Ankara Keçiören’de geçen haziranda meskeninde meyyit bulunan Aleyna Çakır (Sema Esen) ile 30 Temmuz’da babaevinde eşi tarafından pompalı tüfekle öldürülen Emine Yanıkoğlu’nun (20) arkadaş oldukları öğrenildi.

Aleyna Çakır ismini kullanan Sema Esen (21) 3 Haziran’da meskeninde meyyit bulunmuştu. Hadisenin birinci etapta intihar olduğu düşünülürken, Çakır’ın ölmeden iki ay evvel erkek arkadaşı Ü.U. tarafından dövülüp internette canlı yayın yapıldığının polis tarafından tespit edilmesiyle soruşturma farklı bir boyut kazanmıştı. Milliyet’in ulaştığı, genç kızın, meskenine gelen temizlikçi F.U.’nun tabiri de, Ü.U.’ya yönelik kuşkuları ağırlaştırmıştı. Bilgi sahibi olarak alınan sözünde F.U., genç kızın kendisine, “Ağabeyim para gönderiyor, o parayı da elimden Ümit alıyor. Abla bir gün ölürsem vefatım bu şahıstan olur. Bu beni öldürür bak bir gün duyarsın. Sebebim Ümit” dediğini belirtmişti.

Üvey annesine anlattı

Aleyna Çakır vakasından yaklaşık 2 ay sonra, 30 Temmuz’da tekrar Keçiören’de bir bayan daha şiddet kurbanı oldu. 20 yaşındaki Emine Yanıkoğlu, eşi tarafından babaevinde pompalı tüfekle öldürüldü. Milliyet, üvey annesi ve 2 yaşındaki çocuğunun gözü önünde cinayete kurban giden Yanıkoğlu’nun yürek burkan kıssasını araştırdı. 

Emine Yanıkoğlu, ölmeden birkaç saat evvel üvey annesi Nurten Gül Durgar’la dertleşti. Durgar, Milliyet’e, “Emine bana, ‘abla ben Aleyna’nın cenazesine gittim’ dedi. ‘Peki tanıyor muydun?’ diye sordum, ‘arkadaşımdı’ karşılığını verdi. Cenazeye gitmesine eşinin müsaade vermeyeceğini düşündüğü için, arkadaşının doğum gününe gidiyorum diye meskenden çıkmış” bilgisini verdi. Durgar, Emine’nin dinginleşip, gözleri uzağa dalarak kendisine, “Cenazede içimden şöyle geçirdim; yarın bir gün de benim cenazemi bu türlü kaldırırlar. Onun öldüğünü duyunca çok üzüldüm. Nereden bakarsan da kaderlerimiz tıpkı abla” dediğini aktardı.

Katil zanlısı Sonber Yanıkoğlu için, “En ufacık hadisede, ‘Beni hudut etme Emine, seni çeker vururum. Seni de öldürürüm, kendimi öldürürüm’ kederi. Fakat o gün Emine’yi öldürdü, kendini öldürmedi” diyen Durgar, “Emine bana, ‘Bu daha ne ki abla. Evdeyken yapmadığı eziyeti bırakmıyor. Nefret ettim’ diyordu. Biz, Emine ölmeden birkaç ay evvel internetten sığınma yurtları aradık. Ankara olsun istemiyorduk. Yeni bir sayfa açmak istiyordu. Kıbrıs’a gitmek istiyordu. ‘Yeter ki beni bulmasın abla’ diyordu” sözlerini kullandı.