İhsan Dindar – milliyet.com.tr / [email protected]

Uzun sayılabilecek bir ortanın akabinde bir albümle karşımızdasın. Aslından bunun işaretini zati daha evvel yaptığımız röportajda da vermiştin. Günümüzde yaygın strateji tekliler üzerinden ilerlemek. Bu noktada albüm tercihini nedenini sorarak başlamak istiyorum.

Bu sefer alışılmışın dışına çıkalım istedik. Projeyi bir yıla yaydık teklileri her ay yayınlayarak yeni hiç duyulmamış müzikleri da ekleyerek dinleyicilerle paylaşmak istedik. Müzikle dinlenmeye, nefes almaya muhtaçlığı olan beşerlerle birebir noktada buluştuk, pandemi sürecinin sıkışmışlığı da bu buluşmaya öbür bir mana kattı. Çok hoş dönüşler aldık. Hem müziklerle yansıları ölçtük hem de bir yıl öncesinden hazırladığımız projeyi adım adım yerine getirdik. Romantik Albümü, özel bir çalışma ve bu çalışma içeriğinin bir ortada toplanması gerekiyordu. Romantizmin tek albümde olması en yanlışsız tercihti.  

Albümün ismiyle devam etmek istiyorum. Romantik isminin seçiminde bu sözün bugünkü manasından daha öte şeyler var sanırım?

Romantizm sevgi ve aşkın sebep olduğu his durumları değil yalnızca. Sadece hoş, güzel olan değil, trajedi, ümitsizlik, şanssızlık, talihsizlik, kaygı hatta vefat de tıpkı vakitte dışa vurulmayı bekleyen derin hisler. Romantik albümüyle tam da bunu söz etmeye çalışıyoruz. 100 yıl öncesinin Romantik devrinde olduğu üzere, müziğin çok sesliğini, kelamların hislerle taşmasını, orkestrasyonun kuvvetini aktarıyoruz. İnsanın duygusal ve duyusal tabirini Romantik üzerinden hatırlatmak istiyoruz. Dağıtmak istiyoruz, her nerede ruhumuz sıkışıyor ise, coşuyor ise dinleyenlerin tüm hislerini özgür bırakmalarını ve sadece o an’da şimdi’de kalmalarını, kalplerini ve ruhlarını dinlemelerini istiyoruz.

Romantik, Gökhan Türkmen’in müzikal seyahatine düştüğü nasıl bir not? Benim hissettiğim ve aslında merakla da beklediğim daha rock, daha bir brit-pop hava var güya…

Birbirinden farklı müzik tınısını bu albümde duymamamızın nedenini çok iyi özetliyor Romantik. Her duyguyu bir çatı altında topladığımız ve tek söz ile anlattığımız bir not diyebilirim.  

Albüme katkı sağlayan isimlere de bir parantez açalım…

Tabi ki… Öncelikle eşim Sinem ve 10 yılı devirdiğimiz sevgili kardeşim Fatih bu yolda bana çok şey kattılar ve her vakit bana güç verdiler. Haklarını ödeyemem. Canım Sinoşum benim her şeyime yetişti, her hayalime birinci o uyandı, hürmetim da sevgim de sonsuz. Sevgili Sema Sepin ve Esra Gençkaya Basın ilgilerim ve Toplumsal Medyamla ilgili tüm çalışmalarda yanımdalar ve onlardan çok şey öğreniyor ve uyguluyorum işleyişlerle alakalı. Orkestra arkadaşlarımdan bahsetmeden evvel tekrar orkestramda çok uzun yıllardır perküsyonist olan dostum Tunç Çakır’dan bahsetmek isterim. Bu albümün Prodüktörüydü kendisi. Bence hoş iş çıkardık birlikte. Uzun bir seyahatti ve üstesinden geldiğimizi söylemeliyim. Bunlar dışında sahnedeki dostlarım GTband (Aytaç Özgümüş, Atıl Aksoy, Bora Çifterler, Feryin Kaya, Serkan Emre Çiftçi, Tunç Çakır, Ahmet F. Dökmeci, Ural Sönmez) ve sahne dışındaki tüm çalışma arkadaşlarım bu süreçte ziyadesiyle kıymet taşıyan bireyler.

Çalışmalarında dikkatimi çeken noktalardan biri ve en çok da hoşuma giden; tutan bir şeye demir atmadan daima yeni şeyler arama hali. Bu, daima bu türlü mi devam edecek?

Evet bu daima bu türlü gidecek. Aslında bu, insan olarak pek durdurabileceğimiz bir şey değil. Dünya ve ömür eviriliyor. Siz de o evrimleşme sürecinde dönüşüyorsunuz. Kim ben yerimde sayarım dese de bir yerden sonra o yeni adımı atmak zorunda kalır. Buradaki tercih şu olur; sancılı mı ilerlemek istersin yoksa deneyerek daha kolay adapte olarak mı! Üstelik ya o yol keyif alacağın bir yolsa ve sen endişeden kendini bundan yoksun bırakıyorsan?

Plaklar yine hak ettiği pahası bulmaya başladı üzere. Sen de ikinci plak çalışmanı Romantik albümün için yapacaksın. Üstelik argümanlı bir iş de olacak anladığım kadarıyla…

Bence plaklar daima hak ettiği yerde aslında. Plak sever bir dinleyici ya da bir koleksiyonerin sahip çıktığı son derece emek isteyen bir format. Bu bir kültür ve zevk problemi. Her kültürü sahiplenmek zorunda değiliz lakin sahiplendiğimiz vakit bedel vermeliyiz. Bu nedenle plak kültürüne merakı olan biri bunun bedelini biliyor.

“11.” İsimli plak çalışması bir derleme olmakla birlikte benim birinci plağım olması, özel bir yere sahip. Romantik Albümde yeniden Abbey Road Studios iş birliği ile plak formatında raflarda olacak. Bu kadar nahif bir albümün plak olması kadar keyifli bir şey yok sanırım. Pandemi sebebiyle dağıtım biraz gecikiyor lakin en yakın vakitte plak severler albüme ulaşacaklar.

Albüme gelen reaksiyonlar nasıl? Artık dijital listeler ve online platformlarda yansıları ölçmek çok daha kolay bir hale de geldi.

Açıkçası birinci günden itibaren olağanüstü dönüşler alıyoruz. Çıkmış olan teklileri bir ortada dinlemeyi istek eden çok fazla dinleyici var. Onların dönüşleri yeni eklenen müziklere yaptıkları mükemmel dönüşlerle pek bir hoş oluyor. “Derdim” çıkış modülünün klibi çok ilgi görüyor. Sevgili Murat Joker’in direktörlüğünde tam kısa sinema tadında bir çalışma oldu. Müziği görsele aktarmak farklı, kesimle ve albümle bütünlük yaratıyor. Bunlarında dönüşleri kusursuz oluyor.

Bu ortalar hoş bir haberi daha kutluyoruz. Derdim müziğini Universal Music İngiltere “New Music Friday” listesine aldı. Çabucak sonra Hollanda ve Amerika merkezleri de her hafta yeni çıkan müzikleri ve albümleri toplumsal medya hesaplarından tanıttığı “New Music Friday” paylaşımlarında “Romantik Albümü” ne yer verdi. Dilerim daha da hoş olacak her şey.

 En son konuştuğumuzda 2021 planlarınızın dahi muhakkak olduğundan bahsetmiştin. Üzerine yeni eklemeler oldu mu bu planların?

Olmaz mı? Türkü projemiz var. Canım dostum Serkan Ölçer ile birlikte 2019’dan beri üzerinde çalıştığımız hatta “Hem Dem” konserleriyle başladığımız proje. Onu hızlandırıyoruz. Bu pandemi sürecinde neler yapabiliriz de katkıda bulunuruz sanata ve hayata dair diyerek ürettik, projeler yazdık. Yeni müziklerin yanında, yeni iş birlikleri, müziğe dair yeni projeler. Vakti geldiğinde öğreneceksiniz aslında, çoktan GTR olarak çalışmaya başladık bile adım adım ilerliyoruz.

“Sahnelere natürel ki döneceğiz” 

Derdim müziğine çektiğiniz klip sırasında hakikaten bir kaza geçirmişsin. Öncelikle geçmiş olsun. Güzelleşme süreci nasıl geçiyor?

Evet bahtsız bir kaza oldu. Bileğimi kırdım birkaç haftadır alçıda, az daha kaldı iyileşme sürecindeyim. Can acıttı fakat değdi mi demeliyim bilemedim, çok keyifli iş oldu.

Pandemi hayatımızdaki her şeyi etkiledi. Bu güç günlerde neler yapıyorsun?

Aslında bu süreçte meskenlere kapanmak, kalabalığa girmemek bir yana yani fizikî kısıtlamadan fazla zihinsel sıkışma bizleri yoruyor. Bu süreçte ben de zihnimi meşgul ediyorum. Üreterek, müzik yaparak, prova yaparak. Bahsettiğim yeni projelerle ilgileniyorum. Ailemle ilgileniyorum. Vaktimi en verimli nasıl geçirebileceksem ona çabalıyorum.

Geleceğe nasıl bakıyorsun? 2021’in ilerleyen aylarında sahnelere dönülebileceğine inanıyor musun?

Ben umutluyum. Her vakit her şeyin bir sebebi olduğuna inanırım. Bu yıl sancılı, acılı, kaygılı hatta ürkek geçti tahminen hayata dair lakin geleceğe dair çok şey de öğrendik. Birliği, bütünlüğü, üretmeyi, yardımı, saygıyı, sevgiyi, risk idaresini. Tüm bunlar gelecekte bize büyük yarar sağlayacak ben gönülden inanıyorum. Sahnelere doğal ki döneceğiz, hakikat vakitte şüphesiz sanatımızı icra edeceğiz. Ben oyumu bahardan yana kullanıyorum. Ufak ufak açılmalar başlayarak inançlı ve sağlıklı nasıl olabileceksek o biçimde başlayacağız. İşte bu anlayıştan ötürü Aralık konserlerimizi erteledik, beklemedeyiz.