Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerine nazaran, sıhhat eğitimi görmüş bireylerin yalnızca yüzde 4’ünün işsiz olduğunu belirten Erdöl, bu oranın sıhhat eğitimi görenlerin işsiz kalma ihtimalinin çok düşük olduğu manasına geldiğini söyledi. Türkiye’nin sıhhat temalı birinci devlet üniversitesi olan Sıhhat Bilimleri Üniversitesi’nin, lisans, ön lisans, doktora kısım ve programlarını açarken devlet ve özel kesimde sıhhat elemanı gereksinimini gözeterek planlama yaptığını belirten Erdöl, şunları kaydetti:

“Zaman ne kadar ilerlerse ilerlesin, değişen ve gelişen teknoloji her şeyi ne kadar kolaylaştırırsa kolaylaştırsın, hiç değişmeyen sabit bir paha vardır; sıhhat. O yüzdendir ki cetlerimiz ‘Her işin başı sıhhat.’ demişlerdir. İnsanoğlu hayatı boyunca sıhhatini müdafaaya uğraş sarf etmiş, kudreti nispetince de başarılı olmuştur. Meslekler ehemmiyetlerine nazaran derecelendirilir, hatta kimilerine kutsiyet yüklenir. Bunların en başında sıhhat profesyonelleri gelir. Zira sıhhat profesyonelleri en değerli olan değerimize, yani sıhhatimize dokunarak harcarlar mesailerini. Esasen sıhhat meslek mensubu olmak başlı başına bir kahramanlık işidir. Sıhhat meslek mensupları, adanmış, daha açık bir tabirle kendi hayatlarından feragat ederek, insanların sıhhatine ömürlerini adamış bireylerdir.”

Sıhhat meslek mensupları ve mezunlarının mesleklerinin doğal bir yansıması olarak Türkiye’de işsizlik problemini en az yaşayan küme olduğuna işaret eden Erdöl, “Bu sebeple YKS tercihi yapacak öğrencilere sıhhatle ilgili kısımlara öncelik vermelerini tavsiye ediyorum” diye konuştu.