Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi’nde oturan Süleyman Eken’den haber alamayan Diyarbakır’daki annesi Sultan Akhan, geçen yıl 13 Ocak’ta polise kayıp müracaatında bulundu. Sultan Akhan’ın oğluyla en son 8 Ocak’ta görüştüğünü bildirmesi üzerine harekete geçen takımlar, Eken’in yalnız yaşadığı meskende inceleme yaptı. Arama çalışmalarında Süleyman Eken’e ulaşılamadı. Soruşturmayı devralıp özel bir grup kuran Cinayet Ofis Amirliği, Eken’in kaybolduğu tarihten itibaren güvenlik kamerası ve cep telefon kayıtlarını incelemeye aldı. Polis, teknik ve fiziki takiple Süleyman Eken’in, en son bayan kuaförü Oktay Yılmaz ve kardeşi Mehmet Yılmaz ile görüştüğünü belirledi. Eken’in telefon sinyalinin de son olarak Döşemealtı ilçesi Çıplaklı Mahallesi 412 Sokak’taki Oktay ve Mehmet Yılmaz’ın anneleri Gülger Yılmaz’a ilişkin meskenden alındığı tespit edildi.

CESEDİN KESİMLERİ FOSEPTİKTE BULUNDU

Polis, nisan ayında meskenin etrafında iş makineleriyle hafriyat gerçekleştirdi. Kadavra köpeğiyle yapılan aramada Süleyman Eken’e ilişkin cesedin kesimleri, meskenin bahçesindeki foseptikte bulundu. Tüm aramalara karşın cesedin başıyla göğüs kafesine ulaşılamadı. Gözaltına alınan Oktay ve Mehmet Yılmaz kardeşler tutuklandı. Kardeşler için hazırlanan iddianamede, sanıkların farklı ayrı ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpusu istendi. Ayrıyeten sanıkların Eken’e yönelik ‘yağma’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma’ cürümlerinden da başka ayrı 22 yıla kadar mahpusla cezalandırılması istendi.

YARGILAMA BAŞLADI

Sanıkların, Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Oktay ve Mehmet Yılmaz kardeşler, koronavirüs testleri olumlu çıkınca duruşmaya katılamadı. Ölen Süleyman Eken’in annesi Sultan Akhan ile taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Maktulün annesi Sultan Akhan, sanıkların en ağır cezaya çarptırılmasını istedi. Şahitlerden Mehmet Yılmaz’ın eşi olay günü eşini kardeşi Oktay’ın çağırdığını ve bir iki saat sonra geri geldiğini söyledi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluğuna devam kararı verip duruşmayı sanıkların tabirlerinin alınması için erteledi.

‘ADİL BİR SONUÇ ÇIKACAĞINDAN KUŞKU DUYMUYORUZ’

Duruşma sonunda maktul yakınları, gazetecilere açıklamada bulundu. Avukat Hüseyin İlerioğlu, sanıklardan Mehmet Yılmaz’ın eşinin verdiği sözün, savlarını doğruladığını belirterek, “Biz ısrarla maktulün ceset kesimlerinin bulunduğu meskenin anahtarının sanığın eşi ve kayınvalidesinde olduğunu söylemiştik. Sanık Mehmet Yılmaz’ın eşi de bunu teyit etti. Ayrıyeten, şahidin mahkemedeki sözleri polis merkezindekilerle çelişkiliydi. HTS kayıtlarında Yılmaz kardeşlerin ceset modüllerinin atıldığı fosseptiğin bulunduğu konutta oldukları sabit. Hata sabittir. Savcılık ayrıntılı araştırma yapmıştır. Allah kendilerinden razı olsun. Sonucun ne olacağı aşikardır. Adil bir sonuç çıkacağından hiç kuşku duymuyoruz. Mahkeme lideri da gerekli olan hususları irdeledi” dedi.

‘O EKSİK KESİMLERİ İSTİYORUM’

Anne Sultan Akhan da oğlunun cinayet sanıklarından alacaklı olduğunu tabir ederek, “Onu parasını vermek için çağırmışlar. Parasını almak için gitmiş. Vermemişler. Oğlumu konutlarında öldürmüşler. Parçalamışlar. Oğlumun birtakım modülleri yok. Ben o eksik modülleri istiyorum. Siz de ana yüreğini bilirsiniz. Benim ana yüreğim yanıyor. Neden yüreğimi yaktılar? Ben bir anneyim. Tek oğlumu benden aldılar. Bizden ne istediler? Oğluma temsili bir mezar yaptık. Lakin modülleri eksik. Bu bir vahşettir. Adalete güveniyorum” diye konuştu.

Maktulün dayısının oğlu Abdülhamit Akhan ise Süleyman Eken’i öldürenler için adalet istediğini belirterek, şunları söyledi:

“Cenazemizin başı ve göğsü hala bulunamadı. Öylesine temsili bir mezar yaptık. Anne yüreğindeki ateşin dinmesi için devletin kalan ceset modüllerini da bulmasını istiyoruz. Hangi çağdayız? Bu beşerler bir cana nasıl kıyıp, modül parça ediyorlar?”