Türkiye’de örtü altı yaş meyve ve zerzevat üretim alanlarının yüzde 42’sini elinde bulunduran Antalya, bu tarafıyla örtü altı üretimin başşehri olarak da anılıyor. 150 bini aşkın çiftçisiyle yılın her periyodunda meyve ve zerzevat üretimini sürdüren kentte zerzevat üretiminin yüzde 59’unu domates oluşturuyor. Domatesi hem iç piyasaya hem de yurt dışına gönderen Antalyalı üreticiler, iç piyasaya nazaran ihraç eserlerinden daha çok kar sağlıyor.

İhracat ülkeleri ortasında birinci sırada yer alan Rusya, Türkiye ile 2015 yılı kasım ayında uçak düşürülmesi nedeniyle yaşadığı siyasi kriz sonrasında Türk domatesine ambargo kararı alıp, 2 yıl sonra yıllık kota uygulayarak tekrar domates almaya başladı. 1 Kasım 2017 tarihinde 100 bin ton olarak belirlenen kota, Türk ihracatçılarının kısa müddette kotayı doldurması ve Ankara’nın teşebbüsleriyle evvel 150 bin tona, 7 Mart 2020 tarihinde ise 200 bin tona çıkarıldı. İhracatçıların 200 bin kotayı da 2020’nin kasım ayı sonunda doldurmasının akabinde Rusya’ya domates gönderimi bu aya kadar durdurulmuştu.

Kotanın yine artırılması için iki ülke yetkililerinin görüşmelerinin akabinde kotanın 50 bin ton daha artırılması kararlaştırıldı. Antalya milletvekilleri ile yaptığı görüşmelerin akabinde kotanın artırıldığı haberini aldığını belirten Antalya Ziraat Odası Lideri Nazif Alp, “Domates soframızın olmazsa olmazı durumda. Antalya olarak hem Türkiye’yi hem de dünyayı doyuracak güce sahibiz. Heyetler ortası muahedeler ile 10 güne kadar yine domates göndermeye başlayacağız” dedi.

‘İHRACATLA BİRLİKTE ÜRETİCİ DE KAZANACAK’

Şu anda domatesin fiyatının toptancı halinde 2.80 lira olarak satıldığını da belirten Alp, ihracatın önünün açılmasıyla çiftçinin yine toparlanacağını ve para kazanmaya başlayacağını söz etti. İç piyasada tüketilen domatesten gelen gelirin üreticinin maliyetini karşılamadığını tabir eden Alp, kelamlarını şöyle tamamlandı:

“Fidenin tanesi 4.5 lira, 25 kiloluk gübrenin fiyatı 400 lira, 1 kiloluk ilacın fiyatı 1000 lira. Çiftçi bu girdilerle bir şey kazanamıyor. Takviye olunuyor lakin kâfi değil. İhracatla birlikte üretici de kazanmaya başlayacak.”