ELİF ALTIN İstanbul – “Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Başka Aletler Hakkında Yönetmelik”te geçen hafta değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni yönetmeliğe nazaran, ruhsatlı silah alabileceklerin kapsamı genişletildi. Silah ruhsatı verilmesini engelleyen hallerle ilgili hususta de kıymetli değişikler yapıldı. Tekrar silah verilmesi “sakıncalı” olanlardan uygun bulunanlara da taşıma yahut bulundurma ruhsatı verilecek. Makul hatalardan (kadına karşı şiddetin önlenmesi bağlamında haklarında önlem kararı verilenler dahil) haklarında kovuşturma yapılanların silahları dava sonuna kadar emanete alınacak. Uzmanlar yönetmeliği Milliyet’e anlattı.

25 milyon silah var

Umut Vakfı İdare Şurası Üyesi Psikiyatr Dr. Ayhan Akcan, yapılan değişiklikte en kıymetli noktalardan birinin, ateşli silahla işlenen cürümlerden mahkûm olanların infazının üzerinden 5 yıl geçtikten sonra ruhsat başvurusu yapabilecek olması olduğunu belirterek, “5 yıl sonra bu şahısların tekrar ruhsat alabilecek olması sakıncalı. Keşke Türkiye’de polis ve jandarma dışında kimsede silahı olmasa. Taşıma ruhsatını arttırdığınızda maalesef silahla ilgili hatalarda artış oluyor” dedi. Yönetmelikte yapılan değişikliğin ferdî silahlanmanın önüne geçecek bir düzenleme olması gerektiğine işaret eden Akcan, şu tenkitlerde bulundu:

“Bireysel silahlanmaya ait önlemler alınması gerekiyor. Yüzde 85’i ruhsatsız 25 milyon silahın bulunduğu Türkiye’de şiddet hadiselerinin son 4 yılda yüzde 69 arttı. Yeni yönetmelik için cinayet, yaralama, gasp üzere olaylarda caydırıcı olan hiçbir unsur yok. Yönetmelik silahla ilgili şiddeti azaltmıyor. Meskene silah alırken eş isteği eşine sorma düzenlemesi yok.”

‘Bu bir facia’

İzmir Foça’da 18 yıl evvel kör kurşunun isabet etmesi sonucu 2.5 yaşındaki torunu Alistair’i kaybeden ve daha sonra Kişisel Silahlanmaya Reaksiyon Platformu’nu kuran avukat Tuncer Eşsizhan yönetmelikteki değişikliğe isyan etti. Yönetmelikteki değişikliği bir facia olarak kabul eden Tuncer Eşsizhan, “Ben kişisel silahlanma yüzünden 2.5 yaşındaki günahsız torunumu kaybettim. Bu değişiklik beşere paha verilmediğini ve yaşama hürmet duyulmadığını ortaya koyuyor. Ferdî silahlanma yüzünden ölen insanların sorumluluğu bu yönetmeliği değiştirenlerdedir. Ferdî silahlanma toplum için Kovid-19 kadar tehlikeli. Hiçbirimiz inançta değiliz bir serseri kurşun her an birimize isabet edebilir” dedi.

‘Teslim etme kısmı olumlu’

Avukat Şükran Eroğlu da 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesine dair kanunda kabahat işleyen kişinin silahı varsa teslim etmesi konusunda yargıçların karar vermesi gerektiğine işaret ederek, şunları dedi: “Ancak yargıçlar bu tarafta kararı çok sıkıntı veriyor, bu kararı almaktan nedense imtina ediyorlar. Yönetmeliğin olumlu tarafı silahların teslimi konusunda yargıçların karar vermeleri sağlaması olabilir. Önlem alınması kapsamında olumlu tesiri olabilir. Türkiye’de silah edinmek çok kolay. İnternette pompalı tüfek bile satılıyor. Devletin silahsızlanmayı sağlaması gerekiyor.”

İzmir’de 2003’te annesi Hasret Grimason ve anneannesi Gülay Eşsizhan’ın oturduğu kafede bebek otomobilinde uyuyan Alistair Grimason, art masalarda oturanlar ortasında çıkan silahlı hengamede isabet eden bir kurşunla hayatını yitirmişti.