Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Songül Özer, Kovid-19’a karşı hangi maskelerin kullanılabileceği, hangilerinin hami özelliğinin olmadığı ve ülkü kullanım mühletleri ile ilgili kıymetli bilgiler paylaştı.

Azamî kullanım müddeti 4 saat olmalı

Dr. Songül Özer, “Maskenin uzun müddet takılmasının şahısta he hangi bir hastalığa yahut belirtiye yol açtığını söyleyemeyiz” diyerek kelamlarına şöyle devam etti:

“Uzmanlar olarak bizler de çok fazla sayıda ve uzun müddet maske kullandık. Pandeminin başladığı vakitten bu yana aylardır herkese cerrahi maske öneriyoruz fakat biz uzmanlar N-95 ve N-99 tipi kullanıyoruz ve o maskelerin içine hava girmesi çok güç, kullanan şahıslar teneffüs yetersizliği hissettiği için de uzun mühlet kullanılamıyor.

Cerrahi maskelerin standart kullanım müddetlerini açıklamıştık. Altta yatan bir hastalığı yoksa sağlıklı bir insan 4 saat boyunca maske ile rahatlıkla nefes alabilir.

Aslında gözenekleri olduğu için kenarları kapalı bile olsa burun ve ağıza hava girişi sıfır değil. Cerrahi maskeler dışarıdan içeriye girişi engellemez, içeriden yani takan şahıstan dışarı çıkmasını maniler.

Cerrahi maskenin 4 saatten fazla mühlet ile takılmasını önermiyoruz. Lakin önermememizin nedeni şahsa ziyan vermesi değil, maskenin hami özelliğinin bitmesidir.

O gözenekler tıkanabilir, hele ki kişi de mikroorganizma varsa daha çabuk tıkanır ve asıl misyonunu yapamaz duruma gelir. Artık bulaştırıcılığı engelleyememeye başlar. Bu nedenle değiştirilmesini öneriyoruz.”

Herkes neden maske takmalı?

Olağan kurallarda aslında hasta olan kişinin cerrahi maske takması gerektiğini belirten Özer, “Ancak biz bu pandemide kimin hasta olduğunu bilemediğimiz için herkes takmalı diyoruz.

Her ne kadar hadise olarak kabul edilmese de asemptomatik yani belirtisiz taşıyıcıların bulaştırıcı olduğunu bildiğimiz için onlara ‘Belirti göstermeyebilirsin fakat sen de Kovid olumlu olabilirsin, o yüzden maske tak’ diyoruz.

Bir yanlış anlaşılma var. Hem hasta olanlar takmalı, dışarıya çıkışı engelliyor diyoruz fakat öte yandan ‘Ben hasta değilim neden takmalıyım’ diye düşünenler de var. O bireylere de asemptomatik olabileceklerini söylüyoruz” diye konuştu.

Maske takmak, bulantı ve kusmaya yol açar mı?

Maskelerin bulantı ve kusmaya neden olabileceğine ihtimal vermediğini söyleyen Özer, “Böyle bir olay olduğu söylendi lakin bulantı ve kusma olduysa da o maskeden ötürü olmamıştır. İçerisinde ne kadar zehirli unsur olursa olsun bulantı, kusma ve baş ağrısı üzere problemlere yol açması çok zayıf ihtimallerdir” sözlerini kullandı.

‘Kumaş ve siyah lateks maskeleri muhakkak önermiyoruz’

“Piyasada elek üzere çok ince olan maskeler var” ihtarında bulunan Dr. Songül Özer, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Maske ışığa hakikat tutulduğunda ardı çok net bir halde görülebiliyorsa koruyuculuğu olmadığını anlayabiliriz. Kimi maskeler nitekim kalın, beşerler onların 3 katlı olduğuna inanabiliyor.

Üfleme testi de yapılabilir. Üflendiğinde nefesin dışarıya çıkmaması gerekiyor ya da en azından çok az çıkıyor olmalı.

Ocak ayından bu yana kumaş maskelere karşı olduğumuzu daima lisana getiriyoruz. Bu maskeler için yıkanabilir, kurulanabilir ve ütülenebilir deniyor ancak katiyen biz bunlara karşıyız. Bütün dokumacılık firmaları farklı desenli, kıyafetlerle uyumlu bir aksesuar üzere maskeler üretiyor.

Üzerlerinde 20 yıkamalık oldukları yazıyor ancak kimin neye nazaran test ettiğini bilmiyoruz. Bir deney sonucu var mı bununla ilgili?

Yalnızca sözel bir biçimde söyleniyor ve beşerler bu sözlere inanıyor. Kumaş maskelere olduğu üzere siyah lateks maskeleri de katiyetle önermiyoruz. Maske tıbbi bir eserdir, hoşluğu yahut nahoşluğu bir kenara bırakılmalı.”