Muğla’da 16 Temmuz’da kaybolduktan 5 gün sonra cansız vücudu bir varil içerisinde yakılmış ve üzerine üzerine beton dökülmüş halde bulunan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin (27), işletmeci Cemal Metin Avcı (40) tarafından vahşice katledildi. Yabanî cinayetin akabinde acılı baba Sıddık Gültekin Sabah’a konuştu: Bu katile cinayet sonrasında yardım edenler var. Planlı bir cinayet bu. Kızım, katilin bütün telefonlarını engellemiş, görüşmüyor onunla. Kızımı katilin otomobiline binmesi için kandıranlar olduğunu düşünüyorum. Arkadaşı olduğu söylenen Ceren’den şüpheleniyoruz. Kızımın kaybolmadan evvel bir AVM’de yemek yerken manzaraları ortaya çıktı. Burada Ceren yanına gelerek, onunla tehdit eder üzere bir konuşma yapıyor. Sonra da kızım, o adamın otomobiline biniyor. Ceren ortaya çıksın ve bütün bildiklerini anlatsın. Kızım şimdi kayıp olduğunda (Ceren) polis merkezine geldi, tabir verdi. Bahçedeydik. Bize hiçbir şey demedi. Bu nasıl arkadaşlık. Arkadaşının başına bu türlü bir şey gelmiş, ailesi Muğla’ya gelmiş, yanlarına gelip, birkaç söz etmez mi? Ceren tıpkı vakitte katilin barında çalışıyordu. 

Kızımın konutuna girdiğimizde, meskene dönecekmiş üzere her şeyi bırakmış. Yemek yemiş, bulaşığını bırakmış. Niçin? Konuta döneceğini düşünmüş zira. Ancak bir daha haber alınamıyor. Bu katile yardım edenler kesinlikle var. 1.80 uzunluğunda kız Pınar, katil cılız. Nasıl taşıyacak o varili. Fizik kurallarına ters.

‘BÜTÜN BAYANLAR TEHDİT ALTINDA’

Bütün bayanlar tehdit altında. Uyusam uyuyamam. O anlar beynimin içinde dönüyor. Nasıl öldürdü, nasıl yaktı, nasıl beton döktü kızımın üzerine. Kızımın acısı yüreğimde. Kuş üzere çırpınıyor baba yüreğim. Bu nasıl bir mevt. Yüreğim dayanmıyor. Prensesim, birtanem, kelebeğim, nazlı kuzum. O anlar da hissettikleri içimi titretiyor. Bu katil belasını bulmadan bu acı içimizden hiç çıkmayacak.

Anne Şefika Gültekin de Pınar’ın onu hergün telefonla aradığını söyleyerek, “En son kaybolduğu gün saat 12.00 üzere aradı. Çok düşkündü bana. Bayramda meleğimin yanında olacaktım. Bana seyahat için bilet bile almıştı. Çok özlemiştim. O da beni yanında istiyordu. Imajlı konuştuk. Bana ‘arayacağım’ deyip el salladı yavrum. Bir daha arayamadı” dedi. Kızının hasretiyle yanıp tutuşan anne Şefika Gültekin içini ise şöyle konuştu:

O denli hoş huylu bur çocuktu ki. Dürüst, sevgi dolu, kimseyi kırmaz. Saatler geçtikçe onun telefonuna ulaşılamadıkça içime bir ateş düştü. Anne yüreği kötüyü düşünmese de hissediyor. İçim yangın yeri üzere oldu. Meğerse acımasız katil, o anlarda kızımı öldürüyor, acımadan yakıyor, acımadan üzerine beton döküyormuş. Kavruldu içim, kavruldu. 9 ay karnımda taşıdığım yavrumun ne hissettiğini bilmez miyim. Anneyim ben.

‘PINAR BİR DEFA GÜLSE HAYAT GÜLERDİ’

O katil, insan değil, mahlukat. Pınarımı son sefer göremedim bile. Göstermediler bana cenazesini. Yavrumdan yana hiçbir şey kalmamış. O denli bir yanık kokusu ki burnumdan hiç çıkmıyor o koku. Burnumdan çıksa, yüreğimde o koku. Halbuki benim canım yavrum o denli hoş kokardı ki… Nasıl nasıl kıydı bu cani yavruma. Büyük bir acı var içimde.

O bir gülse hayat gülerdi. Bitlis’ten İstanbul’a geldik. Pınar, ilkokulu bitirdi. Eşim, artık okula göndermeyeceğim dedi. Pınar bizden saklı gitmiş, kendini okula yazdırmış. ‘Ben okuyacağım’ dedi. Üniversiteyi kazandı, gönderdik. Bir katil geldi, onu hayatının baharında zalimce öldürdü.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÇOK GÜVENİYORUM

Baba Sıddık Gültekin “Katilin de bir kızı var. Bu ne kadar acı. Hiç mi empati yapmadı. ‘Ya benim kızımı da bir katil çıkar, öldürürse’ diye. Hem kendi ailesini, hem kendi çocuğunu, hem bizi bitirdi bu katil. Yüreğim yanıyor. Lider Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. AK Parti’den birçok kişi arayıp taziyede bulundu. Ben inanıyorum ki Erdoğan bana takviye olacak. Ben ona çok güveniyorum” diye konuştu.

‘YARDIM EDENLER OLABİLİR’

Ailenin avukatı Rezan Epözdemir de cinayetin canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak işlenmiş bir cinayet olduğunu savunuyor, yardım edenlerin olabileceğini söyledi.