İzmir Karşıyaka ilçesinde 27 Mayıs’ta, Mustafa Çoğalan (35) ve Saadet Çoğalan (27) çiftinin çocukları Emirhan Çoğalan’a, meskenlerinin önündeki kaldırımda bisikletiyle oynarken hareket yapan ehliyetsiz şoför İstek Döş’ün (39) kullandığı 35 ALP 548 plakalı araba çarpıp, İbrahim Kol’a (50) ilişkin kaldırımda park halindeki 35 S 02234 plakalı servis otobüsüne sıkıştırdı.

Minik Emirhan, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını yitirdi. 44 gün tutuklu kalan Döş, isimli denetim kaidesiyle özgür bırakıldı. Hazırlanan uzman raporunda Emirhan’ın da kusurlu olduğu belirtildi.

Uzman bunun münasebetini raporunda, Emirhan’ın iyiyi, doğruyu ayırt edecek seviyede ve yayaların uyması, uygulaması gereken trafik kurallarını kavrayacak, bilecek yaşta olmadığına dikkat çekip, taşıt yolu üzerinde gayri nizami hareketlerde bulunarak dikkatsiz ve önlemsiz davranışıyla Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/C hususunu içeren ‘trafiği engelleyecek ve tehlikeye düşürecek davranışta bulunma’ ve  Karayolları Yönetmeliği’nin 138/B unsurunda belirtilen ‘yayalar, taşıt yolunu yaya ve okul geçidiyle kavşak giriş ve çıkışlarından karşıya geçmek zorundadır’ kararını ihlal ettiği görüş ve kanaatine varıldığını açıkladı.

6 YILA KADAR MAHPUSLARI İSTENDİ

Kazadan 4 ay sonra Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianame hazırladı. Çoğalan’a çarpan arabanın şoförü Döş’ün yanı sıra kaldırımda park halindeki servis otobüsünün sahibi İbrahim Dal da iddianamede sanık olarak yer aldı. İddianamede her 2 sanık için de ‘taksirle mevte neden olma’ hatasından 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası istendi. Eksper raporunda Emirhan’ın da kusurlu bulunmasına karşın iddianamede buna değinilmemesi dikkati çekti. İddianamede, uzmanın 26 Haziran 2021 tarihli 4 sayfalık raporu ile evraktaki tüm olay yeri imgesini içeren tutanak ve kanıtlara nazaran, araba şoförü Döş’ün tehlike arz edecek usulde dikkatsiz ve önlemsiz davranarak kanun ve yönetmelikteki sola dönüş kuralına uymadan dönüş hareketi yaparak Karayolları Trafik Kanunu’nun 53/B unsurunu ihlal ettiği belirtildi. İbrahim Kol’un da aracını kaldırım üzerine park ederek yayaların mecburi olarak taşıt yollarını kullanmalarına sebebiyet verip, hareket alanını kısıtlayarak Karayolları Trafik Kanunu’nun 61/N ve 62’nci unsurlarını ihlal ettiği kaydedildi.

‘EMİRHAN İKİ ARAÇ ORTASINDA KALDI’

İddianamede sanıkların sözlerine de yer verildi. Bir şoför kursuna ehliyet almak için devam ettiğini belirten Döş “Olay günü, direksiyon dersi için yeniden kursa gitmiştim. Ders bitiminde kardeşim İbrahim Ekiz Döş, beni almaya geldi. Kurs hocamın da onayı ile konuta gidene kadar daha iyi öğrenmem emeliyle aracı kullanmaya başladım. Kurs ile konutumun ortası yakın bir aralıkta. Ben de kazanın meydana geldiği sokakta oturuyorum. Meskenime yaklaşırken, rampa çıktığım sırada sağ taraftaki konteyner ve park halindeki servis aracı nedeniyle geniş açıyla aracı döndürdüğüm esnada Emirhan Çoğalan’a çarptığımı fark ettim. Aslında aracı park halindeki araca yanlışsız yönlendirdiğim için Emirhan, iki araç ortasında kaldı. Aracı durdurup, Emirhan’ı kucağıma aldım. ‘Ambulans’ diye bağırmaya başladım. Daha sonra park halindeki servis aracı ile Emirhan’ı hastaneye götürdük. Olayda bir kastım yok. Araç birinci vitese takılı, seyir halindeydim. Bu türlü bir olay yaşandığı için üzgünüm” dediği belirtildi.

İbrahim Kısım’ın ise “Olay günü, 18.30’da 35 S 022234 plakalı servisi aracımı apartmanın ön kısmına park ettim. Daha sonra konutumda yemek yerken bağrışları duydum. Kendi aracım ile İstek Döş’ün kullandığı araç ortasında 1 metre kadar uzaklık vardı. Sonra aracı kenarı çekip, Emirhan’ı hastaneye götürdük” dediği iddianamede yer aldı. İzmir İsimli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 1 Eylül 2021 tarihli otopsi raporuna da iddianamede yer verilip, Emirhan’ın vefatının vücut travmasına bağlı göğüs omurunda kırık ile birlikte beyin kanaması, omurilik yaralanması, iç organ ve büyük damar yaralanmaları ile gelişen iç kanama sonucu gerçekleştiği aktarıldı.

‘SORUMLULAR EN AĞIR CEZAYI ALSIN’

Anne Saadet Çoğalan, 4 ayı aşkın müddettir bekledikleri iddianamenin hazırlandığını belirterek oğlunun mevtinde sorumlu olanlara en ağır cezanın verilmesini istedi. Çoğalan Ailesi’nin avukatı Özcan Çiçek de “Ölüm olayı, 27 Mayıs’ta yaşandı.  İddianame de ‘taksirle mevte neden olma’ kabahatinden hazırlandı. Sanıkların 2 yıldan 6 yıla kadar mahpus cezası isteniyor. Lakin ‘olası kast ile vefata sebebiyet verme’ hatasından 20 yıla kadar yargılama istiyoruz” dedi. Çiçek, eksper raporuna nazaran çocukta kusur göründüğünü fakat iddianamede bu mevzuya hiç girilmediğine dikkati çekti.