Meltem Günay – Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Bayan Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender) tarafından yürütülen Mor Sertifika Programı, 2007 yılında Birleşmiş Milletler Ortak Programı’nın bir kesimi olarak hayata geçirildi. Program kapsamında öğretmenlere ve öğretmen adaylarına eğitim ortamlarında ve müfredatta toplumsal cinsiyet, kapsayıcılık, çeşitlilik ve kesişimsellik hususlarında 14 yıldır eğitim veriyor. Eğitime toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi kazandırmayı amaçlayan proje kapsamında bugüne kadar 4 bin 800 öğretmen ve öğretmen adayına ulaştıklarını, 440 öğretmenin ise Mor Sertifika almaya hak kazandığını lisana getiren SU Gender Yöneticisi Prof. Dr. Hülya Adak, “Mor Sertifa alan öğretmenlerin çalışma hayatları boyunca ulaşacakları öğrenci sayıları düşünüldüğünde 10 milyona yakın öğrenci toplumsal cinsiyet konusunda farkındalık kazanacak. Bu çok önemli bir sayı ve bu türlü bir tesir yaratabilmiş olmaktan ötürü çok mutluyuz” dedi.

Tüm vilayetlerde eğitimler

Prof. Dr. Adak, “Mor Sertifika Programı, birinci sefer 2007 yılında Birleşmiş Milletler Bayanların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı’nın devamında Sabancı Üniversitesi akademisyenleri tarafından düzenlenmeye başlandı. Şu anda Türkiye’nin çabucak hemen her vilayetinde verdiğimiz bir eğitim programına dönüştük. Öğretmenler çalıştıkları branşlar üzerine toplumsal cinsiyet eğitimi nasıl olur bunları tartışıyorlar. Müfredatta olmayan hukuk, şiddet, taciz, ergen psikolojisi üzere spesifik dersler görüyorlar. Onlara bu türlü durumlarla karşılaştıklarında neler yapabileceklerine dair bir yol haritası veriyoruz” diye anlattı.

Ödül adayı olduk

Projenin bu sene UNESCO Türkiye Ulusal Komitesi tarafından Türkiye’den eğitim alanında UNESCO Paris’te dünya çapında verilen Bayan ve Kız Çocuklarının Eğitimi Ödülü’ne aday gösterildiğini ve bundan ötürü büyük gurur duyduklarını söyleyen Prof. Dr. Adak, “Bu sayede Mor Sertifika Programını daha görünür kılmayı hedefliyoruz. Umuyorum öteki çalışmalara ve ödüllere Mor Sertifika yol gösterir” dedi. Eğitimleri pandemi nedeniyle çevrimiçi taşıdıklarını ve bu noktada daha çok öğretmene ulaştıklarını lisana getiren Prof. Dr. Adak, bu sene bir prensip daha imza atarak öğretmenlerin yaratıcı projelerini Türkiye’ye sunma fikrini hayata birinci kere geçirdiklerini ve yerelde fevkalade fikirlerle fevkalade dönüşüm kıssalarıyla toplumsal cinsiyet üzerine çalışan öğretmenlere ödül verdiklerini de lisana getirdi.

İşte o mükafatlar

SELİN ŞENGİR: Gençliğime Mektup isimli çalışmasında erken yaşta evlendirildiği için eğitim hayatından ayrılmak zorunda bırakılan bayanlar ile genç öğrencileri bir ortaya getirirken, erken yaşta evliliğin önlenmesi, ailelerin ve öğrencilerin bilinçlendirilmesini amaçlıyor.

BÜŞRA BAYRAM: “Filmlerde Ve Müziklerde Eşitsizlik” isimli çalışmasıyla ödül kazandı. Çalışmada öğrencilerin izledikleri sinemalarda ve müziklerde duydukları cinsiyetçi tabirleri fark etmelerini ve problemleri lisana getirme hüneri kazanmalarını hedefleyen Bayram, medyaya ve tanınan kültüre genç yaşlarda eleştirel bir bakış açısı getirmeye katkıda bulunuyor.

ZEYNEP ALAY: İki Müzisyen Kız isimli projesi ile Eşitlikçi Uygulamalar Ödülü’nü kazanan Zeynep Alay, çalışmasında görsel irtibat ve biçimlendirme, kültürel miras, sanat eleştirisi ve estetiği toplumsal cinsiyet ile bir ortaya getirirken, farklı branşlara da uygulanabilir oluşuyla yeni çalışmalara alan açmayı hedefliyor.

DİLAN ÖZDEMİR: Hypatia isimli çalışması ile mükafatın sahibi oldu. Bu çalışma ile öğrencilerin mesleklerin cinsiyetlendirilmiş olduğu farkındalığının kazanılmasını hedefleyen Özdemir, çocukların geleceklerinde cinsiyetlerinden bağımsız olarak istedikleri mesleği yapabileceği şuurunun yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor.

FADİMANA KÜÇÜK: Okul Öncesi Eğitimde Çocuk ve Aile İçin Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Desteklenmesi isimli çalışması ile mükafata hak kazandı. Bu çalışma ile okul öncesi periyot çocuklarının oyun/oyuncak/hobi/meslek seçimlerinde cinsiyetçi kalıp yargılardan uzaklaşması hedeflenirken, ebeveynlerin/bakım veren şahısların de bu bahislerde cinsiyetçi kalıp yargılardan uzaklaşıp çocuklara rol model olması amaçlanmaktadır.

UNSUR ÖZİPEK: Bu Balonun İçi Boş isimli çalışmasıyla ödül alan isim oldu. Bu çalışma ile öğrencilerin duyuşsal davranışlarında değişiklikler yapması hedeflenip meslek seçimlerindeki önyargıların kaldırılması planlanmıştır.