Farklı müzik kültürleri ile karşılaşıyor olmak elbette ömürlerimizi renklendiriyor olmakla birlikte bu kültürlerin alt yapısında yer alan dünyalar da bizleri, bilhassa genç nüfusu etkileyebiliyor. Günümüz dünyasında davranışlar, konuşma biçimleri, saç modelleri, kıyafet dizaynları, münasebetler ve irtibat biçimleri, tanınan hale gelen bu kültürlere nazaran şekilleniyor.

Psikoloji de rol model olarak isimlendirdiğimiz durumun dinamikleri taklit edilme yolu ile gerçekleşmektedir. Rol model olarak alınan kişi, onu rol model olarak alan kişi tarafından ömür halinden tutun, yeme nizamına kadar taklit edilmektedir.

Örneğin, bugün yaptığı sıhhatsiz diyeti paylaşan bir fenomen rol model sonraki gün bu diyeti dünya geneline yayabilme gücüne sahip olabiliyor.

Tüm insanlığın tanıdığı, peşinden koşulmasına neden olan, milyonlarca takipçi ve alkış ile beslenen ego ruhu şahıstaki tatmin seviyelerini en üst düzeye çekecektir. Böylelikle bu bireyler sıradan hayatın zevklerinden tatmin olamayarak kendilerine uç düzeylerde tatmin durumları arayacaklardır.

Tüm bu hikayelere şahit olan toplum ise rol model olarak aldıkları bu şahısların hayatlarına özenebilir ve aslında kendilerine ilişkin olmayan, aidiyet hissedemedikleri bir hayatı yaşama isteği içinde yok olabilir.

Kişinin kendi zorlukları ile çaba ederken oburunun zorluklarına özenmeye başlaması taşıyamayacağı ağır yükler almasına sebep olur.

Bu yüklerin üstesinden gelemediğimizde ise ömrün tüm keyfini kaçırabilir, hayatımızı sonlandırmaya kadar varabilen davranışlara hakikat itilebiliriz.

Farklı kültürleri tanıyabilmek, çarçabuk onlara ulaşabilmek şahane bir his lakin ipin ucu kaçtığında kendimizi ilişkin hissedemediğimiz bir dünyada bulabiliriz.