Sıhhat Bakanlığının “covid19asi.saglik.gov.tr” adresinde yer alan anlık bilgilere nazaran, saat 23.00 prestijiyle yapılan aşı İstanbul’da 10 milyon 443 bin 932, Ankara’da 4 milyon 732 bin 635, İzmir’de ise 3 milyon 857 bin 167 doz oldu. 18 yaş üstü nüfusta birinci doz aşı uygulananların oranı yüzde 60,56, ikinci doz aşı yapılanların oranı da yüzde 27,34 olarak kayda geçti.

En az bir doz aşı uygulananların oranı en yüksek 10 vilayet sırasıyla Muğla, Çanakkale, Kırklareli, Edirne, Balıkesir, Eskişehir, Amasya, Aydın, İzmir ve Bilecik oldu. En az bir doz aşı yapılanların oranının en az olduğu vilayetler ise Bitlis, Siirt, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Muş, Batman, Şırnak, Bingöl ve Ağrı biçiminde sıralandı.

‘MASKE ŞEMSİYE ÜZERE OLACAK’

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sıhhati Ana Bilim Kısmı Lideri, Bilim Şurası üyesi Prof. Dr. İlhan, DHA’ya yaptığı değerlendirmede, hadise sayılarının 5-6 binlerde seyrettiğini ve artış göstermemesindeki en büyük etkenin aşılama olduğunu söyledi. Prof. Dr. İlhan, “Aşılama olmasaydı geçen yılın birebirini yaşardık, bu yıl da sayılarda daha yüksek düzeyleri görebilirdik. Bayramdan sonra çok olağan dışı bir şey olmazsa, hadise sayısının günlük olarak ağustos ortası sonuna gerçek daha aşağıya hakikat geleceğini öngörüyorum” dedi.

‘AŞILAMA 50 MİLYONA ULAŞIRSA OLAYDA 1000’İN ALTINI GÖREBİLİRİZ’

Prof. Dr. İlhan, hadise sayılarının ne vakit 1000’in altına düşebileceğine ait, “Toplumsal bağışıklık için hedeflediğimiz sayılar yüzde 80’lere gelirse 1000’in altını da görebileceğimiz kanısındayım, yani çift doz aşı olan vatandaşlarımızın yüzde 80 olması ile. İkinci doz aşı olan vatandaşımız 16 milyon, yani maksat nüfusun dörtte biri aşılanmış. Çift doz aşı olan sayısı bu sayının 3 katına yanlışsız yaklaşırsa yani 50 milyon civarında olursa o vakit 1000’lerin altını görebileceğimize inanıyorum. Koronavirüs devam ettiği sürece bir mühlet daha önlemli olmamız gerekecek. Maske güya şemsiye üzere cebimizde olacak tahminen de.

Tahminen hadise sayısı 1000’in altına düştükten sonra, AVM’ye gittik, kalabalık bir metroya bindik, kalabalık bir yere gittik o vakit maskemizi takacağız, sonra çıkarıp cebimize koyacağız. Türkiye’nin muhakkak bölgelerinde, çok kalabalık yerlerinde, 1000’in altındaki sayılar kelam konusu olursa lakin maskeyi tekrar pahalandırmak gerekiyor bence. Vatandaşlarımız şunu tutmalılar akıllarında; biz artık iki doz aşımızı olacağız. Aşımızı olduktan sonra açık alanlarda muhtemelen artık maske takmaya gerek olmayabilecek; lakin kapalı alanlarda, toplu taşımada, kalabalık AVM’de, kalabalık pazar yerlerinde, sinema, tiyatro üzere yerlerde maske takarak, hijyene devam ederek hayatımıza devam edeceğiz. Bu biçimde düşünüp üstesinden bu biçimde gelmek gerekiyor. Dünyada misal uygulamalara şahit oluyoruz” diye konuştu.

‘BU ÇOK KIYMETLİ BİR GELİŞME’

Prof. Dr. İlhan, Türkiye’de de görülen Delta, Delta plus varyantına ait de, “Delta, Delta plus ülkemizde görülüyor. Ocak ayında da İngiltere varyantı ortaya çıkmıştı. O vakit da şu görüşü lisana getirmiştim; Anadolu’da birden fazla vilayetimizde bu varyant varsa kesinlikle Türkiye’nin başka vilayetlerinde de gözükebilir. Neredeyse Türkiye’de hakim olan suş bir orta İngiltere varyantı oldu.

Bulaşıcılığı yüksek varyantlar bir müddet sonra o ülkede hakim olan suş olabilir. Burada temel değerli olan bu değişen suşun temel öldürücülüğünün artıp artmaması kıymetli. ‘Ne kadar çok kişiyi öldürüyor, değişiyor mu değişmiyor mu’ buna bakmak gerekiyor. Dünyadan edindiğimiz bilgilere nazaran; Delta varyantına sahip bireylerin vefatları ile sahip olmayanlar ortasında bir fark olmadığı istikametinde. Bu çok değerli bir gelişme. Biliyorsunuz virüsler genelde iki çeşit mutasyona uğruyorlar.

Bulaştırıcılığın artması ya da azalması, öldürücülüğün artması ya da azalması. Şu an için öldürücülüğü değişmiş bir koronavirüs kelam konusu değil. Kıymetli olan, virüsün bulaşma yolu değişmedi. Hala şahıstan şahsa, yakın arada, kapalı alanda bulaşıyor, kalabalık ortamları seviyor. Virüsten korunma yolu da değişmedi. Virüsün ağır hastalık yapmasını engelleme yolu da değişmedi, bunun da yolu aşı. Aşı yaptığımız taktirde lakin korunabiliyoruz. İki doz aşılı olup da Delta olmasa da hasta olan vatandaşlarımız var; lakin sayı çok az. Tıpta hiçbir şey yüzde 100 değil. Yüzde 95’lere varan etkinliklerde olan aşılar şu an elimizde, çok güçlüler, Delta’dan da korunmamız için bunları kullanmamız gerekiyor” tabirini kullandı.

‘AŞILI AŞISIZ DİYE AYIRMAMIZ YANLIŞSIZ DEĞİL’

Prof. Dr. İlhan, gençlerin aşıya ilgisini arttırmak hedefiyle maçlara, tiyatroya, sinemaya, konsere girişte aşı kuralı getirilip getirilmeyeceğine ait de, “Vatandaşlarımızı ‘aşılı, aşısız’ diye ayırmamız gerçek değil, bu benim ferdî görüşüm. Lakin herkesi aşıya inandırmamız, davet etmemiz gerekiyor. Elbette ülkemizde aşı mecburî değil; lakin hepimiz şahit oluyoruz ki ne kadar çok aşı olursak o kadar çok koronavirüs ile gayrette başarılı oluyoruz.

Bilim insanları, ülkemizin cumhurbaşkanı, bakanları, siyasi parti başkanları herkes aşısını oldu, herkes topyekun uğraş içinde. Bir an evvel olağan hayata dönmemiz için herkesin aşı olması gerekiyor. Bir ayrım yapmanın ben çok yanlışsız olmayacağını kanısındayım. Daha evvel kısıtlama vaktinde bunlar düşünülmüştü; seyahat için, vilayetler ortası kısıtlamalar için çok sıkıntı bu, bu türlü ayrım yapmak yerine herkesi aşıya teşvik edecek yaklaşımlarda bulunmak daha gerçek olacaktır” dedi.

Türkiye’de aşının yaygınlaşmasıyla koronavirüs pandemisi denetim altına alınmışken, aşı terslerinin da tezleri bir bir çürüyor.

Milliyet gazetesi muharriri Özay Şendir’in köşesinden bir kısım şöyle:

 AŞI TERSLERİNİN ZAFERİ (!)

Çanakkale 100 bin şahısta 962. 98 olay sayısıyla Türkiye’de en fazla koronavirüs olayı olan vilayet olmuştu.

Bugün aşılama oranı yüzde 75, 100 binde hadise sayısı 26.41.

Bugün aşılama oranı yüzde 75, 100 binde olay sayısı 26.41.Daha evvel Samsun 100 bin bireyde 598.97 hadise sayısıyla Türkiye’de en fazla olay görülen vilayet olmuştu.

Bugün aşılama oranı yüzde 62.6, 100 binde görülen olay sayısı 34.36

Muğla’da mart ayında hadise sayısı 100 binde 66.47’ye kadar yükselmişti.

Mayıs ayı başından beri milyonlarca kişinin göç ettiği Muğla’da aşılama oranı yüzde 81.7, 100 binde hadise sayısı 21.48.

Daha bir sürü sayı yazabilirim size ancak fark etmez, aşı aksileri zafer kazandılar.

İstanbul’da yüzde 39.4, Ankara’da yüze 30.6, İzmir’de yüzde 30 aşılanmamayı tercih etti.

Eylülde bu zaferin aslında bir Pirus Zaferi olduğunu daima bir arada görmeyiz inşallah.

Son bir sayı vereyim: Ağrı’da yüz binde görülen olay sayısı İstanbul’da görülenin üç katından fazla şu an.

Ve Ağrı’da aşı olmayanların oranı yüzde 59.8.

DELTA VARYANTINI ATEŞ KARA ANLATTI

Son günlerde ülkelerin bir numaralı gündemine yerleşen koronavirüsün yeni varyantı ‘Delta’ ile ilgili kritik bilgileri Bilim Heyeti Üyesi Ateş Kara anlattı. Kara’nın açıklamaları şöyle:

Pek çok varyant konuşmaya başladık. Öncellikle şunu söyleyebiliriz; yapısal özelliklerinde değişiklik gösteriyorsa biz buna varyant diyoruz. Eylül başında İngiltere varyantı başladı. Delta varyantı ise Aralık ayı üzere Hindistan’da ortaya çıktı.

Daha evvel yüzde 50’sinden fazlasının enfeksiyon geçirdiği bir bölgede ortaya çıktı. Sonrasında Hindistan’da süratle yayıldı. Sorun çıkarabilecek bir varyant olarak kabul edildi.

İngiltere varyantının başlangıcı İngiltere’ydi. Delta varyantının İngiltere’de olayların çok büyük bir kısmını oluşturturuyor. Neden huzursuz olmalıyız? Daha fazla bulaştığını daha süratli yayıldığını gösteriyor. Birinci virüsü Wuhan virüsü olarak kıymetlendirecek olursak onu takip eden İngiltere varyantı, 2 kat fazla bulaşıyordu.

Hastalığın tartısında fark yaratmamıştı. Delta varyantı ise İngiltere varyantına nazaran 2 kat fazla bulaşıyor. Daha fazla enfeksiyona neden olabiliyor. Biz ne yapabiliriz? Olağan kaidelerde virüsün damlacık yolu ile geçtiğini söylemiştik. Bu virüs damlacıkla tekrar, çok daha az virüs çok daha ağır hastalığa neden oluyor.

Delta varyantı enfekte olan şahıstan çok daha fazla sayıda atılıyor. Eski virüs ile 10 atılıyorsa bu varyant ile 15 ila 20 atılıyor sayı olarak. Evvelce ben 10 virüs aldığımda hasta oluyorsam bu kere sayının 3 ila 4 ortasında olduğunu görüyoruz. Bu da benim çok daha kolay hastalanmama neden oluyor.

NE YAPABİLİRİZ?

Ne yapabiliriz? Birincisi maske ve uzaklık çok tesirli. İkinici de aşılar çok tesirli. Bir ölçü tesirde azalma olduğunu söylüyoruz. Lakin 2 doz aşılıysak, biz deltaya karşı korunuyoruz demektir. Korunuyoruz derken şöyle açıklayalım, aşılar deltada hastaneye başvuracak kadar ağır olmasını, ya da kayıpları önleyecek kadar kıymetli.

AŞILAR VARYANT ÜZERİNDE TESİRLİ Mİ?

İki aşının da ağır bakıma gitmek ile kayıpları önlediğini söyleyebiliriz. Biontech aşısı için delta varyantına karşı koruyuculuk yüzde 67. Yani aşı olanların kimilerinde delta varyantı ile boğaz ağrısı üzere durumlar ortaya çıkabiliyor.

Bugün delta varyantı, öbür gün diğer bir varyant olacağını düşünerek şahıslar ortasındaki uzaklığa çok dikkat ettirmeliyiz ve kapalı alanlarda maskeye dikkat etmeliyiz.