Giresun Piraziz Su Eserleri Kooperatifi Lideri Hamdi Arslan, bol başlayan palamut avının kısa sürmesi sonucu hamsiye yöneldiklerini fakat hamsiden de umduklarını bulamadıklarını kaydederek, ”Sezonumuz palamut avcılığı ile başladı. Eylül ve Ekim aylarında ağır bir palamut avcılığı oldu.

Karadeniz’in batısından doğusuna kadar avcılık oldu lakin palamut balığının denizdeki durumuna bakarak Aralık sonlarına kadar avcılığın devam edeceğini düşünüyorduk. Bilhassa batıdan doğuya gerçek hareket eden balık sürülerinin geri dönüşünü bekledik lakin maalesef geri dönmedi. Tabi büyük tekneler palamut kaybolunca hamsi avına başladılar. Kasım ayı olmasına karşın hamsi gelmedi. Tabi hava sıcaklığı ortalaması mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle de hamsi bu sene geç çıktı. Bilhassa bu sene çıkan hamsi kalitesiz hamsi. Yaklaşık iki aya yakın hamsi avcılığı yapılıyor. Bu kadar kalitesiz bir hamsinin çıktığına birinci kez şahit oldum” dedi

Asıl sorunun Karadeniz’in karşı kıyısındaki ülkelerde olduğunun altını çizen Piraziz Su Eserleri Kooperatifi Lideri Hamdi Arslan, hamsinin geleceğinin tehlikede olduğun da söz ederek “Hamsi üzerinde daha evvelki yıllarda yapmış olduğum değerlendirmelerde daima vurguladım. Hamsinin geleceği tehlikede. Bundan sonra hiç kimse bol bir hamsi beklemesin. Kalitesiz dediğimiz hamsiyi önümüzdeki aylarda göremeyebiliriz.

Ocak ayında geçmiş yıllarda olduğu üzere yaklaşık 50 teknemiz Gürcistan’a gidiyor fakat maalesef geçen yıl bilhassa Gürcistan’dan ülkemize hamsi gelmedi. O da maliyetlerin ucuz olmasından ötürü. Burada daha fecî olan bir şey var. Piyasaya sürülecek olan kaliteli hamsiler balık unu fabrikalarına gitti. Gürcistan’da ve Abhazya’da kaçak hamsi avcılığı yapılıyor. Geçtiğimiz yıl Gürcistan’da ve Abhazya’da bir milyon ton hamsi avlandı. Üzülerek belirtiyorum ki bu hamsiler balık unu fabrikasına gitti. Geçtiğimiz yıl ülkemizde istatistik olarak 280 bin ton hamsi avlandı. Çok acı bir tablo.

Bir milyon tona yakın hamsi balık unu fabrikalarına gitti. Bu hamsilerin büyük bir çoğunluğu da kurt dediğimiz daha gözü açılmamış hamsilerdir. Gürcistan’a giden tekne sayısı muhakkak fakat Abhazya’ya giden kayıt dışı olduğu için aşikâr değil. Bizim ülkemizde 9 santimetreden küçük olan hamsinin avlanması yasak olduğu için balık unu fabrikalarında kontroller çok sıkılaştı. Bu sefer karşı kıyılarda bunun yasal boyutu olmadığı için fabrikaları oralara kurdular. Yaklaşık 11 fabrika kelam konusu. Hamsiler bu fabrikalarda işleniyor ve tekrar ülkemize geliyor. Dediğim üzere denizde kum üzere hamsi olsa bu formdaki avlanmayla biter. Hamsinin geleceği tehlikede. Sanırım gelecek jenerasyonlara bu denizde hamsi bırakmayacağız. Durum bunu gösteriyor. Şu anki kayıt dışı avcılık sistemi bunu gösteriyor” açıklamasında bulundu.