Ramazan ayında ve her vakit ağız ve diş sıhhati bakımımıza çok dikkat etmeliyiz. Mümkünse bu aydan evvel diş doktoru ziyaretini aksatmadan yaparak ağzımızdaki mevcut sorunları çözmeye çalışmalıyız. Bu türlü bir imkanımız olmadığı durumda dikkat edeceğimiz birtakım püf noktaları var.

Sahurdan ve iftardan sonra yemek yedikten sonra dişlerin kesinlikle 2 dakika diş etinden dişe dairesel hareketlerle fırçalanması gerekmektedir. Rutin ağız bakımımız olan diş ipi, orta yüz fırçası, ağız kokusunu engellemesi ismine da lisan fırçalaması yapıyoruz.

Ramazanda alkollü gargaralardan ağız kuruluğuna sebep olduğu için uzak durmamız gerekiyor. Şayet gargara kullanacak imkanımız yoksa az ölçüde tuz ve suyla gargara yapabiliriz.

Meyve ve sebzeyi bol tüketmeliyiz ki su oranı yüksek besinler alalım. Bol bol su tüketmeliyiz. Rafine karbonhidrat içeren şekerlerden, unlu mamullerden uzak durmalıyız. Bunlar dişe çok uzun müddet yapışıyor, asit üretimini artırıyor. Bu da çürük üretimini artırıyor. Çürüğün bir ilerisi kanal tedavisi ihtiyacı yahut dişin çekimine varan sonuçlar doğurabiliyor.

Asitli içecek, çay ve kahve tüketimini azaltmalıyız. Kafein, uzun devirde ağız kuruluğuna sebep oluyor. Ağız kokusunun en değerli sebeplerinden biri de ağız kuruluğudur.

Ağız kuruluğunu önlemek için tuzlu ve baharatlı besinlerden uzak duruyoruz. Çok fazla atıştırmalık tüketmemeliyiz. Biz genel sıhhatimiz için nasıl beslenmemiz gerekiyorsa, o denli beslenir ve diş bakımını hakikat yaparsak ramazanın ağız ve diş sıhhatimize olumsuz bir tesiri olmaz

Dikkatli beslensek bile sindirsin diye asitli içeceklere saldırıyoruz. Asitli içecekler bu durumda bize çok ziyan veriyorlar. Ağızdaki asit ortamını artırıyorlar. Bir de çay kahve tüketimini mümkün olduğu kadar azaltmamız gerekiyor.

Kafein, ağız kuruluğunun en değerli sebeplerinden bir tanesi. İstemediğimiz tek şey ağız kuruluğu zira çürük oluşumuna ve ağız kokusuna sebep olan en kıymetli sebep ağız kuruluğudur.