Olay, 30 Ocak’ta Iğdır’ın Kasımcan köyünde meydana geldi. Teze nazaran Y.K., Bülent Kılıç’ın kendisini telefonda kelamlı olarak taciz ettiğini belirterek eşi C.K.’ye söyledi. Bülent Kılıç’ın konutunun önüne giderek tartışan C.K., kayınpederi Ö.Y.’nin ikazıyla bölgeden ayrıldı. Taraflar bir müddet sonra Ö.Y.’nin konutunda buluştu. Meskende çıkan tartışma sırasında Kılıç, sobanın üstündeki su dolu güğümün devrilmesi sonucu yandı. Iğdır Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kılıç, oradan da Erzurum Kent Hastanesi yanık ünitesine sevk edildi. 

“BEN KİMİN NAMUSUNA YAN GÖZLE BAKMIŞIM?”

Yanık ünitesinde tedavisi devam edilen Bülent Kılıç, telefonla taciz tezinin gerçek dışı olduğunu, iftiraya kurban gittiğini savunarak C.K. ve kayınpederi Ö.Y.’nin kendisini sobanın üstündeki güğümle yaktıklarını ileri sürdü. Kılıç, “Hakkımdaki tezleri duyunca çok üzüldüm. Güya ben C.K.’nin eşine telefondan taciz etmişim. Varsa çıkarın, dedim. Köyde herkese sorsunlar, ben kimin namusuna yan gözle bakmışım? Çıkan tartışmada sobanın üzerindeki güğümün suyuyla beni yaktılar” dedi. 

ÖLSEM BUNDAN DAHA GÜZELDİ

C.K. ve kayınpederi Ö.Y.’den şikayetçi olduğunu söyleyen Bülent Kılıç, yaralarının çok ağır olduğunu belirtti. Boğazından karnına kadar yandığını anlatan Kılıç, “Ölsem bundan daha iyiydi” diye konuştu. 

Bülent Kılıç’ın savıyla güvenlik güçlerine ifade veren C.K. ile Ö.Y.’nin de haklarındaki iddiayı kabul etmediği öğrenildi. Kılıç’ın eşini telefonda rahatsız ettiğini sav eden C.K.’nin, kayınpederi Ö.Y.’nin konutundaki tartışmada sobanın üzerindeki güğümün kazayla döküldüğünü öne sürdüğü öğrenildi. Ö.Y.’nin de tabirinde meskenin içinde yaşanan arbede sırasında güğümdeki suyun devrilerek Bülent Kılıç’ı yaktığını söylediği belirtildi. C.K. ile Ö.Y., hür bırakıldı.