Şizofreni tedavisi gördüğü belirtilen Deniz Çopur, 25 Şubat 2018 tarihinde babası emekli öğretmen Tahsin ve annesi emekli bankacı Tuna Çopur Huzur Mahallesi Mandalinlik Sokak’taki bir sitedeki meskenlerinde tartıştı. Tartışma sırasında Deniz Çopur, eline geçirdiği bıçakla anne ve babasına saldırdı. Çok sayıda bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Tahsin ve Tuna Çopur çifti kanlar içinde kalırken, sesleri duyan apartman sakinleri, durumu polise bildirdi. Polis grupları, Çopur çiftini kanlar içerisinde bulup, sıhhat takımı çağırdı. Sıhhat grubunun yaptığı denetimde, Tahsin ve Tuna çiftinin hayatını yitirdiği belirlendi. Polis, Deniz Çopur’u gözaltına aldı. Polisteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen Çopur, tutuklandı. Çopur hakkında ‘üst soydan akrabayı taammüden öldürme’ hatasından dava açıldı.

CEZAİ EHLİYETİ VAR RAPORU

İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın bugün görülen duruşmasına tutuklu sanık Deniz Çopur SEGBİS ile katılırken, Tuna Çopur’un ablası ve sanık avukatı da hazır bulundu. Mahkeme lideri sanık hakkında İsimli Tıp Kurumu 1’inci Üst Şurası tarafından hazırlanan raporun mahkemeye ulaştığını bildirdi. Raporda, sanığın bipolar olarak bilinen rahatsızlığı olduğunun tespit edildiği, hastalığı nedeniyle vakit zaman kişilik bozuklukları gösterdiği fakat olayın yaşandığı tarihte isimli istikrarının yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin bulunduğu tarafında karara varıldığı belirtildi.

ANNESİNİ 40, BABASINI İSE 30 YERİNDEN BIÇAKLADI

Mütalaadan sonra kelam alan sanık Deniz Çopur, “Hastalığım nedeniyle daha evvel 17 gün tedavi gördüm. Lakin bu olaydan sonra 15 dakika müşahede altında kaldım ve akli dengemin yerinde olduğuna karar verdiler. Bu raporu adil bulmuyorum. Yine muayene olmak istiyorum. Annemi ve babamı çok seviyordum. Aklım yerinde olsa bu türlü bir şey yapmazdım. Hastalığım nedeniyle atak geçirdiğim bir anda oldu. Yani şuurum yerinde değildi” dedi.

Olayda ömrünü yitiren Tuna Çopur’un ablası sanıktan şikayetçi olmadığını ve sanığın hasta olduğu için cinayeti işlediğini düşündüklerini belirtti. Sanık avukatı da müvekkilinin tekrar muayene edilmesini ve mütalaaya karşı savunma için ek mühlet talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanığın akli istikrarının yerinde olduğuna dair karar veren heyetinin üzerinde bir üst konsey bulunmamasından ötürü sanık avukatının talebini reddetti. Heyet ,sanık avukatına mütalaaya karşı savunma yapması için ek müddet verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi