Yeni tip koronavirüs salgınında birinci vefatın üzerinden 11 ay geçti. Çin’in Vuhan kentinde görülen virüs global bir salgına dönüştü. Dünya genelinde hadise sayısı 51 milyon 800 binin üzerine çıktı. Toplam can kaybı ise 1 milyon 280 bini aştı. Kovid-19 Güney Pasifik Okyanusu’nda yer alan adalar topluluğu Vanuatu’ya ulaştı, burada da bir olay tespit edildi. Salgının ikinci dalgasını yaşayan Avrupa’da hayatını kaybedenlerin sayısını 300 bini geride bıraktı. İtalya, İngiltere ve İspanya’da günlük vefatlar rekor kırdı. Avrupa ülkelerinde sıhhat sistemleri çökme noktasına geldi. İnsanlığı aylardır tehdit eden salgını durdurmak için ön cephene uğraş verenler ortasında bulunan sıhhat çalışanları, dünyada olduğu üzere Türkiye’de de yorgun düştü.

‘Yükü azaltılmalı’ 

Birinci olayın görüldüğü 11 Mart’tan bu yana 62’si doktor olmak üzere toplamda 143 sıhhat çalışanı Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetti. Birinci dalganın ikinci doruğunun yaşandığı Türkiye’de yitip giden sıhhat çalışanlarının sayısı da artmaya devam etti. Son 9 günde 14 sıhhat çalışanı hayatını kaybetti. Türk Tabipleri Birliği Lideri Şebnem Korur Fincancı, sıhhat çalışanı ölümlerinin akıl almaz boyuta ulaştığını söyledi. “Salgında inanılmaz bir artış kelam konusu. Bu türlü olunca da, sıhhat çalışanlarının iş yükü önemli arttı ve buna bağlı olarak viral yükleri de artıyor” diyen Fincancı, “Çalışma müddetleri de çok uzun. Viral yükün azalması için çalışma yükü azaltılmalı. Bakanlığın buna uygun bir çalışma düzenlemesi yapması gerekiyor. Yapılan değerlendirmelerde sıhhat çalışanların 4 ile 14 kat ortası daha fazla öldüğünü ve sıhhat sıkıntıları yaşadığını söyleyebiliriz” dedi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu ve tabib odaları da gazetelere verdikleri ilanla Kovid-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istedi.

‘Beraber ölüyoruz’

Medipol Üniversitesi öğretim üyesi, göğüs hastalıkları uzmanı Muhammed Emin Akkoyunlu da şunlara dikkat çekti:

“Sağlık çalışanları da buna bağlı olarak çok uzun çalışmak zorunda. Bu türlü olunca yüksek ölçüde virüse maruz kalıyor ve maalesef vefatlar yaşanıyor. Vatandaşlar da ölüyor. Maske takılmıyor, virüs ciddiye alınmıyor. Daima bir arada hasta oluyor ve ölüyoruz. Kovid olup ilacı alıp kullanmayanlar var, maske takmayıp toplumsal arayı umursamayanlar var. Bu noktada tükenmişlik yaşıyoruz” dedi.  

‘36 saat nöbet’

Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Kent Hastanesi pandemi servisinde çalışan anestezi ve reanimasyon uzmanı Dr. Aylin Yalçınkaya da, “Her yer açık, beşerler hiç virüs yokmuş üzere AVM’lerde kafelerde. Buna bağlı olarak hadise sayısı her geçen gün artıyor. Yıllık izinlerimiz iptal edildi, yorgun ve dinlemeden çalışıyoruz. 10 gün evvel Kovid oldum dün işe başladım. Arkadaşlarımız ölüyor” diyerek kurallara uymayanları eleştirdi. İstanbul’da bir pandemi hastanesinde çalışan asistan hekim E.Y. de şunları söyledi:

“Biz asistanlar olarak hâlâ 36 saat nöbet tutuyoruz. İş yükümüz çok fazla ve sıhhat işçisi yetersiz. Biz birilerin yaşaması için çaba ederken, yetkililerin bu hususta gerekli tedbirleri almadığını görüyoruz ve biz ölüyoruz.”