Damla Güler / Milliyet.com.tr
Karagümrük Spor Kulübü Asbaşkanı Yaşar Ecim 13 Eylül 2020 tarihinde Beylikdüzü’nde eşiyle gittiği bir yerde silahlı taarruza uğradı. Yapılan hücumda Ecim, sağ bacağından 8 kurşun, sol bacağından ise 2 kurşunla vuruldu. Olayın akabinde başlatılan soruşturma kapsamında sözü alınan Yaşar Ecim, 2013 yılından itibaren Karagümrük Spor Kulübü’nün asbaşkanı olduğunu söyledi. 2019 yılında oynanan Erzurumspor-Karagümrük maçında, Erzurumspor taraftarlarının, “Nuri Ergin” diye tezahürat ettiğini söyleyen Ecim, “Maçtan sonra kulübün lokalinde oturduğumuz sırada ticari taksi sürücüsü Necmettin isimli kişi elinde telefonla gelerek, ‘Nuri Ergin hatta’ diyerek telefonu garsona uzattı. Nuri Ergin’in garsona, ‘Ben ömrümü Karagümrük’e verdim. Bu kadar ceza yattım. Erzurumlular, Nuriş diye bağırırken Karagümrüklüler nasıl bağırmaz. Onlara söyle hepsini öldüreceğim’ dedi. Bu telefon görüşmesinde Nuri Ergin beni ve idaredeki arkadaşları da tehdit etti” dedi. 

CEZAEVİNDEN TALİMATLARA DEVAM EDİYOR 

Yaşar Ecim’in bu tabirinin akabinde soruşturmayı derinleştiren Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı kamuoyunda “Nuriş Kardeşler” ya da “Karagümrük Çetesi” olarak bilinen cürüm örgütünü takibe aldı. Yapılan incelemelerde hala cezaevinde olan Nuri Ergin’in dışarıda olan kardeşleri Zeynel Ergin ve Soner Ergin üzerinden tehdit ve talimat hareketlerine devam ettiği belirlendi. Yapılan tespitlere nazaran Nuri Ergin hala örgütün başında ve cezaevinden kardeşlerini organize ederek istediği aksiyonları yaptırıyordu.

DAİMA FİRAR EDİYOR

Soruşturmayı titizlikle yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, kabahat örgütü başkanı Nuri Ergin’in hayatında çok sefer cezaevinden firar ettiğini göz önüne alarak bu soruşturma kapsamında sözünün alınması için bile cezaevinden çıkarılmaması talimatını verdi. Ergin’in firarları ise şöyle; duruşma için götürüldüğü Fatih Adliyesi’nin 4. Katında bulunan tuvalet penceresinden firar etti. Kadıköy’de yakalandığı meskenin penceresinden tekrar kaçmaya çalışırken yaralanan Ergin, bu kere de tedavi gördüğü hastanede adamlarının pencereye dayadıkları merdiven sayesinde firar etti. Tutuklanan Nuri Ergin yeniden duruşma için götürüldüğü adliyenin tuvalet camından firar etti.

“SENİ MERMİ MANYAĞI YAPARIM” 

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak dava açılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen fezlekede “Nuriş Kardeşler” çetesinin daima, “Seni mermi manyağı yaparım” biçiminde telaffuzda bulundukları belirtilerek, “Kendilerine has tehdit sloganı oluşturmuşlardır. Yeniden şahısların silahla yaralama aksiyonları incelendiğinde gaye aldıkları şahıs ya da iş yerlerine çok sayıda ateş ettikleri, hareketlerde bir nevi kendi izlenimlerini kendi izlenimlerini bırakmaya çalıştıkları bu sayede örgütün korkutucu gücünü beşerler üzerinde aktif kılmaya efor göstermişlerdir” tabirleri kullanıldı.

“BİLGİ VERMEKTEN KORKUYORLAR” 

Örgüt önderi Nuri Ergin’in cezaevine girmiş olmasına karşın örgütün korkutucu gücünün beşerler üzerinde tesirinin devam ettiği anlatılan fezlekede, “Örgüt mensupları, bilgi vermeleri halinde başlarına her türlü meşakkatin gelebileceğini belirterek susmayı tercih ettikleri, örgütün hala dışarıda olan üyelerinden çekindikleri anlaşılmıştır” denildi. 

“CEZAEVİNDEN YAPTIĞI TELEFON KONUŞMALARI KAYDEDİLDİ”

 Hazırlanan fezlekede Nuri Ergin’in cezaevinden yaptığı kimi telefon konuşmalarının dökümlerine de yer verildi. Fezlekede yer alan bir görüşme kaydında Nuri Ergin, konuştuğu bir örgüt üyesine, “Bak bu adam buradan gidince, ‘Ağabeyle konuşurken korkuyorum çok veryansın ediyor’ demiş. Kardeşim ben cami imamı değilim, sen de hoca değilsin. Ben seni hapishaneden aldırdım, yemek verdim, cebine para koydum. Sen de biraz hareket etmek zorundasın i.. eline silah verdim kullanamadın. Korktun. Silah taşıyamazsan sen bilirsin kardeşim, silah taşımayan adamı sokakta öldürürler” dediği belirtildi. 

“SENİN BİR DAMLA KANINA KOVA KOVA KAN DÖKERİM” 

Nuri Ergin’in tekrar bir örgüt üyesiyle yaptığı telefon konuşmasında, “Kur’an evliya çarpsın hepinizi aykırı takla attırırım. Kâfi ya kâfi benim de bir canım var, bırakın beni. Bak Şükrü sen benim cezamı yattın. Senin bir damla kanına ben kova kova kan dökerim” dediği kayıtlara geçti.  Nuri Ergin’in telefonda konuştuğu örgüt üyesinden birisiyle konuşmak istediğini ve telefonla kendisini konuşturmasını istediği konuşmada ise, “Bak burası akşam 5’ten sonra müsait oluyor. Ben rahat rahat konuşurum” dediği, telefonun öbür tarafındaki örgüt üyesinin ise, “Tamam ben 5’ten sonra sana ileti atarım sen de müsait olduğunda ararsın” dediği kayıtlara geçti.

SİLAH; NEJLA, BEKÇİ; CİBEK

Hazırlanan fezlekede örgütün kimi kamu vazifelileri ile de temaslı olduğu, kamunun her alanında ve her düzeyinde rahatlıkla tanıdık bulabildikleri anlatıldı. Şüphelilerin telefon dinlemesine yakalamamak için birtakım şifreli sözler kullandığı anlatılan fezlekede tespit edilen şifreler ise şöyle sıralandı; Silah: Nejla, Küte ve DemirAraba: Trava ve Drava Araba plakası: TenekePolis: ZarboBekçi: CibekKarakol: Zarboluk Para: Pençe ve NeyminGizli: Kamança