Reyhanlı ilçesindeki hudut işçisi tarafından, yasa dışı yollarla Türkiye’ye girerken yakalan Yeni Zelanda asıllı 3 şahıstan birinin, mavi bültenle aranan S.A. isimli DEAŞ’lı terörist olduğu açıklandı. DEAŞ’lı terörist S.A, emniyetteki süreçlerinin akabinde Hatay Adliyesi’ne sevk edildi. Adliye girişinde yanında iki çocuğunun da bulunduğu öğrenilen DEAŞ’lı terörist S.A.’nın sorgusunun akabinde hudut dışı edilmek istendi. Avusturalya vatandaşlığı da olduğu ve geçen yıl parlamento kararıyla vatandaşlıktan düşürüldüğü ortaya çıkan terörist S.A.’nın gönderilmek istendiği Yeni Zelanda ile Avusturalya ortasında diplomatik kriz çıktı.

AVUSTURALYA ‘VATANDAŞLIĞI DÜŞÜRÜLDÜ’ DEDİ 

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Avustralya Parlamentosu’nda kabul edilen ‘terör aksiyonlarında bulunan bireylerin vatandaşlıklarının otomatik olarak iptal edildiği’ yasa kararı nedeniyle S.A’nın vatandaşlığının son bulduğu ve artık kendi vatandaşı olmadığını söz etti. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ise Avustralya’yı DEAŞ ile temaslı olmakla suçlanan bir bayan yüzünden çıkan tartışmada ‘sorumluluklarından vazgeçmekle’ suçladı. Başbakan Ardern, Avusturalya hükümetinin sorumsuz davranışı bizleri bıktırdı. 2019 yılında da misal olay yaşandı, fakat ortadan geçen iki yılda hiçbir şey değişmediğini bir kere daha gördük” dedi.

MİLLETLERARASI HUKUK DANIŞMANI SAYAR: ‘YENİ ZELANDA’YA GÖNDERİLMELİ’

İki ülke ortasındaki diplomatik tartışmayı pahalandıran Milletlerarası Hukuk Danışmanı Avukat Sernur Sayar, “Bu incelemeye mevzu olay, 6458 sayılı Yabancılar ve Memleketler arası Muhafaza Kanunu (YUKK) uyarınca ‘sınır dışı edilme’ olarak değil, ‘geri çevirme’ olarak nitelendirilmelidir. Geri çevirme prosedürü uyarınca Suriye’den Türkiye’ye girmeye çalışırken yakalan terör örgütü DEAŞ’la ilişkili olduğu argüman edilen bu bireye, ikili vatandaş olması sebebiyle hangi ülkeye gitmek istediği sorulmalı ve o ülkeye gönderilmesi gerekmekte. Lakin Avustralya vatandaşlığının Avustralya parlamentosunda kabul edilen kanun kararı yeterince iptal edilmesinden ötürü artık mevcut bir Avustralya vatandaşlığı bulunmamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Kontratı (AİHS) ek 4 protokolü 4’üncü unsuru uyarınca, ‘Hiç kimse vatandaşı olduğu devletin ülkesinden şahsî olarak ya da topluca hudut dışı edilemez’ kararı yer almasına karşın, devletlerin kendi yasal sistemleri içerisinde özel düzenlenmeler yaratmasına bir pürüz bulunmamaktadır. Emsal bir durum Shamima Begum’un 2019 yılında ISye (Islamic State) katıldığı gerekçesiyle Birleşik Krallık hükümeti tarafından vatandaşlıktan çıkarılması olayında da karşımıza çıkmaktadır. Üstte söz edilen konular ve ilgili kanun kararları dikkate alındığında bu kişinin Avustralya vatandaşlığı artık bulunmadığı ve sadece Yeni Zelanda vatandaşlığının bulunması sebebiyle Türkiye tarafından diğer ülke isteği yok ise Yeni Zelanda’ya gönderilmesi uygun olacaktır.”