Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı tarafından ‘Millet İradesine Darbe: 27 Mayıs 1960 Darbesi’ başlıklı milletlerarası bir konferans düzenlendi. Çevrim içi olarak gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun yaptı. Altun, 27 Mayıs 1960 darbesinin akabinde kelamda bir mahkeme tarafından idama mahkum edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Kuvvetli ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı rahmetle andığını, milletin onların kararlılıklarını, uğraşlarını ve hizmetlerini hep hürmetle ve minnetle hatırlayacağını söz etti.

27 Mayıs darbesinin, ‘vesayet rejiminin doğum anı’ olarak isimlendirilebileceğini belirten Altun, çünkü ‘Egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir’ unsurunun ayaklar altına alınmasıyla başlayan darbeler periyodunun uzun yıllar devam ettiğini; 27 Mayıs darbesinin açtığı yolun 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül darbesinden geçerek, 28 Şubat sürecine kadar ulaştığını söyledi.

‘DARBE SEVDALILARI HER PERİYOTTA VARLIK GÖSTERMEYE ÇALIŞMIŞLARDIR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde atılan tüm adımlara karşın, vesayet ve darbe zihniyetinin hâlâ ayakta olduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti:

“Bu zihniyet, yıllar içinde kendisini farklı yol ve usullerle hayata geçirmeye çalışmıştır. Vesayetçiler ve darbe sevdalıları dışarıdan aldıkları talimatlarla her periyotta varlık göstermeye çalışmışlardır. 27 Mayıs’tan beri değişmeyen tek özellikleri ise milletimize yönelik kin ve düşmanlıkları olmuştur. Üzülerek görüyoruz ki, bugün darbe ve vesayet hasreti duyanların bir kısmı, demokrasi ve özgürlükler konusunda ahkam kesmekten geri durmuyor. Milletimiz, her fırsatta bu meyanda nutuk atanların, karanlık odaklarla iş tutanların ve e-muhtıraları destekleyenlerin, 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü sırasında kahvelerini yudumlayıp, işgal teşebbüsünü büyük bir keyifle televizyondan izlediklerini net bir biçimde görmüştür. Bunlar, kuzuyu kurtla öldürüp, çobanla birlikte yiyen, sonra da sahibiyle birlikte yas tutanlardır. Bunların bir kısmı, geçmişte aldıkları derslere karşın, darbe hasretlerini ele vermeden edemiyorlar. Bunlardan kimileri Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘Sonun Menderes’e benzemesin’ diye ahlaksızca bir tehditte bulunabiliyor ve dahası bu bireyler Gazi Meclisimizin çatısı altında faaliyet göstermeye devam ediyorlar.”

Fahrettin Altun, bu vesayet sevdalılarının asıl kederini çok iyi bildiklerini belirterek, “Yabancı servislerin hesabına devletimizin kılcal damarlarına nüfuz edenleri, sivil toplum ismi altında fitne tohumu ekenleri, Türk dış siyasetini Batıcı bir bağımlılık tuzağına mahkum etmek isteyenleri çok iyi biliyoruz. Ordumuzla, emniyet güçlerimizle, isimsiz kahramanlarımızla terör örgütlerini topraklarımızdan ve hudutlarımızdan söküp atmamızdan rahatsız olanları iyi biliyoruz. Sırtını terör örgütüne dayayanları, ‘Terör örgütü Türkiye’ye tehdit değildir’ diyenleri, ‘Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da, Kıbrıs’ta ne işimiz var’ diye bizi sorgulayanları çok iyi biliyoruz. Hiç merak etmeyin, bunları aziz milletimiz de çok iyi biliyor” diye konuştu.

‘DARBOĞAZI SİYASET DIŞI DÜZENEKLERLE AŞMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Sandık yerine sokakları karıştırmaya çalışmak ne ise bugün cürüm örgütlerinin tezviratları üzerinden muhalefet yapmaya çalışmanın da o olduğunu vurgulayan Altun, “Muhalefet, iktidar için her yolu mübah gördükçe milletimiz onları iktidara layık görmeyecektir” dedi.

Muhalefetin, yaşadığı siyasetsizlik darboğazını algı operasyonlarıyla ve siyaset dışı sistemlerle aşmaya çalıştığını söz eden Altun, bunun beyhude bir uğraş olduğunu söyledi.

Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde son 20 yılda AK Parti hükümetlerinin milletin verdiği emanete sahip çıkarak, Türkiye’nin geçmişteki kaotik günlere dönmemesi için her alanda kıymetli çabalar verdiğini ve büyük muvaffakiyetler elde ettiğini bildirdi.

Bir yandan Türkiye’de hata örgütlerinin beli kırılıp devlet otoritesinin ülkenin en ücra köşelerine ulaştırıldığını anlatan Altun, öte yandan bölgede devlet yönetimi olmayan ülkelerin Türkiye’ye savaş iktisadı ile terör ve cürüm örgütleri ithal etmelerinin önüne geçildiğine dikkati çekti.

Fahrettin Altun, terörün, kabahat örgütleri ile olan münasebetini de göz önüne alarak izledikleri ulusal güvenlik siyasetlerinin hem DEAŞ, PKK ve FETÖ üzere örgütlerini büyük bir hezimete uğrattığını hem de terörden beslenen yasa dışı yapıların ortadan kalkmasını sağladığını belirtti.

‘MİLLETİMİZ OYUNUN FARKINDA’

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bugün Türkiye’nin bölgede bir istikrar ve itimat adası olduğunu tabir eden Altun, şöyle dedi:

“Hamdolsun bugün Türkiye içerisinde terör örgütleri ve yasa dışı yapılanmaların karanlık operasyonel alanları kalmamıştır. Tarih boyunca Türkiye’ye karşı faaliyet gösteren yabancı güçler, kendilerine lokal bir piyon aramışlardır. Buna karşılık, Türkiye’de tutunamayan kabahat örgütleri de kendilerine birer yabancı hami aramıştır. Denenen senaryo ve oynanan oyun daima birebir olmuştur. Üzerine basa basa söylüyoruz; Türkiye ile diplomatik ve hukuksal problemleri olan kimi aktörlerin yasal yeri bir kenara bırakıp, yasa dışı yapılanmalara tevessül etmesi bu aktörlerin çaresizliğini göstermektedir. Bunlarla gayrete devam edeceğiz. Türkiye’nin bu teşebbüslere verilecek yanıtı olmuştur, elbette olacaktır. Biz 1990’lardaki zihniyetle, örgütlerle, çetelerle gayret ederek bugünlere geldik. ‘Eski Türkiye’ diye anlattığımız şey, işte tam da budur. Kabahat örgütleri ve çete mensupları karanlık yapılarla iş birliği yaparak Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasına, ülkemizin dışa bağımlılığının pekiştirilmesine hizmet etti. Faili meçhuller bizim periyodumuzun değil, bizden evvelki devirlerin kahredici bir gerçeği idi. Biz bu kirli düzeneklerle gayret ettik. Terörle uğraş ettik. Türkiye’nin terörle, terör örgütleriyle dizayn edilen bir ülke olmasının önüne geçtik. Bunu yaparken vesayet odakları ile karşı karşıya kaldık. Onları da tarumar ettik. Bugün 1990’ların karanlık aktörlerinin itham ve iftiralarından medet umanlar geçmişte de FETÖ’den, PKK’dan medet ummuşlardı. Boşuna heveslenmesinler. Milletimiz bu oyunun farkındadır.”

27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümünde darbe sevdalılarına net bir ileti gönderdiklerini belirten Altun, “Ne yaparsanız yapın, Türkiye’nin kutlu yürüyüşüne mahzur olamayacaksınız. Hangi komploları kurarsanız kurun, milletimizi durduramayacaksınız. Kimlerle ortak olursanız olun, milletimizle gönül bağımızı koparamayacaksınız” diye konuştu.