savaş uçağı projesinden çıkarılmasının akabinde, ABD’de başlatılan hukuki/lobi teşebbüslerine değinen Demir, şöyle devam etti:

“İlk adımımız iç hukuk firmaları ile oldu. İkinci adımımız ise ABD firması ile. ABD firmasıyla çalışmamız, hareket üslubunun ve yol haritasının netleştirilmesi için. Programa girmek ve uçaklar için Türkiye’nin ödediği birtakım bedeller var. Bunlar farklı ayrı husus. Üretimde yalnızca Türk firmalarının değil, ABD firmalarının da ziyanı oluştu. Onların da devrede olması bu süreci daha rahat yürütebilir. Mağdur tüm tarafların hakları toptan gündeme getirilmeli. Türkiye’nin çıkmasıyla, ABD’ye 500-600 milyon dolarlık ek yük gelecek, eser başı maliyetler artacak. Türkiye yalnızca tek taraf olarak hakkını arayan değil, ziyan gören tüm şirket ve ülkelerin de hakkının aranması üzere bir yolu izliyor. Bunlar birinci temaslar.”

‘ZAFİYET GÖSTERMEYİZ’

Ulusal Muharip Uçak (MMU) projesinin kendi rayında gittiğini söyleyen Demir, “MMU hizmete alınana kadar, açığı alternatif bir uçakla kapatacak mısınız?” sorusunu “Çeşitli çalışmalar var. Bu hususta Türkiye, hiçbir vakit zafiyet göstermez” diye yanıtladı. Demir, Hürkuş’un birinci partisinin teslimatının hazırlandığını, 7-8 uçağın verileceğini söyledi. SSB’nin uzay çalışmalarının merkezinde olduğunu vurgulayan Demir, “Roket motorları konusunda Delta-V Şirketi’ni kurduk, hibrit roket yakıt motoru da belirli basamağa getirdik. Bir sonraki sonda atışımız hibrit ile olabilir” dedi.

S-400’DE ORTAK ÜRETİM GAYRETİ

S400’lerin ikinci sistem teslimatında görüşmelere ait soru üzerine Demir, “Biz masaya iki sistem için oturduk. İkinci sistemde elde edeceğimiz kabiliyetler kıymetli. Ödemelerin takviminden, teknik işbirliğinin kilometre taşlarına dayandırılması, onun hayata geçme süreci üzere çok sayıda ayrıntının bir kısmı netleştirildi, bir kısmı görüşülüyor. Ortak üretimde kimse altın tepsi içinde kendi kazandığı süreci, size vermez. Biz de bu sürece dahil olma oranımızla, kabiliyetlerimizi örtüştürüp sonuca varmak istiyoruz” dedi.