Bu yaz bir oldukça sıcak geçiyor ve bu nedenle giyim, beslenme, uyku üzere birçok hususa itina gösterilmesi kural. Gebelerin ise bu devirde büyük ezalar yaşamamak ve tehlikeli durumlarla karşılaşmamak için kendilerine daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Gebelikte bebeğin beslenmesi için damarlarda yaşanan değişimler münasebetiyle annenin tansiyonu düşüyor. Metabolizmanın suratı hasebiyle beden ısısı da daha yüksek oluyor. Bu nedenle gebeler sıcağı tolere etmekte de zahmet yaşayabiliyor.

Yaz aylarında terlemeyle birlikte su gereksinimi daha da artacağının altını çizen Op. Dr. Istek Değirmenci Akar, “Tansiyonu en iyi dengeleyen şey saf sudur. Gebeler kâfi sıvı tüketmediği takdirde tansiyonu düşer. Bu durumda bebeğe yeteri kadar kan ve besin gidemez, oksijen taşınamaz, hatta bu tansiyon düşüklüğü uzun sürerse bebeğe ziyan verebilir. Bu nedenle yazın günde en az 12 bardak saf su tüketilmeli. Suyun içine taze nane limon ve portakal dilimleri koyarak içmeyi zevkli hale getirebilirsiniz. İçeceğiniz su ölçüsünü kabaca idrar renginize bakarak da ayarlayabilirsiniz. Şayet idrar rengi yoğunsa daha fazla su içmeliyiz” diyor.

Dışarı çıkarken yanınızda su ve çiğ kuruyemiş bulundurun

Çay ve kahve tüketiminin idrar çıkışını artıracağı ve bedeni susuz bırakacağı için günde bir fincanı geçmemesi gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Dilek Değirmenci Akar, kelamlarını şöyle sürdürüyor: “Asitli-gazlı içeceklerden yaptığı için tüketilmemeli. Günde bir şişe sade soda tüketimi sıvı elektrolit istikrarı açısından yararlı olur. Dışarı çıktığınızda yanınızda kesinlikle su, ani şeker düşmelerine karşı çiğ kuruyemişler ve çekirdekli siyah kuru üzüm olmalı. Ayrıyeten spreyli şişeler içine su yahut soda koyarak yanımıza alırsanız çok bunaldığınızda yüzünüze, ensenize sıkarak rahatlayabilirsiniz.”

Beyaz un, şekerli besinler ve çok tuz tüketimi ödemi artırıyor. Fakat çok tuz tüketimi kadar hiç tuz tüketmemek de sıhhate ziyan veriyor, tansiyonu düşürüyor. Gebelerin günde 1 silme çay kaşığı kadar iyotlu kristal kaya tuzu tüketmesini öneren Op. Dr. Akar, gebelere fazla yağlı ve kalorili besinler yerine bol bol zerzevat ve kendi yumruğu büyüklüğünde 3 yumruk meyve tüketimini tavsiye ediyor.

Uykudan evvel ılık duş iyi gelir

Gebelerde uykunun ehemmiyetine dikkat çeken Op. Dr. Istek Değirmenci Akar, iyi dinlenmenin ve uykunun gerilim seviyesini azaltıp iştah denetimi sağlayacağının, ayrıyeten hormonların uygun halde salgılanmasını neden olacağının altını çiziyor. Op. Dr. Akar, uyku sorunu yaşamak istemeyen gebelere ise şunları öneriyor: “Akşam uyumayı kolaylaştırmak için yapılacak 45 dakikalık bir yürüyüşün akabinde ılık bir duş almak iyi olacaktır. Ayak ve bacaklar çok şiştiğinde yahut ağır bir günün akabinde bir ölçü lavanta yağı eklendiğiniz suya ayaklarınızı sokarak dinlendirebilirsiniz. Bacaklarınızı üst kaldırıp dinlendirerek şişlikleri önlenebilir. Ayrıyeten uyuduğunuz ortam serin ve havalandırılmış olmalı. Astım yahut teneffüs yolu enfeksiyonu üzere sıkıntılarınız yoksa klima kullanabilirsiniz.”

Yüzerken uzunluğu geçmeyen yerleri tercih edin

Antrenman, gebeliğin her devrinde ve her mevsimde büyük ehemmiyet taşıyor. Gebelerin antrenman için sıcaklığın çok yüksek olmadığı akşam yahut sabah saatleri tercih edebileceğini anlatan Op. Dr. Dilek Değirmenci Akar, bel ağrısı yaşamamak için yürüyüş sırasında düz değil alçak topuklu spor ayakkabıların kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Yüzmenin de gebeler için ülkü antrenmanlardan biri olduğunu hatırlatan Op. Dr. Akar, kelamlarını şöyle sürdürüyor: “Yüzerken uzunluğu geçmeyen yerler tercih edilmeli ve yalnız yüzülmemeli. Ayrıyeten dalmadan, evvel hafif tempoyla sonra hızlanarak yüzülmeli. Şayet havuz temizliğinden ve klorlanmasından kuşku duyuluyorsa deniz tercih edilmeli, yüzmeden sonra kesinlikle mayo değiştirilmeli ve ıslak kalmamaya ihtimam gösterilmelidir. Yürüyüş ve yüzme öncesi ve sonrasında bol su tüketilmeli, sıcağın bunaltıcı tesirinden korunmak için günde birkaç kere ılık suyla duş alınmalı. Güneşin en dik geldiği saatler olan 11.00-15.00 ortasında mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalı, çıkıldığı takdirde ise şapka, gözlük kullanılmalı, gölgede durulmalıdır.”

Hamileliğin son üç ayında uzun yolcululuklara çıkılmamalı

Gebelere sıcaktan korunmak için ter emici, rahat, pamuklu ve ısıyı yansıtacak açık renkte kıyafetler giymelerini öneren Op. Dr. Istek Değirmenci Akar, gebeliğin koyu lekelerin oluşumu için bir eğilim yaşandığından bilhassa yüz bölgesinin yüksek faktörlü güneş kremleriyle korunması gerektiğini hatırlatıyor. “Güneş ışığı ile sentezlenen D vitamini hamileler ve bebekte beyin gelişimi için çok önemlidir” diyen Op. Dr. Akar, D vitamini yalnızca güneşin dik geldiği saatlerde sentezlendiği için saat 11.00-15.00 ortası beyaz ciltlilerin 15-20 dakika, koyu ciltlilerin ise 20-30 dakika güneş koruyucusuz olarak ön kol ve bacakların güneşlendirebileceğini söylüyor. Hamileliğin son üç ayında uzun seyahatler tercih edilmemesi, zarurî hallerde ise uçak yolcuğunun tercih edilmesi gerektiğini söz eden Op. Dr. Akar, “Otomobille günde azamî 6-8 saat seyahat yapılabilir. Pıhtılaşmayı önlemek için üç saatte bir mola verip kan sirkülasyonunu artırmalı” diyor.