Anemi, toplam kırmızı kan hücresi (alyuvar) sayısı ya da alyuvarların içindeki hemoglobin ölçüsünün azalması yahut her ikisinin birlikte olması sonucu ortaya çıkan klinik bir durum.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Dr. Züleyha Özer, aneminin esasen bir hastalık değil, bir belirti olması nedeniyle epey dikkatli biçimde incelenmesi ve sebebinin ortaya konması gerektiğini belirtti.

Özer, pek çok hastanın anemik olduğunu fark edemediğini de tabir ederek hastalığın en temel nedenlerinden birinin sağlıklı ve istikrarlı beslenmeme sonucu bedenin ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri kâfi oranda alamaması ve kâfi ölçüde kan yapılamaması olduğunu kelamlarına ekledi.

Anemi yani kansızlık belirtileri nelerdir?

Hastalığın belirtileri ile ilgili bilgiler de veren Özer “Hastalık çarpıntı, baş dönmesi, baş ağrısı, bayılma, hareketlerde kısıtlanma, sersemlik hissi, tırnaklarda kırılma, beyaz çizgilenme ve kaşık tırnak oluşumu, güçsüzlük, yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma, iştahsızlık, nefes darlığı, ahenge isteği, beden ısısında düşme ve ciltte solukluk üzere bulgular verebilir” tabirlerini kullandı.

Kansızlığın nedeni ve çeşidi kesinlikle belirlenmeli

Aneminin sıklıkla, saptanır saptanmaz demir ve vitamin desteği ile tedavi edilmeye çalışıldığını tabir eden Özer, aneminin tiplerinin ve nedenlerinin hayli fazla olduğunu, bu sebeple öncelikli olarak anemiye neden olan durumun ortaya konması gerektiğini kaydetti.

Özer, kelamlarına şöyle devam etti: “Yaygın olarak bilinen anemi nedeni olan demir eksikliği dışında B12 ve folik asit eksikliği, kan hücrelerinin süratle yok olması ve kemik iliğinin rastgele bir nedenle iyi çalışmaması da anemiye yol açabiliyor.

Bilhassa yetişkin hastalarda ortaya çıkan demir eksikliğine bağlı anemilerde kesinlikle mide bağırsak sisteminin endoskopik olarak incelenmesi ve tespit edilen patolojiye nazaran tedavinin uygulanması gerekiyor.

Demir ve vitamin eksikliklerinden kaynaklanan anemi için ise vitamin desteği ile tedavi mümkün.”