1-Metabolizma süratimiz artar

Kışın metabolizmamız gözle görülür formda hızlanır. Neden mi? Zira bedenimiz sıcaklığını dengelemek için daha fazla güç yakmaya çalışır. Bu da ekstra güç sağlamak ismine daha fazla yiyeceğe gereksinimimiz olduğu manasına geliyor.

Bu da ekstra güç sağlamak ismine daha fazla yiyeceğe muhtaçlığımız olduğu manasına geliyor. Yani doğal olarak yeni metabolizma suratımıza yetişmek için daha fazla yemek yeme gereksinimi hissediyoruz.

Ne yapabiliriz?

Bedeninizin kendini ısıtmak için harcadığı enerjiyi en aza indirmek için kendinizi ve etrafınızı sıcak ve rahat tutun, böylelikle fazladan yiyeceğe gereksiniminiz kalmaz. Neyse ki günümüzde sıcaklık denetimini rahatlıkla sağlayabildiğimizden bunu yapma o kadar da sıkıntı değil.

2-Hücrelerimiz daha fazla yağ depolar

Yapılan çalışmalar, yağ hücrelerimizin güneş ışığına olumlu reaksiyon verdiğini ortaya koydu. Güneşe maruz kalındığında cilde en yakın olan hücreler küçülür ve böylelikle daha az yağ depolar.

Yani bu, güneş ışığından yoksun kaldığımızda hücrelerin yağ depolama kabiliyetinin arttığı ve münasebetiyle bizi kilo almaya daha açık hale getirdiği manasına geliyor.

Ne yapabiliriz?

Mümkün olduğu kadar çok güneşe çıkın. Daha erken kalkın, böylelikle güneşin doğuşunu yakalama ve dışarıda daha fazla vakit geçirme bahtınız artar.

3-Vücudumuzun ‘stoklama’ sistemi devreye girer

Beşerler ile ayılar aslında birbirine çok benziyor: İkisi de soğuğun tesirli olduğu kış aylarında uykuya daha fazla gereksinim duyuyor.

Bilim adamları soğukla birlikte ilkel içdürtülerimizin devreye girdiğini ve tıpkı kış uykusuna hazırlanan ayılar üzere bilinçsizce kalori stoklamaya çalıştığımızı söylüyor.

Aslında içimizde bir yerde kışın yiyecek bir şey bulamama korkusunu hâlâ taşıyoruz.

Ne yapabiliriz?

Rahatlayın. Bununla ilgili nitekim yapabileceğiniz hiçbir şey yok. En sevdiğiniz dizi ve sıcak çikolata ile battaniyenin altında rahatlarken bir ayı olduğunuzu hayal edin! Tek fark, yılın yarısı boyunca uyanık kalmanız.

4-Isınma gereksinimimiz artar

Üşüme , yağ depolamaya sebep olan birtakım davranış değişikliklerini tetikleyebilir. Bilhassa yemek yemek, beden ısımızı yükseltmenin bir yoludur.

Bedenimiz bir şeyleri sindirdiğinde doğal olarak ısı üretir ve bu yüzden ısınmamıza yardımcı olması için daha fazla yiyecek isteriz. Ayrıyeten hamur işi ve tatlı üzere yiyecekleri yeme eğilimimiz de artar.

Ne yapabiliriz?

Sizi daha sıcak tutacak sindirimi daha uzun süren yiyecekleri (sağlıklı yağlar, proteinler ve karbonhidratlar açısından varlıklı besinler) tüketmeyi tercih edin.

Beden ısınızı düzenlemeye yardımcı olan tiroit ile adrenal bezinizin sağlıklı çalışması için B vitamini ve magnezyum dolu muza ise beslenmenizde başka bir yer açın.

5-Uykuya daha düşkün oluruz

Kışın günler kısaldığı için güneşi daha az görmemiz hormonlarımızı da olumsuz tesirler.

Pineal bezlerimiz ise uyku-uyanma döngümüzden sorumlu olan melatonini daha fazla üreterek bu eksikliği kapatmaya çalışır. Bu yüzden kendimizi daha uykulu ve aç hissederiz.

Ne yapabiliriz?

Melatonin içeren besinler tüketerek ve daha fazla güneşe melatonin üretiminizi denetim etmeye çalışın.

Domates, zeytin, tahıl ve taze süt yüksek seviyede melatonin içerir. Kahve de iyi bir melatonin kaynağıdır.

Tüm bunlar yalnızca melatonin düzeylerini dengelemekle kalmaz, tıpkı vakitte genel sıhhatinizi da olumlu tarafta tesirler.

6-Daha az spor yaparız

Kışın spor yapmak için tam manasıyla motive olamadığımız değerli bir gerçek. Soğuk hava ve günlerin daha kısa olması, her zamanki faaliyetlerimizi gerçekleştirmek için dışarı çıkmamıza mani olur.

Konutlarda daha fazla vakit geçirdiğimiz kış ayları işte bu nedenle kilo almamızın en büyük sorumlularındandır.

Ne yapabiliriz?

Meskende yapabileceğiniz antrenmanlara başvurun. Hareketsiz bir ömür usulünden kaçınmaya çalışın.

Günlük programınıza 20-30 dakikalık bir yürüyüş ekleyin ve kendinizi sorumlu hissettirecek bir yürüme arkadaşı bulun.