Ankara’da, Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen’in (21) vefatıyla ilgili hakkında soruşturma sürerken, uyuşturucu kullanmayı özendirme kabahatinden tutuklanan ve cezaevinden 17 gün evvel tahliye edilen Ümitcan Uygun, bu sefer de Esra Hankulu’nun kuşkulu vefatıyla ilgili gözaltına alındı. Sema Esen’in babası Mehmet Esen, “Ben bunu mahpustan çıkarmayın demedim mi? Daha kaç tane can yakacaklar?” diyerek olaya reaksiyon gösterdi.

Uygun’un annesi Gülay Uygun da, geçen sene, Ankara Keçiören’de bir akrabasının konutuna yakın dağlık alanda başından silahla vurulmuş halde bulunmuştu. Gülay Uygun’un vefatı kuşkulu bulunmuştu.

Mamak ilçesine bağlı Akdere Mahallesi’nde yaşayan Esra Hankulu (25), 18 yaşındaki Furkan G. ve 20 yaşındaki Dilan C.’yi arayarak psikolojisinin iyi olmadığını, babasının mezarına gitmek istediğini söyledi. Daha sonra genç bayan, arkadaşlarıyla bir arada tek başına yaşadığı konuta geçti.

Hankulu, burada Ümitcan Uygun ve arkadaşlarıyla bir ortaya geldi. Yapılan kamera incelemeleri sonucu, Uygun’un gecenin ilerleyen saatlerinde meskenden ayrıldığı belirlendi. Furkan G. ile Dilan C. sonraki gün saat 15.00’de, odasına girdikleri Esra Hankulu’yu hareketsiz halde buldu. Genç bayanın ağzından kan geldiğini gören ikili, sıhhat takımlarına ihbarda bulundu.

TELEFONU BULUNAMADI

Yapılan birinci incelemede genç bayanın bedeninde bıçak, ateşli silahla yaralanma ya da darp izine rastlanmadığı öğrenildi. Hankulu’nun yanında cep telefonunun da bulunamadığı öğrenildi.  Olayın akabinde başlatılan soruşturma kapsamında, Uygun’un yanı sıra olay günü birebir konutta bulunan Furkan G. ile Dilan C. de gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan açıklamada, Hankulu’nun vefatının 3 Ağustos’ta bildirilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı, tıpkı gün olay yerinde isimli inceleme ve araştırma yapıldığı, cesedin otopsi için Ankara İsimli Tıp Şube Müdürlüğü’ne sevk edildiği, olay günü konutta bulunan Ümitcan Uygun ile öteki iki şüpheliye gözaltı süreci yapıldığı kaydedildi.

Açıklamada, “Soruşturmanın bulunduğu evre, kuşkulu sayısı dikkate alınarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca 04/08/2021 tarihinde şüpheliler F.G., D.C. ve Ü.U.’nun (Ümitcan Uygun) gözaltı müddetinin bir gün müddetle uzatılmasına karar vermiştir” denildi. Ümitcan Uygun ve başka 2 zanlı hakkında, “uyuşturucu temini” ve “fuhuşa aracılık yapma” tarafından de inceleme yapıldığı öğrenildi.

ACİL TIP TEKNİKERİ

Öte yandan ailenin tek kızı olan Esra Hankulu’nun acil tıp teknikeri olduğu; lakin ataması yapılmadığı ve bir müddettir de işsiz olduğu bildirildi.

‘HAPİSTEN ÇIKARMAYIN DEDİM’

Sema Esen’in Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaşayan babası Mehmet Esen, Ümitcan Uygun ile gündeme gelen ikinci bir bayan cinayetine reaksiyon gösterdi. Esen, “Ümitcan Uygun’u mahpustan çıkardınız. Elin çocuğunu öldürmüş. Ben bunu mahpustan çıkarmayın demedim mi? Gördünüz mü? Elin ciğerini yaktı. Benim de ciğerimi yaktı. Adaletin bu türlü mi olması gerekiyor? Adalete sahip çıkın. Bu seri katilleri ne vakit yakalayacaksınız? Daha kaç tane can yakacaklar? Bunlar benim canımı yaktıktan sonra bir tane daha can yaktılar” diye konuştu.

‘KENDİ HALİNDE BİR KIZDI’

Esra Hankulu’nun komşusu Enver Gündüz, “Yaklaşık 1 sene evvel buraya taşındılar. Annesiyle bir arada yaşıyorlardı. Bir mühlet evvel annesi diğer yere taşındı. Binaya girip çıkarken sohbet ederdik. Olaydan evvelki akşam da bir kız arkadaşıyla konuta geldi. Erkek yoktu yanlarında, demek ki daha sonradan geldi onlar. Daha evvel hiç bu türlü bir olay yaşanmadı burada. Kız da sakin ve efendi biriydi. Kendi halinde yaşıyordu ve kimseye bir ziyanı yoktu” dedi.

BEDENİNDE DARP VE SİLAH YARASI İZİ YOK

Kuşkulu formda hayatını kaybeden 25 yaşındaki Esra Hankulu’nun ön otopsi raporu tamamlanırken, alınan örnekler kesin vefat sebebinin belirlenmesi hedefiyle İstanbul İsimli Tıp Kurumu’na gönderildi.  Hankulu’nun ön otopsi raporunda, beyin zarında travmatik olmayan kanama ve akciğerlerde iltihaplanma tespit edildi. Bu bulguların haricinde bedende rastgele bir darp, cebir, kesici, delici alet izi ve ateşli silah yarasına rastlanmadı. Rastgele bir zehirlenme durumuna yönelik alınan bulgular, toksikolojik inceleme maksadıyla Kimya İhtisas Laboratuvarı’na gönderildi.

POTANSİYEL KATİLLERE YOL GÖSTERİLMEMELİ

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Bayan Gazeteciler Kurulu, artan bayan cinayetlerine ve medyada bayan cinayeti haberlerinde kullanılan yazım lisanındaki sıkıntılara dikkat çekti.

TGC Bayan Gazeteciler Komisyonu’nun yazılı açıklamasında şu sözlere yer verildi: “Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu’nun verdiği bilgiye nazaran, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının akabinde son dört ayda yaklaşık 120 bayan katledildi. TGC Bayan Gazeteciler Komitesi olarak her fırsatta İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkılması gerektiğini hatırlatarak, insan hakları ve bayan haklarının aktif halde korunması açısından kontrattan çekilme kararına itiraz ettiğimizi bir sefer daha söz ediyoruz.

Sudan mazeretlerle çabucak her gün bir bayan cinayetinin işlendiği ülkemizde, medyadaki kimi yayınlarda yer alan sıkıntılı sözleri de kederle karşılıyoruz. Bunun en olumsuz örneklerini son olarak Azra Gülendam Haytaoğlu cinayetinde gördük. Haytaoğlu’nun Mustafa Murat Ayhan tarafından katledilmesiyle ilgili haberlerin birçoğunda şiddet pornografisinin üretildiğine tanıklık ettik.

Medyanın, cinayet işleyen erkeği türlü mazeret ve münasebetlerle koruyan lisanı ve haberlerde katilin cinayet sürece konusundaki iştahını ve potansiyel katillere yol gösterecek, özendirecek biçimde aktarılması problemli bir yaklaşımdır. Haberin ayrıntıları verilirken cinayet sırasında kullanılan testere, bıçak üzere aletlerle vahşetin nasıl işlendiğine dair detayların ön plana çıkarılması, failin mazerete dayalı telaffuz ve argümanları, şiddetin pornografisini üretiyor. Haberde bu tip detaylardan kaçınılmalı, potansiyel katillere yol göstermemek ismine bayan cinayeti haberlerinde şiddetin pornografisinden vazgeçilmelidir.” – İSTANBUL Milliyet