Aylin Rana Aydin – Yaklaşık 14 milyon zeytin ağacıyla Türkiye’nin sofralık zeytin merkezi olan Manisa’nın Akhisar ilçesinde zeytin hasadı tam gaz sürüyor.

Türkiye’nin yeşil zeytin rekoltesinin yüzde 75’ini, siyah zeytin rekoltesinin ise yüzde 30’unu karşılayan Akhisar, zeytinyağında marka kent olmak için çalışmalarına devam ediyor. Akhisar İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 67 fabrikada 22 bin üreticiyle soğuk sıkım zeytinyağı üretiliyor.

Akhisar Ticaret Borsası Lideri Alper Alhat, geçen yıl Akhisar’da sofralık zeytinde 250 bin ton, zeytinyağında ise 30 bin ton üretim olduğunu belirterek, “Akhisar’da üretimin yüzde 15’i ihracata, yüzde 85’i iç pazara gidiyor. 95 ülkeye zeytin ihracatı var. Zeytinyağını 42 ülkeye ihraç ediyoruz. En önemli ülkeler ABD, Çin, Japonya, Güney Kore, Kanada, Avustralya” dedi.

En iyi olma gayesi

Pilot kent olduklarını ve zeytinyağında yeni ataklara hazırlandıklarını lisana getiren Alhat, şöyle konuştu:

“3 yıldır 67 fabrikada soğuk sıkım yapıyoruz. Ambalajda raf ömrünü yükseltecek eser üretmeye başladık. Önümüzdeki yıl her fabrikada dünyada akredite olmuş bir zeytinyağı tadım işçisi olmasını planlıyoruz. Birkaç yıl içinde Akhisar olarak en iyi zeytinyağı kenti olacağız, marka olmak istiyoruz.”

Markalı ihracat dayanağının artması gerektiğinin altını çizen Alhat, “Biz ihracatı ‘rakip ülkelere tedarikçilik’ olarak algılayanlardan farklı düşünüyoruz. Yıllar evvel 600 dolar ambalajlı zeytinyağı takviyesi vardı, satış birden artmıştı ancak bu dayanak TL’ye çevrildi ve dövizin süratli artışıyla eridi. Dayanak tekrar manalı düzeye çıkarsa ambalajlı ihracat şahlanır” dedi.

‘Dökme ihracat bölüme hakim’

Düşük dayanak ölçüsü nedeniyle ambalajlı ihracat yerine dökme ihracat kolaycılığının kesime hakim olduğuna dikkat çeken Alper Alhat, “Yüksek döviz kuru nedeniyle görece ucuz kalan zeytinyağımız, yurt dışındaki rakip zeytinyağı firmalarının iştahını kabartıyor. Geçen yıl ‘yasak var’ denildiği ve zeytinyağı rekoltesi bir evvelki yıldan eksik olduğu halde özel müsaadeler ile tekrar bir evvelki yıla nazaran daha fazla dökme zeytinyağı ihracatı yapıldı. Rekoltenin düştüğü yıl, dökme ihracat artınca tüketim düştü. 0.8’den 2 litreye taşıdığımız kişi başı zeytinyağı iç tüketimimiz ne yazık ki 1.4’lere kadar düştü” tabirlerini kullandı.

‘Pozitif ayrımcılık yapılsın’ daveti

Zeytinyağının olumlu ayrımcılığa muhtaçlığı olduğunu lisana getiren Alper Alhat, zeytinyağının perakende KDV’sinin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi taleplerini hatırlattı. Alhat, “Her türlü fedakarlığı yapan zeytin üreticilerinin bugün geldiğimiz noktada müspet ayrımcılığa gereksinimi var. Yüzde yüz ulusal ve yerli üretim olan zeytin ve zeytinyağı dalı yıllardır zorda lakin maalesef uzun müddettir talep ettiğimiz KDV indirimi yapılmadı. Başka bitkisel yağların ithalatında yüzde 30 civarında gümrük vergisinden feragat edilirken, zeytinyağında KDV indirimine gidilmedi. Zeytinyağı bölümü yüzde 30 desteklense, bu çiftçi dağa taşa zeytin dikerdi” dedi.