CHP Önderi Kılıçdaroğlu, Bilkent Otel’de düzenlenen ‘Şehit Aileleri ve Gaziler Buluşması’na katıldı. Şehitler için okunan dua ile başlayan programda konuşan Kılıçdaroğlu, şehitler ortasında ayrımcılık yapılmaması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Şehit şehittir, ortalarında ayrımcılık olmaz. Gazi gazidir, ortalarında ayrımcılık olmaz. Bütün bunların tamamının aşikâr bir çerçeve içinde ele alınıp sorunun çözülmesi lazım. Biz bunu yapabilirsek misyonumuzu yerine getirmiş oluruz. Ankara’da oturup kanun teklifi vermekle bu sorun çözülmez. Evvel sorunu yaşayanı dinlemeniz lazım. Bugüne kadar pek çok kanun çıktı fakat söylediğim sistem izlenmediği için her seferinde çıkan kanunda bir eksiklik, yanlışlık oldu. Her çıkan kanun bir kümenin problemini çözerken başka kümeleri mağdur etti. Bu mevzuda biz efor harcadık. Hazırladığımız kanun teklifini bütün derneklere gönderdik. Kanun teklifimiz kabul edilmedi fakat gerisini bırakmış değiliz” dedi.

‘KAVGA ETMENİN HİÇBİR YARARI YOK’

Kılıçdaroğlu, sıkıntıları birlikte çözeceklerini söyleyerek, “Ben helalleşmeden kelam ettim. Artık kutuplaşmanın, arbede etmenin hiçbir yararı yok. Bu hoş ülkede hepimiz barış ve huzur içinde yaşayabiliriz. Hengame etmeden, ayrıştırmadan yapabiliriz. Herkesin huzur içinde yaşayabileceği bir Türkiye’yi inşa edebiliriz.” diye konuştu. Programın akabinde Kılıçdaroğlu, şehit ailesi ve gaziler ile bir süre sohbet edip hatıra fotoğraflı çektirdi. 

‘YÖNETME GÜÇLERİ, KAPASİTELERİ, BİLGİLERİ YOK’

Çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’un et fiyatlarına yönelik zamlara ilişkin “Bizim fiyatlar çok düşüktü. Bu nedenle çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu nedenle biz fiyatı artırdık” halindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, açıklamanın vahim bir açıklamada olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Sayın genel müdür bunu nasıl söyledi; doğrusunu isterseniz ben de bunu anlamış değilim lakin mutfaklarda yangın olduğu belirli. Et fiyatlarına artırım geleceği aşikâr. Tekraren söylendi, yazıldı. Tarım uzmanları bunu tekraren söylediler. Her alanda pahalılık var. Her alanda artırım var. Besin fiyatlarından tutun yem fiyatlarına kadar her şeyde artırım var. Münasebetiyle iktidarın yapabileceği fazla bir şey yok. Bu artırımı bir manada yapıyorlar. Aksi halde Et ve Süt Kurumu batacak. Batıran kim, iktidarın kendisi. Artırımı yapan kim, iktidarın kendisi. Fatura kime çıkıyor; vatandaşa çıkıyor. Vatandaşa taban fiyatı kısmen arttırdılar. 3 ay sürdü. 3 ay sonra o minimum fiyat pul oldu. Hasebiyle bu çerçevede bakıldığı vakit politik olarak değil samimi fikrimi söyleyeyim, artık bunlar ülkeyi yönetemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetemiyorlar. Yönetme güçleri, kapasiteleri, bilgileri yok. Hasebiyle savrulup giden bir Türkiye var. Şayet bu ülkeye bir yarar getirmek istiyorlarsa bir an evvel seçim sandığını getirsinler. Türkiye bunları aşmak zorundadır. Aksi halde gidiş bugünleri aratacak bir gidiş olacak. Yani önümüzdeki süreçte çok daha büyük artırımlar gelecek”

‘ASGARİ FİYAT TABAN FİYAT OLMAKTAN ÇIKTI’

Kılıçdaroğlu, ‘Asgari fiyatın 6’ncı aydan itibaren tekrar güncellenmesi konuşuluyor; neler söylemek istersiniz?’ sorusuna ise, “Orada da çok karışık şeyler söyleniyor. Minimum fiyat taban fiyat olmaktan çıktı zati. Hangi minimum fiyat. Açlık hududunun altında minimum fiyat mi olur? Bari ‘Açlık sonu ücreti’ desinler. Onun bile altına düştü. Hasebiyle bu minimum fiyatın çabucak güncellenmesi lazım. Normali de budur zaten” diye karşılık verdi.

Kılıçdaroğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin Türk lirası ile ilgili kelamlarına ait ise, “Galiba matematiği iyi değil. ‘TL en düşük seviyede’ diyor. TL o düzeyin de altına inecek; Allah aşkına bu kişi görmüyor mu? İktisattan, hayattan, gerçeklerden bu kadar kopuk bir kişiyi hiç düşünemiyorum lakin maalesef bunlar söylendiği vakit gülüp geçiyorum. Lakin az evvel de söylediğim üzere bunlar gerçekten devleti yönetemiyorlar. Nitekim de savrulmuş vaziyetteler. Hakikaten de sıkıntılar yumağı içerisinde ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sorulunca da nasıl yanıt vereceklerini bilmiyorlar. Bu türlü bir gariplik yaşıyoruz” sözünü kullandı.