GÜLDEN ÇOKTAN İstanbul – Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıl dönümü münasebetiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) hareketinden evvel Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evi’nde basın toplantısı düzenledi.

Kıbrıs Türkü’nün adada yarım asırdan fazla bir müddettir eşitlik ve adalet uğraşı verdiğini söz eden Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre’de sunulan teklifin tahlilin önünü açan tarihi bir fırsat olduğunu söyledi.

Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir gelecek istek eden tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri tarafında davette bulunan Erdoğan, “Kıbrıs’ta tahlile lakin adadaki gerçekler temelinde ulaşılabilir. Bundan sonra yeni bir müzakere süreci olacaksa, bu lakin iki eşit ve hâkim devlet ortasında yapılabilir… Başta Azerbaycan olmak üzere dünyanın değişik ülkelerinden burayla bu cins temasların üst seviyede kurulması, geliştirilmesi bizim uğraşlarımız, çalışmamızdır. Bunları devam ettireceğiz. Kosova için de dünyada Kosova’yı tanıyan ülkelerin sayısını artırmak elimizden gelen uğraşı gösteriyoruz” dedi.

Yunanistan’dan adada tahlil önleyici açıklamaların yapıldığı ve Güney Kıbrıs basınında birtakım haberlerin yer aldığı argümanıyla ilgili sorulan soruya Erdoğan, “Bir yanlışın içine girmeleri onları çok çok zora sokar. Bunlara bizim asla tahammülümüz olmaz, gereği neyse anında yaparız” cevabını verdi.

‘Açılma adımı attık ancak sayılar yükseldi’

Erdoğan, salgına ait soruyu şöyle yanıtladı: “Maske, aralık kuralı devam etmeli. Bundan taviz verilmesi hakikat değil. Bakın dükkanlar açılsın, lokantalar açılsın dendi. Biz de bunları kale aldık ve açılması noktasında bu adımı attık. Attık da ne oldu. Çabucak sayılar oranlar yükselmeye başladı. Dün evvelsi gün vefat sayılarında düşüş oldu lakin dün itibariyle vefat sayıları önemli mana da arttı, yanılmıyorsam 77’ye çıktı. Çok daha değerlisi sayı 7 binleri tekrar yakalandı. Bu bizim için bir tehdittir. Bu tehdide fırsat vermemek gerekiyor… Aşının önünü aslında şu anda açmış bulunuyoruz. Aşı olmayanlar aşısını kesinlikle yaptırmalı. Aşı bizim için değerli bir teminat ve garantidir.”

‘Adalet Divanı ismini değiştirmeli’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Adalet Divanı’nın başörtüsü kısıtlaması kararının sorulması üzerine, “Bizim tavrımız zati muhakkak. Adalet Divanı ismini değiştirmesi lazım. Bunun Adalet Divanı’yla uzaktan yakından ilgisi yok. Evvel inanç özgürlüğü nedir bunu anlamaları lazım. Bu lafı gitsinler motamot kipa takanlar içinde de söylesinler” tabirlerini kullandı.

Taliban’a ‘işgali bırakın’ daveti

Erdoğan, Türkiye’nin Kabil’deki havalimanının güvenliğini sağlaması ve Taliban’ın ‘Türkiye’yi istemiyoruz’ biçiminde bir açıklaması olduğuna ait soruyu şöyle yanıtladı: “Taliban’ın yaptığı açıklamalarda ‘Türkiye’yi istemiyoruz’ üzere tabirler yok. Kendilerine nazaran birtakım açıklamaları yapmış, güya bize yönelik kimi yaklaşım çeşitleri var. Türkiye’deki idarenin ne pozisyonda olduğunu Taliban pek iyi biliyor. Birtakım planlarımız var. Şu an prestijiyle gerek Dışişleri nezdinde gerekse şahsım olarak bu adımları atıp inşallah Taliban’la da ne üzere görüşmeler yapacağız ve bu görüşmelerle de nereye ulaşacağız bunun uğraşı içindeyiz. Doğal Taliban’ın şu anda Afganistan’daki bizce yaklaşımı bir Müslümanın bir diğer Müslüman’a yaklaşımı değildir. Taliban’ın adeta bir işgal hareketini devam ettirmesi gerçek bir yaklaşım değildir. Biz de Türkiye’den Taliban’a sesleniyoruz; Bu işgal hareketini, kardeşlerinin topraklarını işgal etmeyi bırakması lazım ve bir an evvel Afganistan’ın genelinde barışın hükümran olduğunu dünyaya göstermek lazım.”