AYKUT YILMAZ Ankara – Prof. Dr. Demirkıran, 13 Eylül Dünya Sepsis Günü münasebetiyle bir otelde düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, sepsisin bedenin rastgele bir bölgesinde gelişen ağır enfeksiyon sonucunda bağışıklık sisteminin verdiği ağır reaksiyon nedeniyle organ yetmezliğinden mevte kadar uzanan önemli ve acil müdahale edilmesi gereken durum olduğuna dikkati çekti. Türkiye’de yapılan çalışmalara nazaran, sepsis hastalarında mevt ihtimalinin yüzde 50’nin üzerinde olduğunu söyleyen Demirkıran, “Dünyada her yıl 50 milyona yakın sepsis hadisesi görülmekte ve bu hadiselerin yaklaşık 11 milyonu hayatını kaybetmektedir. Dünyadaki her beş mevtten biri sepsisle bağlantılı ve hadiselerin yüzde 80’i hastane dışında. Zira hastaneye geç geliyorlar. Ayrıyeten olayların yaklaşık yüzde 40’ı da 5 yaşın altındaki çocuklar” diye konuştu. Demirkıran, sepsisin esas belirtileri ortasında “Konuşma bozukluğu, zihin bulanıklığı, çok titreme, kas ağrısı ve ateş, idrar yapmama, şiddetli nefes darlığı, benekli yahut renksiz cilt olduğunu” aktararak, bu belirtileri olan bireylerin vakit kaybetmeden hastaneye gitmelerini vurguladı. Demirkıran, Kovid-19’un sepsise neden olma oranıyla ilgili soru üzerine, “Kovid-19, ağır bakımlarda hastaları sepsisten öldürüyor. Akciğer, böbrek, karaciğer, sirkülasyon sistemi, kan sistemi bozuluyor ve hasta sonunda maalesef hayatını kaybediyor. Kovid-19 ağır bakımlardaki hastalarda yüzde 70-80 civarında sepsise yol açıyor” bilgisini verdi. Demirkıran, Kovid-19’dan kaynaklı ağır bakımlardaki doluluk oranlarına ait ise şunları söyledi:

“Kapattığımız Kovid-19 ağır bakımlarını art geriye tekrar açtık. Türk ağır bakım üyelerinden, 60 ağır bakım ünitesinden gelen bilgilere nazaran bir günde 950 kovid hastası geliyor. Latife üzere. Birçok hastane şu anda ek ağır bakımlarını açmaya başladı. Kovid-19 değişik varyantlarla bizi vurmaya devam ediyor. Yaş kümesi 30’a kadar indi. Zira bu kümeler aşısız. 41 yaşında ölen var.”